TARSU -6-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,TARSU -6-
Haberin Tarihi: 9.7.2013 10:51:00 - Okunma Sayısı:1388 defa okundu.

TARSU -6-

 

-6-

EĞİRDİR’DE İLK ÖZEL SOĞUK HAVA DEPOSU

TARSU

            Eğirdir elmacılığı zamanla bir hayli yol aldı. Parayı gören insanlar üzüm bağlarını bozup elma bahçesi yapmaya başladı. Isparta halkı özellikle Eğirdir, çok çalışkan insanları barındıran bir yerdi. Eğirdir insanı göl ürünlerinden geçimini sağlamaya çalışırken kar dememiş kış dememiş soğuk suyla mücadele etmişti. Evlerde gece sabaha kadar kadını kızı erkeği halı dokumuş ve kirkit sesleri göle ve dağlara ninni gibi gelmişti. Eğirdirli işi severdi. Görüşümüzü Karçınzade Süleyman Şükrü  şöyle destekliyor:

            Her tarafından güzel sular fışkıran sık ormanlarla kaplı dağların çevrelediği verimli araziye sahip Eğirdir’in halkı sanatkardır. Son derece hoş olan ve hemen görenleri hayran bırakan bu memleketin sakinleri arasında işsiz, hünersiz insan hemen hemen yok gibidir. Genellikle geçim sağlanan sanatlar çulhalık, debbağlık, demircilik ve kavaflık yani ayakkabıcılıktır. Halkın %90’ı sanatkar olan bu bahtiyar memleket bütünüyle bir fabrika gibidir. Hiçbir sanat erbabı vakitsiz işinin başından ayrılmaz. ”

            Eğirdir insanı böyledir; çalışkan, azimli ve amaçlı…

            Açık pencereden dumansız bulutlara kaldırdığım başımı yana çevirdiğimde yeni uyanarak yeşile çalan kahverengi ağaçların ve çiçeklerin canlanışına tanıklık ediyorum. Zamanında göz alabildiğine kıraç toprakların  veya Eğirdir gölünü annenin yavrusunu beslediği gibi dağ sularının özgürce aktığı bataklığın resmini çiziyorum kafamda. Uzakta kendinden geçmiş, yer yer delinmiş ve aralıklar oluşturmuş tahta bir köprü; ayaklarının su akmasına elveren ahşap direkli köprünün güneyinde balçık bir toprak. Ortada, nereden geldiği bilinmeyen ve nasıl büyüdüğü anlaşılamayan birkaç tane söğüt ağacı. Bataklığa meydan okurcasına başlarını ve kollarını göğe, yaratana yalvarırcasına uzanmış dalları. Bu sırada yağmur sicim gibi yağıyor, toprağı suya doyuruyordu.

            Ancak Eğirdir’in çalışkan insanı boş durmasını sevmezdi, Çünkü atasından gelen yaratıcılığını kimseye kaptırmak istemezdi. Doğa kendine ne denli acımasız davranırsa davransın yılmaz; sevecen davranırsa ona kendisine gelen adım ölçüsünde giderdi. Yediği, içtiği toprağa asla ihanet etmez aksine, ona dört elle sarılır onu kendinden bir parça bilirdi.

            Eğirdirli Ali Erdoğan işte böyle biriydi. Kendisini büyüten topraklara değer veriyordu. O herkesi seviyordu. Sevdiği insanlarla bir olmak onda ayrı bir duygu uyandırıyordu. O, evinin eşiğine, sevgi yumağını tekrar almak üzere bırakıp sokağa çıkan biriydi.

devam edecek

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap