“BAKAN/BAKANLIK” SÖYLEMLERİ İLE “ENDEMİK TÜR” POLEMİĞİ ÜZERİNE…
Zeki TARHAN / ANKARA
Dünkü ve bugünkü Isparta yerel medyasının; gerek elektronik medya, gerekse yazılı ve sosyal medyaya baktığımızda şunu görüyoruz: “BAKAN GİBİ KARŞILANDILAR…”
Bizler Isparta’lı idik ve de gündemi takip eden yazar/çizer takımından olduğumuz için de, bu tür medya ATRAKSİYONLARINA alışıktık…
İktidar Partimizin, 7 Haziran’da yapılacak milletvekili genel seçimlerinde aday olan hemşerilerimizin SDÜ önünde karşılanması…
***
…Karşılama!!! Peki, anladık da, attığımız başlıklar ne?!!! Şöyle düşünmek zorundayız: Isparta; il olarak Bakanlık özlemi ile yanıp tutuşabilir, Isparta’ya daha iyi hizmetlerin gelmesini arzulayıp bunu isteyebilir, yeterli düzeyde sanayi teşviki almadığından ötürü, “keşke ilimizden bir bakan çıksa da, üvey evlât muamelesi görmesek” şeklinde düşünceleri dillendirenler de olabilir… Bütün bunlara “eyvallah”. Eyvallah, eyvallah olmaya da, kraldan fazla kralcı olmanın alemi de yok hani.
***
Hiçbir siyasi Partiye körü körüne bağlı olmayan, takım tutar gibi parti tutmayan sade bir vatandaş şöyle düşünecektir: “…Bugüne kadar, bakan kimliği ile kaç bakan geldi Isparta’ya ve karşılandı. Nicel ve de nitel olarak biliyoruz… Araç sayısını da biliyoruz… Peki, tamam da, sosyal medyada olsun, internet medyasında olsun, yazılı medyada olsun yaratılan bu hava neyin nesi?!!!”
***
Gelin, bir arka plan analizi yapalım… ITSO organizasyonunda, Isparta sermayesinin ve Isparta yerel medya mensuplarıyla birlikte bir otobüs dolusu “BASKI GRUBU” ile gerçekleştirdiği “BİRİNCİ ANKARA ÇIKARTMASI!!!” Evet, Isparta tarihinde ilk kez yaşanan ve de beyinlere nakşeden bu başarılı çıkartmada, bizler de ISVAK temsilcileri olarak Ankara’dan katılmıştık… TOBB’un ikiz kulelerinden sonra, TBMM’ndeki Bütçe/Plan Komisyonunu doldurmuştuk… Kalkınma Bakanlığında yapacağımız ve Sayın Bakandan taleplerimizi ne şekilde formüle edeceğimiz konusunun strateji ve taktiklerini işte bu Komisyon salonunda belirlemiştik…
***
…Ve Kalkınma Bakanlığı… Heyette yer alanlar, tek tek konuşuyorduk… Sayın Bakan, önemli bulduğu hususların notlarını alıyor ve can kulağı ile dinliyordu… “…Fizibilite Raporu “ istiyordu sayın Bakan. ITSO Başkanı da? Salondaki Isparta Heyetini göstererek; “…Sayın Bakanım, işte fizibilite burada!!!” diyordu…
İşte oluşan bu sıcak ve de olumlu atmosferde, toplantının bir anlamda moderatörlüğünü yapan TBMM Bütçe/Plan Komisyonu Başkan Vekili Sayın BİLGİÇ’in dudaklarından şu sözcükler dökülüyordu: ”…Benim Bakan olmam lâzım.”
Yani; demek istiyordu ki, ey Isparta heyeti, sizlerin bu isteklerini, bir Isparta’lı olarak, ancak Ben Bakan olursam yapabiliriz!!!”
***
Şimdi, buradan dün akşam saatlerinden itibaren internet medyasından ve sosyal medyadan takip ettiğim karşılamayla ilgili haber ve yorumlara gelirsek; bir atraksiyon, bir dezenformasyon ve de maniplasyonla karşılaşıyoruz… Bendeniz bir medya mensubu olarak bu tür medya çarpıtmalarının karşısında olduğumu belirtmek istiyorum… Bundan sayın vekil adaylarımızın da rahatsız olabileceği inancını taşıyorum… Sosyal medyadaki incitici, onur kırıcı ve hatta küfüre varan yorumları gördükçe, gerçekten üzülüyorum… “MEDYA ETİĞİ BU OLMAMALI!!!” diyorum…
***
Gelelim, “ENDEMİK TÜR” polemiğine… Isparta; Doğal hayatın korunmasıyla ilgili, çok zengin bir flora ve faunaya sahip… Biyolojik çeşitlilik yönüyle de oldukça zengin… Tabii bu arada endemik türleri de bünyesinde barındırıyor…
Konu; ISPARTA – ANTALYA DEREBOĞAZI YOLU ile ilgili. Ama, ne kadarıyla?!!! İşte burada duracaksınız… Konuyu gündeme taşıyan Sayın ÖZEL. Hemen karşı ataklar devreye giriyor: “…İşte, DEREBOĞAZI YOLU’na karşı!!!” Ne denli polemiklerden uzak kalma isteği ya da iradesi olsa da, kimi durumlarda kendinizi polemiğin içinde bulabiliyorsunuz…
Konuyu biraz açarsam, kamuoyu sanırım daha bir objektif bakış açısıyla değerlendirme fırsatı yakalayabilir diye düşünüyorum… Konu; Dereboğazı Yolunun, Suçatı mevkiinden Eğirdir’e, yani; KOVADA VADİSİ’nden Eğirdir’e ulaşılması ile ilgili… Eğirdir’liler DEMİREL’e bunun için çok baskı yaptılar… DEMİREL, buna karşı çıkıyordu… Savunduğu tez ise; “Antalya’nın bir dünya turizm Başkenti olduğu, Antalya’ya gelen turistlerin, Kovada vadisindeki tabiat zenginliğini ve doğayla baş başa olmalarının çok önem arz ettiğini, bu arada endemik bitki ve orman örtüsünün (=Kasnak Ormanı/Sığla Ormanı ve diğer biyolojik çeşitliliği bünyesinde barındıran doğa koruma alanlarımız) korunması gerekliliği üzerinde önemle durarak, böyle bir doğa katliamına göz göre göre izin veremeyeceğini” söylüyordu.
İşte, sayın ÖZEL’in vurgulamak istediği şey de tam bu idi…N’olur sevgili Isparta medyasına mensup olan arkadaşlar, polemiklere tam ortasından balıklama dalma alışkanlıklarımızdan vazgeçsek diyorum… Haksız mıyım ama?!!!