“ZEYBEK TEK TEK OYNAR, BAFA EL ELE KURTARILIR”
BAFA GÖLÜ’NÜ KURTARMA VE YAŞATMA PLATFORMU’nun düzenlemiş olduğu “Bafa Gölü’nün Ekolojik Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”, Muğla- Milas Ticaret ve Sanayi Odası salonunda gerçekleştirildi.
Yoğun ilgi gören çalıştaya, Muğla Milletvekilleri Prof. Dr. Nurettin DEMİR, Tolga ÇANDAR, Mehmet ERDOĞAN, Milas Belediye Başkanı Muhammet TOKAT, Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit ÖZER, Aydın, Muğla, Milas, Söke, Didim’den Yerel Yönetim Temsilcileri, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, DSİ Bölge Müdürlüğü, Muğla Sıtkı KOÇMAN Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesinden bilim insanları, Milas Meslek Yüksekokul Müdürlüğü, Bafa Gölü etrafındaki turizm işletmeleri, sanayi işletmeleri, basın ve medya temsilcileri ve kalabalık bir izleyici grup katıldı.
“Biz Bafa'yı göl olarak değil, deniz olarak gördük. Deniz olarak nimetlerinden faydalandık.”
Çalıştayın açılış konuşmaları bölümünde bir konuşma yapan Bafa Gölü'nü Kurtarma ve Yaşatma Platformu Sözcüsü eski Bafa Belediye Başkanı Zühra Dönmez "Bafa Ege Bölgesi'nin en büyük gölüdür. Yıllardan beri ne zaman koku yapsa, göl kirlendi diye ayaklanıyoruz. Bafa'nın kirliliği hep kokular yükseldiğinde fark edildi. Biz Bafa'yı göl olarak değil, deniz olarak gördük. Deniz olarak nimetlerinden faydalandık. Çevre illerden gelen sanayi atıklarının B. Menderes aracılığı ile göle aktarılmasıyla gölümüzün kirlendiği belirtiliyor. Gölümüzün yeniden sahiplenilerek, kirliliğin giderilmesi için çalışıyoruz. Gönüllülerden oluşan bir platform kurduk. Sesimizi eylemlerimizle duyurmaya çalıştık. Bugün Bafa için hocalarımızın hazırlayacağı reçete önümüze konulacak" dedi.
Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer, "Biz burada Bafa Gölü için nasıl çözüm bulabilirizi ele alacağız. Gölün son zamanlarda renginin bile çok farklı olduğunu görüyoruz. Eskiden olduğu gibi Bafa'da yılan balığı, kefal balığı, havyar üretiminin yeniden yapılması ve canlandırılması için çabalıyoruz. Burada sadece balıklar yok. Çok değerli kuşlarda var. Bölgede yer alan tüm canlıların yaşamlarını sürdürmeleri için çözüm bulunması gerekli. Bafa Gölü'nün kirliliği önemli ve bölgesel bir sorun. Çalıştayımızın hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, "İlçemizi ve yakın yerleşim bölgelerini ilgilendiren Bafa gibi önemli bir doğa güzelliğinin yaşadığı sorunlarının bu şekilde ele alınması bizleri mutlu etti. Bafa meselesi gerçekten bir bölgesel mesele değil, insanlık meselesi. Platform ve çalıştayın bu insanlık meselesini tüm dünyaya duyurmasını temenni ediyorum. O açıdan bu günkü çalıştayı önemsediğimizi belirtmek isterim. Çalıştaydan gelen sonuçları da hassasiyetle ele alacağız. Bafa'nın özlenen o eski günlerine kavuşması için elimizden geleni yapacağız" dedi.
Kürsüye gelen MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Bafa Gölü'nün Muğla'da aslında can çekişen değerlerden birisi olduğuna dikkat çekerek, "Daha önceki çalışmalarımızda Muğla'nın 4 T'si bulunduğunu ifade etmiş bu 4 T'nin turizm, tarım, tarih ve tabiat olduğunu söylemiştik. Bunlar o kadar önemli ki hiçbirinden vaz geçmek mümkün değil. Binlerce yıldan beri medeniyetlere ev sahipliği yapan Muğla'nın doğasının ve tarihin korunması çok önemli" dedi.
“Tarımımız vardı yok oldu. Geriye bir tek turizm kaldı. Onun için tarihimiz doğamız önemli”.
CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar ise yaptığı konuşmada Muğla'nın doğal güzelliklerine ve tarihine değindi. Muğla'nın çevreden para kazandığı bir il olduğunu belirten Çandar, "Bizler Muğla olarak çevreden para kazanan biliriz. Tarımımız vardı yok oldu. Geriye bir tek turizm kaldı. Onun için tarihimiz doğamız önemli. Şuanda Bodrum'da RES'ler gündemde. Bodrum'un canlı ekolojik yapısını değiştirecek bir çalışma bu. Buna karşı bir mücadele başlatıldı" dedi.
Bafa Gölü'nü çevresinde yer alan tarım arazilerinde kullanılan ilaçların hem Bafa Gölü'ne hem de yer altı sularına zarar verdiğini dile getiren Çandar, "tarım ilaçlarının yer altı sularına ve Bafa'ya karışıyor. Ayrıca yine çevrede bulunan fabrikaların atık suları da dolaylı yollardan Bafa'ya kadar geliyor" dedi.
Çalıştayın birinci oturumu Bafa Gölü ile ilgili çalışmalarda bulunan araştırmacıların sunumlarıyla devam etti. Bu bölümde;
Bafa Gölü’nün doğal, kültürel ve tarihsel önemi başlıklı sunumu Kuşadası EKODOSD Derneği’nden Bahattin SÜRÜCÜ yaptı. Bafa Gölü’nün ve Beşparmak Dağları’nın(LATMOS) göl kıyısındaki doğal ve kültürel kaynakları görsel olarak sunuldu. Bu alanların tehdit altında olduğu, bölgenin koruma çalışmalarının hızlandırılması gerektiği ve aynı zamanda ekoturizm faaliyetleriyle ilgili projeler geliştirilmesine yönelik konular anlatıldı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Doğa Koruma ve Milli Parklar Aydın Şube Müdürlüğü’nden Orman Mühendisi A. Egemen İŞÇAN, Bafa Gölü Tabiat Parkı Koruma alanı hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Tabiat Parkının önemi ve alanda yapılan koruma çalışmaları anlatıldı.
“Burada biz suçlu aramıyoruz. Tarım da turizm de hepsi olmalı ama, kuralına uygun olmalı.”
Bafa Gölü ile ilgili yıllardır çalışmalar yapan ve bölge insanlarının yakından tanıdıkları Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici yaptığı konuşmada, Bafa Gölü'nde son 15 yıldır kirliliğin arttığına dikkati çekti. Bafa'ya ait daha önceki yıllara ait görselleri ve bölgede yaşayanların kendisine aktardığı bilgileri ve göldeki ekolojik sorunların nerelerden kaynaklandığı ve nasıl kurtarılması gerektiği yönünde önerileri salonda bulunanlarla paylaşan Kesici, Bafa Gölü'nün kirliliğinde sorumlu aramak yerine çözüm önerilerinin tartışılması gerektiğini vurguladı. Kesici; doğal göllerin başına gelenler her yerde aynı; kirletme, aşırı su kullanımı, gölde balık popülasyonunun artması için bırakılan istilacı etçil balık türler ve bir türlü alınmayan önlemler… Burada biz suçlu aramıyoruz. Tarım da turizm de hepsi olmalı ama kuralına uygun olmalı. Bafa için bilinen çözümleri uygulamamız lazım. Gölde mekanik ve biyolojik temizlik gerekiyor. Gölü besleyen B. Menderes Nehri'ndeki ağır metaller, göl çevresindeki tarım ve sanayi tesislerinin atıkları nedeniyle havza çevresindeki yaşam tehlike altındadır. Göldeki kirliliğin nedenleri ve çözümü belli ve geçen zaman tedaviyi zorlaştırmakta.
Her kurum, her siyasetçi, her bürokrat üzerine düşeni yapmalı. Bafa Gölü'nde mekanik ve biyolojik temizlik yapılmalı, kirletilmemeli ve koruma altına alınmalı. Bafa Gölü su vermekle, oyalamakla kurtulamaz. Çünkü içerisindeki, dipteki kirliliği temizlenmedikten sonra yapılan su vermeler bir şeye yaramayacak. Çözüm; çözüme yanaşmak, çözümde uygulamalara bir an önce başlamaktır. Yoksa Bafa Gölü kışın köpürmeye, yazın yeşile boyanmaya devam edecektir…Bu kirlilik, tarıma, turizme, sağlığa büyük bir engel olup gölün sonunu getirmektedir…" dedi.