MART/2014’E DOĞRU, SİYASET SÖYLEŞİLERİ… (2)
KURT :
- “YEREL YÖNETİMLER, HENÜZ İSTENİLEN
ÖLÇÜDE GÜÇLENMİŞ DEĞİLDİR.”
- “İKTİDAR GÜCÜNÜ PAYLAŞMAK
İSTEMEYEN, ANKARA’DAKİ MERKEZİ
İDARENİN BÜROKRATLARININ DİRENİŞİ
VAR…”
- “MERKEZİ İDAREDEKİ İKTİDARIN, YEREL
YÖNETİMDE SEÇMEN TARAFINDAN
TERCİH EDİLMESİ, TÜM BEKLENTİLERİN
KARŞILANACAĞI ANLAMINA GELMEZ.”
- “YERELDEKİ İKTİDARLA, MERKEZDEKİ
İKTİDAR AYRI AYRI PARTİLERDEN İSE,
HİZMET ÇARKLARINI OLUŞTURAN BU İKİ
DİŞLİNİN, BAŞKACA UYUMLU ÇALIŞMA
YOLLARI ARAMASI ŞARTTIR.”
Yazı dizimizin bu ikinci bölümü, oldukça önemli. Çünkü; bu bölümde, merkezi yönetimle yerel yönetim arasındaki uyum yada uyumsuzluğu ele aldık… DİŞLİ ÇARKLAR örneğinden de söz ettik. Bürokratik oligarşinin yarattığı sıkıntıyı dile getirdik…
Yine bu bölümde; SDÜ Öğretim Üyesi, siyaset bilimcimiz Doç. Dr. Hakan KİRİŞ Hocamızın görüşlerini de, “OKUYUCU MEKTUBU” adı altında yer verdik. Ve böylece, yazı dizimize bilimsel bir boyut kazandırdık. Bu konuda doktora tezi olan, yine SDÜ Öğretim üyesi Doç. Dr. Nilüfer NEGİL Hocamız da, yerel siyaseti irdeleyen görüşleriyle, yazı dizimizi zenginleştiren katkılar yapacaklar. Her iki bilim insanımıza, siz okuyucularım adına teşekkür ediyorum…
***
TARHAN - Yerel Yönetimler ile Merkezi Yönetim arasında sağlanacak uyum yada uyumsuzluk, yerel hizmetlerin yürütülmesinde ne tür yararlar sağlar, yada ne gibi sorunlar yaşatır?... Dişli çarklardaki uyum yada uyumsuzluk, siyasete uygulanabilir mi?...
KURT- “Ülkemizde Merkezi İdare, en uçtaki yerleşim birimi, toplumsal ihtiyaçları karşılamak üzere örgütlenmiştir. Yerel Yönetimler, kendi sorumluluk alanları içerisinde, yetkili kurumsal yapılardır. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar, Devlet hizmetleri ademi merkeziyetçi bir anlayışla hizmet veregelmiştir.
Özellikle son yıllarda AK PARTİ’mizin iktidarı ile, Yerel Yönetimlerin güçlendirilmesi için, ciddi çalışmalar yapılmıştır. Belediyeler Kanununda ve İl Özel İdaresi Kanununda yapılan yeni düzenlemelerde, Yerel Yönetimler, yetki ve sorumluluk bakımından güçlendirilmeye çalışılmıştır. Fakat, henüz istenilen ölçüde Yerel Yönetimler güçlenmiş değildir.Bunun, iktidar gücünü paylaşmak istemeyen Ankara’daki Merkezi İdarenin bürokratlarının direnişi, terör sebebiyle devletin bölünme tehlikesi algısı ve yereldeki yaşayanların sorunları ile alakalı, çözüm odaklı işbirliği eksiklikleri, Yerel Yönetimlerin güçsüzlüğünün başlıca sebepleridir.”
***
DEMOKRASİ; Farklı siyasi görüşlerin, Yönetime talip olabilmelerini sağlayan sistemin adıdır. Seçimlerde seçmen vatandaşların tercihi, genel yada yerel yöneticileri belirlemektedir.
