Haberin Tarihi:
25.4.2015 09:37:00
- Okunma Sayısı:1500
defa okundu.
Isparta Gazeteciler Cemiyetinin (IGC) ev sahipliği ile önceki gün Barida Hotel's de gerçekleştirilen "Basın Özgürlüğü ve Demokrasi Paneline" 22 Alman Gazeteci katıldı.
Basın özgürlüğü yoksa AB hayal olur
Isparta Gazeteciler Cemiyetinin (IGC) ev sahipliği ile önceki gün Barida Hotel’s de gerçekleştirilen ‘Basın Özgürlüğü ve Demokrasi Paneline’ 22 Alman Gazeteci katıldı. Panelde konuşan Almanya’nın önemli gazetecilerinden Nürnberger Nachrichten Gazetesi Editörü Joachim Hauck; “Türkiye basın özgürlüğünü tam anlamıyla yerine getirmediği sürece Avrupa Birliği hayal olacaktır” dedi.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Medya Köprüsü Projesi kapsamında Almanya Nürnberg’ten ülkemize gelen 22 gazeteci, 23 Nisan Perşembe günü Isparta’daydı. AGC Başkanı Mevlüt Yeni’nin moderatörlüğünde Barida Hotel’s de gerçekleştirilen panelde Isparta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı evsahibi Şevket Karahan’da konuşmacı olarak katıldı.
Panelde ilk olarak Osmanlı Ocakları Isparta İl Başkanı Yıldırım Aydın tarafından, Presse Club Nürnberg Başkanı Dr. Siegfried Zelnhefer’e, tablo halinde Osmanlı Arması hediye edildi. Yıldırım Aydın, yaptığı kısa konuşmasında bu armayı Presse Club Nürnberg Başkanı Dr. Zelnhefer’in makam odasının duvarına asmasını istedi. Başkan Siegfried Zelnhefer ise Aydın’a teşekkür ederek, hediyesinden ötürü memnun olduğu belirtti. Profesyonel çevirmen eşliğinde başlayan panelde selamlama konuşmasını Isparta Gazeteciler Cemiyet Başkanı Şevket Karahan yaptı. Konuşmasına Isparta’yı ve yerel medya tanıtarak başlayan Karahan şu açıklamalara yer verdi;
GÜL KOKULU İNSANLARIN YAŞADIĞI GÜLLER DİYARI ISPARTA
Sevgili Alman meslektaşlarımız, bulunduğunuz bu şehir güller, göller ve halılar diyarıdır. Sizleri Isparta’da ağırlamaktan onur ve gurur duyuyoruz. Biz Türkler olarak Osmanlı’dan gelen bir kültürü yaşıyoruz ve yaşatmaya çalışıyoruz. Misafirperver bir toplumuz. Yine Osmanlının örf ve adetlerinin yaşatmak için ülke genelinde bir sivil toplum örgütü kuruldu. Bu kuruluş Isparta’da bir şube açtı ve bugün panelimize katıldı. Osmanlı Ocakları İl Başkanı Yıldırım Aydın beyefendi Club Nürnberg Başkanı Dr. Zelnhefer’e Osmanlı Arması hediye ederek, kültürümüzün bir parçasını sundu” dedi.
TÜRKİYE’DE ETKİLİ BİR YEREL MEDYAYIZ
Konuşmasına Isparta basınından bahsederek devam eden Isparta Gazeteciler Cemiyet Başkanı Şevket Karahan, Isparta basınının Türkiye genelinde etkili bir yerel medya sektörü olduğunu belirterek şu sözlere yer verdi; “İlimizde 14 tane günlük olarak yayın yapan yerel gazete, aylık olarak yayınlanan 4 dergi, gururumuz olan 1 adet Kanal32 isimle televizyon kanalı, 6 tane radyo, Yalvaç ilçemizde 3, Eğirdir ilçemizde 2, Şarkikaraağaç ilçemizde de 1 tane yerel gazete var. Bunun haricinde ulusal basın temsilcilerimiz de var. Türkiye yerel medyasında Isparta olarak çok güçlüyüz” dedi.
