ÖZEL; “GÖLDEN SİYASİ RANT SAĞLAMAYI,
HİÇ KİMSE DÜŞÜNMESİN”
Zeki TARHAN – ANKARA
Isparta milletvekili Recep ÖZEL’in, “EĞİRDİR GÖLÜ VE TARIMSAL SULAMA” konulu BİLİMSEL VE SEKTÖREL ÇALIŞTAY’da yaptığı açılış konuşmasının başlangıcında; “ISVAK’ın girişimi ve öncülüğü ile böyle bir ÇALIŞTAY’ın yapılmakta olduğunu dile getirerek, bu girişime EKO – BİR / SDÜ / ISUBÜ’nün de desteklediğini ve MAREM’in ev sahipliğinde burada, Gölümüzle ilgili bu önemli ÇALIŞTAY’yı yapıyoruz” diyordu…
***
ÖZEL; Göl üzerinde konuşan, sosyal medya mecrasında paylaşım yapan kesimlerin söylemlerine dikkat çekiyor ve bakın bu konuda neler diyordu: “…Herkes Eğirdir Gölü’ne kendi cenahından bakıyor… Yerli yersiz, bazen sınırları aşan eleştiriler yapılıyor. Ama herkesin ortak derdi; EĞİRDİR GÖLÜMÜZ ELDEN GİTMESİN”
Eğirdir Gölü’nü korurken, buradan da ekonomik olarak nasıl fayda yaratılacağı ve köylümüzü / çiftçimizi de korumamız gerektiği vurgusunu yapan ÖZEL, Eğirdir gölüne tek pencereden bakan anlayışa karşı çıkıyordu. Dört oturum boyunca, ÇALIŞTAY’da yapılacak tartışmalarda, fikirlerin rahatlıkla söylenmesi gerektiğini dile getiren ÖZEL, Çalıştayın sonunda çıkacak Raporun da; “uygulanabilir ve gelecekte olan, Eğirdir Gölünde olacak kullanımla ilgili yapılacak olanlar ne ise onları yapalım” diyordu.
***
…Ve bakın ÖZEL, birkaç yıl öncesine giderek neler diyecekti: “…Gölde tehlike var!!! Gölde tehlike var!!! diyerek birkaç yıldır söylüyorduk” Gölle ilgili Hidroloji çalışmalarına da değiniyor ve gölün Dip Temizliği ile ilgili olarak; Gölün ekolojik dengesinin bozulacağı düşüncesinden hareketle, bu yola gidilmediğini dile getiriyor ve Çalıştaydan burada çıkacak sonuca göre; yapılması gerekeni elbirliği ile yapalım…” diyordu.
***
Eğirdir gölüne siyaset üstü bakmak gerektiğini ÖZEL, şöyle dillendiriyordu: “…Bu gölden hepimiz yararlanıyoruz… Sorumlu da hepimiz. Gölü kurtaracak olan da yine bizleriz. Kimse buradan SİYASİ BİR RANT SAĞLAMAYA KALKIŞMASIN buradan ekmek çıkmaz” derken, aslında gölümüze PARTİLER ÜSTÜ / SİYASET ÜSTÜ bir anlayışla eğilmek gerektiği vurgusunu yapıyordu… Bu vurguyu yaparken, bir başka çarpıcı söylemi de bakın ne idi: “…Ben size, milletvekili olduğum için değil, bu göle duyarlı olduğum için geldiğimi söylüyorum.”
***
Bir diğer konunun, Göl havzasında GÖLET yapımı ile ilgili olarak, bilgi kirliliği olduğunu dile getiren ÖZEL, bu konuda da şunları söylüyordu: “…Bilgi kirliliklerine, inşallah bu ÇALIŞTAY’ımızın sonunda önüne geçmiş oluruz. Vay şu kadar Gölet yapıldı, vay Kapalı sisteme geçilmedi, bu göl ondan kuruyor!!! Ee, Burdur Gölünden hiç sulama yok, suyu acı Burdur Gölü acı su!!! O da kuruyor!!! BUHARLAŞMA, sulamadan çok daha üst katta, daha fazla!!! Göletler fazla miktarda yapıldığı için, Gölümüzün su miktarı azaldı deniyor… Eğirdir Gölünün çevresinde yapılan göletlerin toplam su hacmi, Eğirdir Gölü’nün %1’ i bile değil. Gerçek olmayan bilgilerin inşallah, bu ÇALIŞTAY’ın sonucunda, sosyal medyadaki gerçeği yansıtmayan bu bilgi kirliliğine, “ORTAK BİR DİLLE” cevap verilmiş olur. RABBİMİZE DUA EDELİM, BOL YAĞIŞ VERSİN… GÖLÜMÜZ SUYLA DOLSUN…”
***
…Ve ÖZEL, “dua edelim” dedikten sonra, zaman tüneline dalıyor, 1970 - 1974’li yıllara bir projektör tutuyordu. Ve işte söyledikleri: “…Bu yıllarda da, bugünkünden daha kötü Göl suyunun çok çekildiği görülmüştür. Gölün ilave su takviyesinde; GÖLÜN ALDIĞI KADAR VERDİĞİ DE BİR DURUM VAR. Hidroloji çalışmasında, DSİ’ den ihaleyi alan firma da belli bir noktaya getirecek… Aksu Çayının Göle aktarılması ve ÇALIŞTAY SONUCUNUN da birleştirilerek, yer teslimi yapılan firma, bir RAPOR haline getirecek… Neticede, güzel bir çalışmayı ortaya koyarız.”
***
TARIMSAL SULAMA konusunda, çiftçilerimizin ve köylülerimizin mağdur olmamalarının önemine vurgu yapan ÖZEL, DSİ Genel Müdürlüğümüzün, Eğirdir Gölünde bu problemi görerek, Göl Havzasındaki bütün sulamaların, KAPALI SULAMA SİSTEMİ’ne geçmesi konusunda, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığına, “öncelikli projeler” arasında gönderdiğini söylüyor ve bütün sulamaların bir an önce KAPALI SİSTEME geçmesi için, bunun kaçınılmaz olduğuna dile getiriyordu. Atabey ilçemizin kapalı sisteme geçtiğini, Dünya Bankası katkıları ile projenin başlatıldığını ve 3-4 yıl içerisinde de hayata geçirileceğini anımsatan ÖZEL, “en büyük sulamayı Atabey yapıyor” diyordu.
***
…Ve konuşmasının sonlarında ise; “Köylümüzü / Çiftçimizi mağdur etmeyecek çözümleri önermemiz lazım” derken, sözü ISUBÜ Rektörüne getirerek, Rektör hocamız İbrahim DİLER’ in balıkçı olduğunu, balık yavrularının DSİ’ nin sulama kanallarından tarlalara / bahçelere gübre olarak gittiğini, müteaddit defalar bunu dile getirip kamuoyu ile paylaştıklarını, burada maalesef DSİ’in ihmalkarlığını gördüklerini de ifade etmiş oldu.