MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Kanser hastalığının dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemi olmakla birlikte toplumlarda önemli bir sosyo-ekonomik yüke, kişilerde de maddi ve manevi kayba yol açtığını vurgulayan SDÜ Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Çetin, kanserin, kalp ve damar hastalıklarından sonra en yaygın olarak görülen ölüm nedeni arasında yer aldığını belirtti. Çetin, “Erkeklerde en sık görülen kanser türü akciğer ve prostat iken, kadınlarda en sık görülen meme kanseridir. Bir yıl içinde 17 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konulmaktadır.” dedi.
Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Recep Çetin, meme kanserinin kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü olduğunu ve görülme sıklığının son dönemlerde artış gösterdiğini ifade ederek, “Meme kanserinin belirtileri hakkında bilgiler vererek, “memede kitle”, “meme derisinde buruşukluk”, “meme başı akıntısı”, “ağrı”, “meme ucunun içe çekilmesi”, “meme derisinde ödem”, “koltuk altı lenf bezlerinde büyüme” gibi belirtilerin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
Erken tanının önemini vurgulayan Prof.Dr. Çetin, “20- 39 yaş grubunda her ay kendi kendine meme muayenesi ve her 3 yılda bir doktor muayenesi, 40- 49 yaş grubunda her ay kendi kendine meme muayenesi ve her yıl hekim muayenesi gereklidir. Ayrıca her yıl veya en az 2 yılda bir olmak üzere mamografi çektirmeleri gerekmektedir. 50 yaş ve üzeri yaş grubu her ay kendi kendine muayenesini yapmalıdır, her yıl hekim muayenesi olmalı ve her yıl mamografi çektirmelidir.” diye konuştu.
Hastalıkta erken teşhisin önemine dikkati çeken Prof. Dr. Çetin, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Kanser belirtileri hakkında bilinç artırılarak hem kanser risklerine karşı konulabilinir hem de kanser riskiyle karşı karşıya kaldığınız durumlarda erken teşhis ve tedavi sayesinde bu hastalıkla mücadele edebilir. Çağımızın hastalığı olarak adlandırılan kanser, erken teşhis edildiği zaman çeşitli yöntemlerle başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Hastaya uygulanan tıbbi ve psikolojik destek kadar, hastanın bilinçli ve pozitif davranması da kanser tedavisinde önemli rol oynamaktadır.”