Karahan’ın selamlama konuşmasının ardından konuşan panelist ve moderatör AGC Başkanı Mevlüt Yeni ise; “Isparta Gazeteciler Cemiyeti şahsımın Genel Başkanlığını yaptığı Akdeniz Gazeteciler Konfederasyonunun kurucu genel başkanlığı unvanında görevini sürdürüyor. Biz Antalya Gazeteciler Cemiyeti olarak bölgemizdeki cemiyetlerle işbirliği içerisinde olmak istiyoruz ve çoğu zamanda birlikte oluyoruz. Antalya herkesin bildiği üzere Dünya’ya açılan bir kapı. Şehrimiz olarak çevre illere de yardımcı olmak zorundayız. Tecrübelerimizi ve bilgilerimizi bölgemizle paylaşmak istiyoruz. Zaman zaman çeşitli kurumlar tarafından organizasyonlar yapılıyor. Biz de Antalya Gazeteciler Cemiyeti olarak medya köprüsü sayesinde Isparta ile işbirliği yapmak istedik. Bizim en önemli destekçimiz Isparta - Burdur ve Alanya Gazeteciler Cemiyetleridir. Örnek vermek gerekirse bugün bu Barida Hotel’s de belki de ilk kez Alman ve Ispartalı gazeteciler el sıkıştı. İşte medya köprüsü budur. Alman ve Ispartalı gazetecilerin bir araya gelmesi, el sıkışıp dostluk kurması gerçek bir köprüdür.” dedi.
ÇİNLİ GAZETECİ HONGFENG YANG
Panelist ve Moderatör Mevlüt Yeni’den sonra konuşan Aslen Çinli olan ve uzun yıllar Almanya’da Çince yayın yapan bir gazetenin muhabiri Hongfeng Yang isimli bayan ise çevirmen eşliğinde şu görüşlere yer verdi; “Ben Almanya’da Çince olarak yayın yapan bir gazetenin çalışanıyım. Görevim Çin’i hem içten hem de dıştan izlemek. Gazetecilik çok zor bir iş, zaman zaman ölümle dahi burun buruna gelebiliyorsun. Bizim ülkemiz Çin’de gazetecilik yapmak gerçekten çok zor. Her an öldürülebilirsiniz. Mesela yapacağınız bir haberde binlerce işçisi olan bir şirketi anında kapattırabilirsiniz. O yüzden riskli bir iş olarak görülüyor. Gazeteciler korkularını aşıp görevlerini yapmalı. Ancak bu görevi tarafsız ve özgür biçimde yapmalı” dedi.
GERİ VE İLKEL ŞARTLARDA GÖREVE BAŞLADIK
Basın Özgürlüğü ve Demokrasi Paneli’nde konuşan Şevket Karahan, yerel medyada çalışmanın zorluklarından da bahsetti. Başkan Karahan; “25 yıllık yerel medya çalışanıyım. Teknoloji olarak çok geri ve ilkel şartlarda göreve başladık. 5 kğ ağırlığında fotoğraf makinesi, 3 kğ ağırlığında makine flaşı, toplamda çantanın da ağırlığı ile 9 kğ ekipmanı sırtımda ve omzumda yıllarca taşıdım. Yerel medya teknoloji ile ilgili büyük savaşlar verdi. Türkiye birara basın sektöründe tekelleşmeye gitti. Hammaddemiz olan kağıtları çok pahalı aldık. Zor günler geçirdik ama birçoğumuz yılmadık. Dimdik ayakta durduk. Yerel basın çoğu zaman tarafsız olmuştur ancak ulusal basın için aynı şeyi söylememiz mümkün değil. Oradaki arkadaşlarımız da bazen patron darbesi yüzünden tarafsızlığını yitirmiştir” dedi.
KARAHAN’IN ÇİFT BAŞLI BEBEK HİKAYESİ ALMANLARI ÇOK ETKİLEDİ
Panelistlerden Isparta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şevket Karahan, muhabirliği döneminde yaşadığı ilginç bir olayı çevirmen eşliğinde Almanlara anlattı. İşte Almanları etkileyen o olay; “Biraz önce de belirttiğim gibi 25 yıllık basın çalışanıyım. Mesleğe çok zor şartlar ve imkansızlıklarla başladım. Mesleğimin ilk yıllarında heyecanlı bir muhabir olarak görevimi yaparken bir ihbar aldım. Isparta Doğum Hastanesi’nde çift başlıklı bir bebeğin dünyaya geldiğini söylediler. Apar topar büromdan çıkarak hastaneye gittim. Orada o çift başlığı bebeğin fotoğraflarını çektim ve tekrar büroma döndüm. Ancak unuttuğum bir şey varmış ki sonradan farkettim. Makinemin içine film koymayı unutmuşum. Bir anda dünya yıkıldı. İşim gerçeği Genel Yayın Yönetmenime de bu haberin sadece bizde ve özel olduğunu söylemiştim. Ancak makine film olmayınca tekrar hastaneye gittim. Savcılık yetkilileri olayın adli bir vaka olduğunu ve bebeğin doğumdan kısa bir süre sonra öldüğünü fotoğraf çekiminde yasak olduğunu bana söylediler. Yine olayın akabinde ölen çift başlı bebeğin morga kaldırıldığı öğrendim. Kimseye çaktırmadan morga indim ve morg görevlisine kendimi elimdeki telsizle polis olarak tanıttım ve fotoğraf çekmem gerektiğini söyledim. Benim Polis olduğuma inanan görevli kapıları açtı ve bana fotoğrafları çektirdi. Yani anlatmak istediğim olay şu ilkel ve geri şartlarda dahi görevimizi hep yaptık.” dedi.
TÜRKLERE AVRUPA BİRLİĞİ HAYAL OLUR
Panelistlerden son olarak konuşan Nürnberger Nachrichten Gazetesi Editörü Joachim Hauck, özellikle siyasileri ilgilendiren şok bir çıkış yaptı. Almanya’nın tanınan ve tecrübeli gazetecilerinden olduğu öğrenilen Hauck,konuşmasında şu görüşlere yer verdi; “Türkiye eğer gerçekten Avrupa Birliği’ne girmek istiyorsa ilk olarak basın özgürlüğünü yerine getirmelidir. Eğer bunu yerine getirmezse Türkiye’nin üyeliği hayalden öteye gidemez. Basın özgürlüğü nedir? Bu özgürlük basın çalışanlarının mesleklerini tam anlamıyla yapması demektir. Yine basın özgürlüğü medya çalışanın düşüncülerini özgürce ifade edebilmesi demektir. Ancak bu özgürlük başkalarının özgürlüğünün zarar gördüğü yerde biter. Türkiye’de sanırım çok kolay gazeteci olunabiliniyor. Almanya’da ise tam tersi gazeteci olmak çok zor. En basit aşama kişinin üniversite mezun olmasıdır. Gerisini siz düşünün. Ama bu sadece üniversite mezunu olmakla bitmiyor. Üniversite mezununun doktora da dahil 2 yıl meslek eğitimi alması gerekiyor. Isparta’da üniversite ile işbirliği içerisinde konferanslar verebiliriz.” Dedi. Antalya Gazeteciler Cemiyet Başkanı Mevlüt Yeni ve Isparta Gazeteciler Cemiyet Başkanı Şevket Karahan’da Hauck’un bu önerisine sıcak bakarak, üniversitelerle işbirliği içerisinde panellerin yapılabileceğini belirttiler.