MİLLİ MÜCADELE'DE EĞİRDİR MENZİLİ VE EĞİRDİR BAHRİYE MÜFREZESİ -4-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,MİLLİ MÜCADELE'DE EĞİRDİR MENZİLİ VE EĞİRDİR BAHRİYE MÜFREZESİ -4-
Haberin Tarihi: 20.11.2014 10:27:00 - Okunma Sayısı:1647 defa okundu.

MİLLİ MÜCADELE’DE EĞİRDİR MENZİLİ VE EĞİRDİR BAHRİYE MÜFREZESİ -4-

BİRİNCİ BÖLÜM -2-

            Akşehir ve Dinar Menzil Bölge Müfettişlikleri ile müştereken çalışacak olan Eğirdir Menzil Hat Komutanlığı şu kuruluşlardan oluştu:

1- Eğirdir Bahriye Müfrezesi,

2- Eğirdir Yakacak Müfrezesi,

3- Eğirdir Menzil Hastanesi,

4- Eğirdir Menzil Hayvan Hastanesi,

5- Eğirdir Temizlik İstasyonu,

6- Eğirdir Mühimmat Deposu,

7- Eğirdir Yiyecek Deposu,

8- Eğirdir Sıhhiye Araçları Deposu,

9- Eğirdir Donatım Deposu,

10- Eğirdir Haber Alma Merkezi ( SİYASET MERKEZİ) [8] – [*]

            Büyük Taarruz Dönemi’nde insan sayısı 200 bin’i aştığı bölgemizde Batı Cephesi Orduları’nın her çeşit ikmal ihtiyaçlarını temin edecek olan iki önemli demiryolu (Konya – Akşehir, Dinar – Eğirdir)  Eğirdir Gölüyle irtibatlandırılarak çok hızlı ve yoğun bir çalışmağa başlandı.

Eğirdir Gölü, İkmal Hizmetleri bakımından Batı Cephesinde ulaşımda kullanılanılabilecek en kısa,en güvenilir yol idi. [9]

Konya Demiryolu ile Anadolu içlerinden Akşehir’e getirilen ikmal maddeleri buradan  Örkenez – Gelendost  yolu ile Höyük İskelesine getiriliyor, buradan bir kısmı Eğirdir Gölü üzerinden Hoyran güneyindeki Aşağıkaşıkara’ya , bir kısmı da depolanmak üzere Eğirdir Menzil Noktasına taşınıyordu. Antalya’ya getirilen mühimmat ise, Burdur üzerinden Baladız’a taşınıyor buradan demiryolu ile Eğirdir’e ulaştırılıyordu.

II. BÖLÜM

1. Eğirdir Bahriye Müfrezesinin Kurulması:

Üç tarafı denizlerle çevrili olan güzel yurdumuz Marmara Denizi ve Boğazların varlığı ile de çok önemli  “Suyolları” na sahiptir. Bundan dolayı Anadolu Yarımadası için denizlerimiz ve boğazlarımız hayati derece de önem taşır. Diğer taraftan Van,İznik ve Eğirdir gölleri gibi iç sularımız da bu önemi artıran başka etkendir.

Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros  Ateşkes Antlaşması ( 30 Ekim 1918 ) ile Türk Donanması tutsak alınmış, topları sökülmüş, cephaneleri işgal devletlerinin kontrolü altında depolarda çürütülmeğe başlanmıştı. Bu gemilerin subay ve erleri de çeşitli bahanelerle görevleri başından uzaklaştırılıyordu. Ayrıca Türk Suları’ndaki  küçüklü büyüklü taşıt araçlarına el konuluyor, limanlar denetim ve gözetim altına alınıyordu. [10]

Aynı şekilde 10 Ağustos 1920’de İstanbul Hükümeti’nce imzalanan Sevr Antlaşması’yla eldeki kalan son gemiler de Anlaşık Devletlere peşkeş çekiliyordu. Yapım halindeki deniz araçları bile imha ediliyor, Ticaret Bahriyesi’nin eğitimi bile engelleniyordu. [11]

Düşmanların vatanımıza denizaşırı ülkelerden gelmiş olması nedeniyle hem onlar, hem de bizim için denizlerde de tam bir  “ İSTİKLAL HARBİ” yaşanıyordu.

Ordumuz için yurt içinden temin edilemeyen mühimmat,askeri araç gereç, akaryakıt, uçak ve uçak parçaları vb. yurt dışın dan ve büyük çoğunlukla deniz yoluyla getirilmek zorunda kalındığından  her seferinde bin bir tehlike atlatılıyor, bu yolculuklarda büyük bir cesaret ve maharet gösteriliyordu. İşte tüm bu nedenlerle Milli Hükümet’in çok iyi örgütlenmiş bir  “ Deniz Gücü” ne ihtiyacı vardı.

____________________

[8] – Türk İstiklal Harbi,Büyük Taarruza Hazırlık ve Büyük Taarruz, C.2, 6. Kısım, 1.Kitap S.178

[9] – a.g.e. S.244

[10]- İstiklal Harbi,Deniz Cephesi ve Hava Harekatı, C.5, S.5-6

[11]- a.g.e. S.209

[*]  - Milli Mücadele yıllarında Eğirdir’de oluşturan  bu kuruluşlara ait depolar bugünkü İstasyon Mahallesi ve Yazla Mahallesi’nde konuşlandırılmıştır. (Şadiye Yılmaz, Süleyman Çelik,Halil Özkan ve Yaşar Kaynak ile yapılan konuşmalar)

devam edecek

 

 

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap