-2-
Ortaokuldan sonra, II. Dünya Savaşı’nın en sıkıntılı günleri hükmünü sürmeye devam ederken, Lise tahsilime devam etmek için 1943 senesinin Eylül ayında İstanbul’a geldim. Hayriye Lisesi’nde yatılı olarak okuyordum. Burada Eğirdir’li olarak Turhan Yiğitbaşı ile beraberdik. Okula başladıktan beş ay sonra ahşap, tarihi bir köşk olan okul binamız yandı. 27 Şubat 1944 idi. Akşamdan sonra alevler göklere yükseldi ve biz hiçbir eşyamızı kurtaramadık. Okulun müştemilatında yerlerde oturarak rahleler üzerinde yazarak ve yemek olarak verdikleri yangında kavrulmuş kokulu bakliyatı yemek suretiyle burada bir ay daha devam ettikten sonra, velimiz olan Hocamız rahmetli Hilmi Dilmen Bey, beni ve Turhan’ı alarak Haydarpaşa Lisesi’ne kaydımızı nakletti. Savaşın yokluğu ve sıkıntısı beni burada perişan etti. Hasta olmama ramak kala bu okuldan ayrılıp Özel Şişli Terraki Lisesi’ne geçtim. Ailem de İstanbul’a gelerek yerleştiler ve ben 1947 senesinde Kabataş Erkek Lisesi’nden diplomamı alarak mezun oldum.
Bu iki okuldaki değerli hocalarımızdan Sayın Hilmi Dilmen’i edebiyat hocalarımız Zeki Ömer Defne’yi, Hıfzı Tevfik Gönensay’ı, tarih hocalarımız Galip Vardar’ı, Samih Nafiz Tansu’yu, riyaziyecimiz (Sallabaş) Kemal Gürsan Beyler’i unutamam. Benim öğrenim hayatımda etkili olmuşlardır, hayatımı yönlendiren bilgileri onlar kazandırmışlardır.
Kabataş Lisesi’nde Eğirdir’li olarak Mehmet Çetinkaya, Turhan Özalp ve Ispartalı pek çok arkadaşlarımız vardı.
Liseden sonra Güzel Sanatlar Akademisi’ne girip, bir sanat dalında, bilhassa resimde ilerlemeyi arzu etmişsem de, girmek için yapılan imtihanı kazanamadığımdan kısmet olmadı. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydımı yaptırdım. (11.11.1948) isteksiz olarak, iki yıl kadar burada vaktimi zayi ettim. 8 Mayıs 1951’de askerliğimi yapmak üzere Ankara’daki Yedek subay Okulu’na duhul ettim. Okul altı ay sürdü. Kurada çektiğim Sapanca’ya tayin edilerek (1.11.1951) altı ay da orada asteğmen olarak kıta hizmetinde bulunduktan sonra terhis edildim.
Askerlikten sonra evlilik vaktimiz gelmişti. 1953 senesi içinde nikahımız ve düğünümüz yapıldı, evlendik. Zerrin 1955, Ahmet 1959 ve Yasemin 1966 senelerinde doğdular, bizi sevindirdiler, mutlu ettiler.
devam edecek