Merkezi İdaredeki iktidarın, Yerel Yönetimde seçmen tarafından tercih edilmesi, tüm beklentilerin karşılanacağı anlamına elbette ki gelmez. Fakat, iki güç merkezi olan Yerel Yönetim ve Merkezi İdarenin uyumlu çalışabilmeleri, vatandaş açısından en yararlı işleyiş olacaktır…
Şayet, yereldeki iktidar, merkezdeki iktidara Partisel olarak aynileşmemiş ise, yani; ayrı ayrı Partilerden ise, o zaman rahmetli ÖZAL’ın da söylediği gibi, hizmet çarklarını oluşturan bu iki dişlinin,başkaca uyumlu çalışma yolları araması şarttır.
Her iki iktidarın da, farklı farklı Partilerden olması durumunda; hizmet odaklı ve uyumlu çalışmanın saygılı işbirliğini oluşturmak için gayretleri şarttır.
Şu unutulmamalıdır ki; GÜÇLÜ İKTİDARLAR, GÜÇLÜ MUHALEFETİN ÜSTÜNDE YÜKSELİR. İktidar ve Muhalefet, birbirlerinin rakibidir. Her ikisinin diyalogsuz ve işbirliksiz varlıkları, rekabetin hukuk ve ahlak dışı şartlarda cereyan etmesini doğurur. Bu nedenle, kendi ölçüsünü insana hizmet odaklı çerçeve içinde tutabilen siyaseti aramak ve bu tercihi oluşturmak, Siyasi Partilerin ve seçmenin asıl arayıp gözetmesi gereken husustur.
Ülkemizin ve şehrimizin kalkınması, gelişmesi ve beklentilerini karşılayacak duruma gelebilmesi için, başlangıç noktası burasıdır.”
***
devam edecek.
OKUYUCU MEKTUBU
Isparta’mızın yetiştirdiği değerli siyaset bilimcimiz, SDÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan KİRİŞ Hocamızın değerlendirmesini aşağıda sunuyoruz:
“Değerli Zeki Ağabey, yazı dizinizi ilgiyle takip ediyorum…Ben de “YEREL YÖNETİMLERİN DEĞİŞEN ROLLERİ” üzerine birkaç değerlendirmede bulunarak, bu diziye katılmak istiyorum.
Bilindiği gibi gerek dünyada, biraz da bunun etkisi ve de çağın gerekleriyle olsa gerek,Türkiye’de yerel yönetimler eskisine nazaran,daha fazla öne çıkmış görünüyor. Bu durumun etkilerini, doğrudan gündelik hayatımızda da yaşıyoruz. Örneğin; bizim yaptığımız araştırmalar,yerel yönetimlerden özellikle de Belediyelerden ve tabii Belediye Yönetiminin somutlaştığı kişi olan Belediye Başkanından doğrudan iş talebinin oldukça fazla olduğunu gösteriyor. Bu durum, Belediyenin bir de İSTİHDAM YARATMA rolünü üstlenmesini gerekli kılıyor.
Diğer yandan Yerel Yönetimlerin, YEREL KALKINMA konusunda öncü rol üstlenmesi beklentisi de hakim. Buna bir de 2012 tarihli ve 6360 sayılı On üç ilde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun kapsamında YENİ BİR YEREL YÖNETİM MODELİ’nin ortaya çıkarılmasının etkileri eklenmelidir.
Oysa, Yerel Yönetimlerin temel görevi, yerelin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelikti. Bütün bunların etkilerini, 2014 yerel seçimlerinden itibaren göreceğimizi düşünüyorum…
Tabii Türkiye’de yerel yönetimlerin bir geleneği ve karakteri var. Bu, tabii olarak, en fazla yerel seçimlerde kendini ele veriyor. Gelecek konuşmamızda bundan bahsetmek üzere şimdilik son veriyorum.
Selamlar ve saygılar…”