MARS’A MEKTUP-II
Marslı Kardeşim,
Bir hafta kadar önce, AMİRAL BATTI oyunuyla nasıl battığımızı yazmıştım. Şu gariplikler dünyasını bir kenara bırakayım diyorum olmuyor. Gariplikler ülkesi takılıyor zihnime. Yazacak o kadar çok konu var ki… Elini sallasan ellisi…
Demokrasi icat edileli çok oldu. Ama bana sorarsan ne olduğunu anlayabilmiş değilim. Listeyi yukarılarda hazırlıyorlar. Bize ise EVET mührünü basmak düşüyor. Düşüyor düşmesine de “Kaç adet EVET basmışız?” sayımına geçtiğimizde elektrik trafolarını kediler basıyor. Şükür ki, önümüzdeki EVET sayımında kediler basamayacakmış. Çünkü tüm kediler toplanmış. Bu sefer ise trafoları sırtlanlar basabilir mi, bilmiyorum. Ayrıca yapmaya başladığımız nükleer santrali ne deprem, ne tisunami ne de uçak basamayacakmış. Hal böyle olunca, bir canlının trafoları basması söz konusu olamaz sanırım.
Başımıza bela olan 1915 olayları var. Bizim başkan: “Arşivlerimiz burada, herkese açık. Gelsinler incelesinler.” diyor. Kimseciklerin gelip bir bakalım şu arşivlere dediği yok galiba. Ama bizimkilerden İngiliz, Rus arşivlerini inceleyip yazanlar var. Bu yazılanları okuyanların sayısı nüfusun binde biri etmeyince, adamlar ısıtıp, ısıtıp sürüyorlar. Haklılar galiba demeye dilim varmaz ama “1915 olayları soykırımdır” diyen milletvekili adayımızın birinci sırada olmasına gel sen kahrolma.
Politikacılar, tarihi tarihçilere bırakalım derler. Fransız tarihçi Jean Paul Roux, “Türklerin Tarihi-Pasifikten Akdeniz’e 2000 Yıl” adlı yapıtında: “Türkler, gittikleri her coğrafyada o coğrafya halkını yok saymadan devletler kurmuş, en az 2000 yıldır tarih sahnesinde etkin olan bir ulustur. Türkler hakkındaki bilinmezlerin iki önemli nedeni vardır. Birincisi, yarattıkları olayları önemsemedikleri için doğru-dürüst kaleme almamaktır. İkincisi ise okur-yazar olmamaktır.” diyor. O, böyle diyor ama “Türk ırkı diye bir ırk yoktur” diyen milletvekili adayımız bile var.
Sizin orada uluslar hangi adla anılırlar bilemem. Bizdeki gariplikleri yazayım da benzer yanılgılara düşmeyesiniz diye düşünüyorum.
Uzay kardeşliğimiz adına yeniden yazabilmek umuduyla.