MERVE HANIM DAN TARHAN'A MEKTUP...
Merve
Kuyu 25 Nisan 19:59
Uzun
bir süredir Isparta kamoyunu meşgul eden 'il Özel İdare binası' yıkımı nihayet
gerçekleşti. Büyük bir memnuniyet duyduk ki, deprem dayanıksızlığı raporlanmış
olan atıl bir yapı şehrin kullanımına tekrar kazandırılmak adına, geç kalınmış
olsa da, önemli bir adım atılarak şehir belleğindeki acı tatlı anılarıyla artık
Isparta'da 'YOK' ..... İlk günden beri ifade ettiğim üzere artık 'yıkımdan daha
önemli olan konu bu 'yok'luğun ne şekilde doldurulacağı konusu'... Kritik ve
hassas dönem şimdi başladı. Tartışmalar muhakkak olacak ve tartışmalar bizleri
doğruyu bulma adına katkı sağlayacak, ama saygı çerçevesinde olduğu sürece...
Şehir
bir bütündür. Şehir merkezi kentin ana vitrinidir. Şehrin tanımını yapan en
önemli ifade alanıdır. Dolayısıyla şehrin merkezinde oluşan şehir merkezinin
dönüşümünü sağlayan her türlü yapılaşma hareketi 'oldubittiye- senben
kavgasına, siyasete veya kişisel ben bilirim egolarına' heba edilemeyecek kadar
'şehrin meselesidir', tüm şehir konuşmalı, tartışmalı ve sonucunda teknik,
bilimsel doğrularla kamuoyunun meyilleri dengelenmelidir....
Bu
konuda kamuoyundaki görüş ve tartışmaları da gözönüne alarak görüşlerimi kısa
ve net olarak ifade edicem...
Yol haritasında mihenk taşları:
1. Rant arayışı olmamalıdır.
2. Kamu yararı ön planda olmalıdır.
Parselin özel ve değerli konumu açısından kamu yararının farklı düzlemlerde ele
alınması gereği vardır.
3. Konuya ilişkin ekonomik, kültürel,
sosyal, teknolojik alternatif önerilere ilişkin tüm olumlu ve olumsuz yönleri,
getirileri-götürüleri net olarak ortaya konulmalıdır.
5. Kent merkezinin dönüşümü bütüncül
yapılmalıdır. Kamusal alan tanımları ve kullanımı 'özel' çalışılmalıdır. Kent
meydanı ihtiyacı açıktır. Ancak bölgesel anlamda kent merkezi çalışılırsa bu
sorun çözülür.
6. Bu veriler uzman bir ortak akıl kurulu
oluşturularak teknik ve bilimsel çalışmalarla raporlanmalıdır. Kişisel
görüşlere bırakılmamalıdır.
7. Halkın görüşü bu net rapora istinaden
tekrar alınmalıdır. Bu parsel halkın malıdır. Kararlarda halkın görüşü ön
planda tutulmalıdır. Kendi arsamız olsa ne isterdik empatisi yol gösterici
olabilir... 'Heryer betonlaşıyor' diye halkı galeyana getirmek yanlıştır, bu ve
benzeri davranışta bulunanların geçmiş ve devam eden icraatlarındaki samimiyeti
ölçüsünde konuya bakılmalıdır..
Tartışılan
öneriler ile ilgili nacizane görüşüm ise şu şekilde:
1. Konuyla ilgili ulaşım kararları master
planı dahilinde ele alınmadan otopark yapılması görüşünün altyapısı teknik
açıdan dolu değildir.
2. Çevre yapıların etkileşim alanındadır.
Bitişik nizam bir yapının olduğu parselde alınacak kararlar yapısal anlamda
sadece bu parseli bağlayıcı değildir. Ada bazında değerlendirme doğrudur.
3. Parsel kendi başına 'Kent meydanı'
tanımına yeterli kriterleri taşımamaktadır. Büyüme bölgesi, meydanı tanımlama
verileri, v.b... malesef yoktur.
4. Yeşil alan olursa hemen karşı
tarafındaki uygulamaya benzer 'peyzaj düzenlemesi' ile halkın dinlenme ve
bekleme mekanı olarak değerlendirilmesi sözkonusu olur.
Benim
görüşüm ise:
Bu
parselin, Kent kimliğine, tarihi ve çevresel değerlere saygı duyan halkın
kullanımını en üst düzeyde sağlayan, karma (kültürel, ticari, kamusal)
kullanımlı, Ispartayı hatırlatan ve tanımlayan 'Sembol Bir Yapı' yapılmasıdır.
Farklı
mimari yaklaşımlarla kamuya açık kullanım veya kamusal alanlar yapının her
bölgesine taşınabilir, kamu yararı böylece hem ekonomik, hem sosyal, hem
kültürel anlamda sağlanmış olur....
İyi
çalışmalar, kolay gelsin. Saygılarımla...