MİLLİ MÜCADELE'DE EĞİRDİR MENZİLİ VE EĞİRDİR BAHRİYE MÜFREZESİ -10-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,MİLLİ MÜCADELE'DE EĞİRDİR MENZİLİ VE EĞİRDİR BAHRİYE MÜFREZESİ -10-
Haberin Tarihi: 28.11.2014 14:35:00 - Okunma Sayısı:1542 defa okundu.

-10-

III  BÖLÜM -9-

BÜYÜK TAARRUZ BAŞLIYOR

            Sakarya Zaferi’nin hemen sonrasında planlanan “SAD Taarruz Harekatı” , orduların ikmal işlemlerinin memleketin içinde bulunduğu ağır şartlar nedeniyle istenildiği gibi düzenlenemediğinden ve kış bastırması  nedeniyle ertelenmek zorunda kalınmıştı. [34]

            Bu gecikme T.B.M.M. üyeleri arasında büyük tartışmalara neden olmuş, ordunun taarruz gücü hakkında yersiz kuşkulara düşülmüş, özellikle Mustafa Kemal Paşa’ya karşı olan gruplar, moral kırıcı propagandalara   başlamışlardı.

            Oysaki, Büyük Asker ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa düşmanı yurttan atmak için herkesten fazla sabırsızdı ama en küçük bir hataya ve yanılgıya düşmemek için en ince ayrıntılara kadar hesaplar, planlar yapıyor ve bunları adım adım uyguluyordu. Bu da ister istemez zaman alıyordu. Bu arada Yunanlıların kontrolleri altındaki Türk halkına akıl almaz işkenceler yapması; mal,can ve kutsal varlıklarımıza insafsızca saldırması  doğal olarak herkesi sabırsızlandırıyordu. [35]

            Nihayet “BÜYÜK GÜN” gelip çatmıştı.

            Tam bu günlerde Eğirdir’de de görülmemiş bir hareket yaşanıyordu. Eğirdir Bahriye Müfrezesi’nin gölde artan nakliyat ve  sevkiyatı  nedeniyle Eğirdir - Aşağıkaşıkara, Eğirdir – Höyük iskeleleri arsında su ulaşım gücü daha da arttırılmış, 80 ton çekebilen bir motorun yanına 70 ton çekiş kabiliyetli bir motor daha hizmete sokulmuş, subay sayısı arttırılmış, gönüllü halka destek vermek üzere 116 erle takviye edilmiştir. [36]

            Bu ara Eğirdir’ de bir başka çalışma da bu son ölüm kalım mücadelesinde savaş meydanlarından gelecek hasta ve yaralılar için “ Hasta Bakımevleri” nin hazırlanmasıydı. Dini yerleri de dahil olmak üzere yaralılar için neresi uygun bulunmuyorsa orası için gece gündüz çalışılıyordu. [*]

            Çünkü, Genelkurmay’ca yapılan hesaplara göre taarruz günlerinde yaralı sayısı yalnızca  Birinci Ordu mevcudunun yüzde yirmisi kadar olacağı tahmin edildiğinden; bu da 2500- 3000 kişiyi buluyordu. Bunlardan en az bin kadarı Şuhut – Kaşıkara doğrultusunda taşınarak Eğirdir’de hazırlanan hasta bakımevlerine ulaştırılacaktı. [37]

           

                                                           Zafer Günleri

            Batı Cephesi’ne top seslerinin işitileceği kadar yakın olan Eğirdir’e en taze haberler anında ulaşıyor; kiminde acı, hüzün ve korku yürekleri burkup başları eğerken; kimi haberlerle kalabalıklar birden dalga dalga coşuyor kurtuluş ve zafer heyecanı ile gözler sevinç yaşlarıyla doluyordu.

            Afyonkarahisar’ın geri alınması ve düşmanın asıl kuvvetlerinin Dumlupınar ve Aslıhanlar Ovası’nda çevrilip imha edilmesi, Yunan üst komutanlarının tutsak alınması haberleri Eğirdir’i bir bayram yerine çevirmişti.

            Düşman kaçıyordu !..

            Eğirdir Mühimmat Depolarındaki tüm cephane araç ve gereç yiyecek maddeleri halk araçlarıyla ta Uşak’a kadar taşınıyordu. [38] Kaçan düşmanı kovalayan ordumuza yardım için Eğirdir – Höyük – Kaşıkara arasında çalışan bütün ulaştırma elamanları, Uşak – Alaşehir arasında savaşan kuvvetlerin emrine verildi.[39] Yunan’a vurulan bu son darbe günlerinde Eğirdir’de hiç erkek kalmamıştı. Boğazova’daki bağların bakım işleri kadın ve çocuklar tarafından yapılıyordu. [**]

 

             [34]- T.İ.H. Büyük Taarruz 2. Cilt, 6.Kısım, 1.Kitap, S.206

             [35]- Recep Bozkurt Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda İznik, S.63

             [36]- T.İ.H. Büyük Taarruz II.Cilt, 6 Kısım, II Kitap, S. 348 - 306

             [37]- a.g.e. S.312

             [38]- T.İ.H. Büyük Taarruz’da Takip Harekatı, II.Cilt, III.Kitap, S. 237

             [39]- a.g.e. S. 229

              [*]-  Salih Balcı, “ Zafer günlerinde Canada boşaltılarak cepheden gelecek yaralılar için hazırlanmağa başlandı. Bizim ada2daki Rum Okulu bozularak kiremitleri, tahtaları Canada’da yapılmakta olan barakalar için taşındı. Bu taşıma işinde biz de çalıştık. Kısa süre içinde 20-30 kadar yaralı bakım odası yapıldı. Bunların her tarafı sakız gibi kireçle badana edildi. Ayrıca Yeşilada’daki beş büyük ev de revir olarak ayrıldı.” ( 20 Temmuz 1987 tarihli konuşma)

             [**]- Süleyman Çelik ile yapılan 23 Temmuz 1987 tarihli konuşma.

devam edecek

 

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap