SİYASET BİLİMCİMİZ HAKAN HOCADAN MEKTUP VAR
KİRİŞ :
- 63’TEN BU YANA, YEREL SEÇİMLERDE BAZI
GELENEKLERİN OLUŞTUĞU SÖYLENEBİLİR.
- 68’-84’-89’- VE 2004 YEREL SEÇİMLERİ,
İKTİDAR PARTİLERİNİN YEREL SEÇİMLERDE AVANTAJLI OLDUĞU KANISININ, BİZE BU
ALGININ ÖNEMLİ BİR GEÇERLİLİĞİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR…
- YEREL SİYASETİN, ULUSAL SİYASETE ÖNEMLİ
ETKİLERİ VAR. BU ETKİLEŞİM, GİDEREK YEREL SİYASETİN ALANINI ÇOĞALTIYOR VE
ÇEŞİTLENDİRİYOR…
- YEREL SEÇİMLERDE, GÜÇLÜ ADAY PROFİLİ
SEÇİMİN DENGESİNİ DEĞİŞTİREBİLİYOR…
-
SEÇMEN TABANI ÇEŞİTLENMİŞ,
HERHANGİ BİR PARTİNİN BASKIN OLMADIĞI, REKABETİN VE İCRAATIN BELİRLEYİCİ OLDUĞU
YERLERDE ADAYLAR ÖNE ÇIKABİLİYOR.
-
İŞTE HAKAN HOCANIN, YEREL
SEÇİMDE EN YÜKSEK BAŞARI ORANI İÇİN
-
BULDUĞU FORMÜL: DOĞRU ADAY +
DOĞRU PARTİ + DOĞRU KONJONKTÜR.
-
Mart/2014 yerel
seçimlerinde, Ana Muhalefet Partisinin Isparta Belediye Başkanı adayı olarak
kamuoyuna duyurulan Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı; “Devlet memuru olduğunu, herhangi
bir siyasi demeç veremeyeceğini ve Aralık ayına kadar da siyasi söylemde
bulunamayacağını söyledi. Sayın Çakmakçı’nın, bu yazı dizimiz için söyleşiyi
kabul etmesine rağmen, niçin böyle bir tavır sergilediğini, duyarlı
kamuoyumuzun taktirlerine sunmayı, medya etiği adına kaçınılmaz bir görev
olarak görüyorum.
-
Ana Muhalefet Partisinin Isparta İl Başkanı sayın Şenol,
kamuoyuna deklare ettikleri aday isminin, bu satırların yazarına; “Aralık
sendromu var hocamızda” şeklinde değerlendirdiler.
-
…Evet, “taktir okuyucularımızın ve de kamuoyumuzun”
diyerek bu faslı kapatalım isterseniz. Ve işimize bakalım…
-
***
-
SDÜ’müzün yükselen değeri, Isparta’mızın yetiştirdiği
siyaset bilimcimiz Hakan Hocamızdan çok güzel bir mektup aldım. Yukarıda beş
alt başlık şeklinde yansıttığım görüş ve değerlendirmelerini, adeta cımbızla
çektim sizlere sunmak için. Ayrıca, Hakan Hocamızın Yerel seçimlerde en yüksek
başarı oranı için bulduğu formülasyonu da, çarpıcı bir şekilde başlıkta yer
verdik.
-
Şimdi gelin, vakit kaybetmeden Hakan Hocamızın mektubunu,
hep birlikte okuyalım:
-
“Yerel Seçimler; konusu üzerinde özenli bir düşünmeyi hak
ediyor. Zira yerelde seçimler gerek ulusal siyasetin, gerekse de yerele özgü
koşulların her seçim bölgesinde, farklı ağırlıklarda ortaya çıktığı önemli
olaylar.
-
Türkiye malum, geçmişten gelen GÜÇLÜ MERKEZİYETÇİ
GELENEĞİ olan bir ülke. Gerek Osmanlı döneminde,gerekse de Cumhuriyet döneminde
bu gelenek fazlaca bozulmamış. Türkiye, SEÇİM SANDIĞI KONUSUNDA DENEYİMLİ bir
ülke. 1908 yılından bu yana, düzenli denilebilecek şekilde seçimler yapılıyor…
Yerel seçimler ise, özellikle 1963 seçimleriyle birlikte, Belediye Başkanının
doğrudan halk tarafından seçilmeye başlanmasıyla, bugünden bakınca bizim
ilgimizi daha fazla çekiyor…
-
1963 yılından bu yana yapılan yerel seçimlerde de bazı
geleneklerin oluştuğu ileri sürülebilir. Öncelikle ulusal siyasetin de
ağırlıklı etkisiyle, İKTİDAR PARTİLERİNİN YEREL SEÇİMLERDE BİRAZ DAHA AVANTAJLI
OLDUĞU KANISI’nın, seçmen nazarında yaygın olduğu söylenmektedir… Rakamlara
baktığımızda; 1968, 1984, 1989 ve 2004 yerel seçimleri bize, bu algının önemli
bir geçerliliği olduğunu gösteriyor… Çünkü 1968’de tek başına iktidarda olan
AP, toplam Belediyelerin %54,04’ünü; 1984’te ANAP %50,97’sini; 2004’te AKP
%54,7’sini kazanmış. Bu algıya istisna oluşturan tek örnek ise, 1989 yerel
seçimleri, iktidarı yıpranmış bir Parti olarak da olsa, tek başına iktidardaki
ANAP, Belediyelerin ancak %28,8’ini kazanabilmiş.
-
Koalisyon hükümetlerinde oranlar düşmekle birlikte, yine
de hükümet olmanın önemli bir etkisinin olduğunu iddia etmek mümkün. (Bunun
hakkında etraflıca bilgi edinmek isteyenler, 2007 yılında Yerel Siyaset
Dergisi’nde yayınladığımız “İktidardan olmak ya da olmamak: Türkiye’de
Belediyelerin Çıkmazı” adlı makaleyi inceleyebilirler.)
-
***
-
Diğer yandan, “ulusal siyaset tek yönlü olarak yerel
siyaseti etkiliyor” diye bir genellemede bulunmak doğru değil zira yerel
siyasetin de ulusal siyasete önemli etkileri var. Yani, arada bir tür ETKİLEŞİM
olduğu söylenebilir ve bu etkileşim, giderek yerel siyasetin alanını çoğaltıyor
ve çeşitlendiriyor denebilir. Buna en iyi örnek, şüphesiz Başbakan ERDOĞAN’ın
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından geliyor olması. Yeni
büyükşehirlerle birlikte bu tür yerel/ulusal güçlü aktörlerin de çoğalacağı
şimdiden söylenebilir.
-
Bir de yerel seçimlerde GÜÇLÜ ADAY PROFİLİ seçimin
dengesini değiştirebiliyor. Bunun için daha önce, yerel seçimler için şu
formülasyonu kurmuştuk:
-
Yerel seçimde en yüksek başarı oranı=doğru aday + doğru
parti + doğru konjonktür
-
Yani; bütün bu koşullar birleştiğinde en yüksek oy
oranına ulaşılacağını iddia ediyorduk. Ancak, doğru aday ve doğru parti
birbirinden ayrılırsa, o zaman konjonktür devreye girerek, sonucu parti yada
aday lehine belirleyebilir. Örneğin; bir yerde iktidar partisi olmak, çok
belirleyici ve ağırlıklı ise, o zaman aday profilleri daha geri planda kalabiliyor.
Ya da ideolojik yönelimli oy verme anlayışı belirginse, böyle bir durum söz
konusu olabilir.
-
Parti Liderlerinin memleketleri genelde, o lideri
sahiplendiğinden, onun partisine destek veriyor vs. denilebilir. Buna karşın
seçmen tabanı çeşitlenmiş, herhangi bir partinin baskın olmadığı, rekabetin ve
icraatın belirleyici olduğu yerlerde adaylar öne çıkabiliyor. Bazen de yerelde
çok güçlü aday profilleri ortaya çıkıyor ve karşıt durumlara rağmen seçimi
kazanabiliyor.
-
***
-
2014’te 30 seçim bölgesinde yapılacak il düzeyindeki
büyükşehir belediye başkanlığı ise, Türkiye’de yerel seçimler bakımından yeni
bir araştırma sürecini beraberinde getirecek.
-
Isparta şimdilik, ESKİ TİP (burada eskiyi “kötü”
anlamında ya da “köhne” anlamında kullanmıyorum sadece tarihsel olarak ele
alıyorum) yerel yönetim sistemiyle seçimini yapacak. Dolayısıyla biz Isparta
Belediye Başkanını ve diğer belediye başkanlarını ve meclis üyelerini seçmeye
devam edeceğiz.
-
Gelecek sefere Isparta’yı konuşmak üzere, bugünlük son
veriyorum.”
-
NOT: Bu arada bizleri “Doç. Dr.” olarak takdim
ediyorsunuz, buna teşekkür ederiz ancak henüz almadığımız bir akademik unvanı
deklare etmemiz mümkün olmadığı gibi, okuyucularımız arasında da eleştiri
konusu olması mümkündür. Bu hususa dikkatinizi rica ederim.
-
Yrd. Doç. Dr. Hakan Mehmet
KİRİŞ
-
Kamu Yönetimi Bölümü
-
Süleyman Demirel Üniversitesi”
-
-
GELECEK YAZI:
-
YSK ESKİ BAŞKAN VEKİLİ
-
HEMŞERİMİZ SABRİ COŞKUN’LA
-
YEREL SEÇİM HUKUKU