BALIKLANDIR-MA…
Gölün
balıkları geri döner mi???!!! Gerçekçi
olmak gerekir. Eğirdir Gölü’ne, 1955 yıllarındaki balıklarının geri gelmesi;
“doğanın kanunlarına” aykırıdır. Neden mi?
-
Gölün altmış yıl önceki 10 doğal balık türünden 8’i, dişli balığa yem olmadı
mı? Dişli balık, balıkla(etle), kavinne,
çapak, sıraz vd. etle değil otla besleniyor. Göl etçile dolu…
Göl
yapay, değil doğal göldür. Doğaya “doğru bakmak, görmek-bilmek” ve onun sadece
insanların “malı” olmadığını, insandan başka canlıların da doğada olduğu,
doğanın düzeninin değiştirildiğinde, gölümüzde olduğu gibi telafisinin geri
dönüşümün olmadığı kavranmalıdır.
-
Gölde eski balıkların yetişmesi; aşının-dokunun tutması için; gölde dişli
balık, İsrail sazanı (gümüşi havuz balığı) ve gümüş balığının olmaması lazım.
Bu da mümkün değildir. Neden?
-
Akvaryumu, havuzu-göleti boşaltıp temizleyerek,
buralara yeni balık bırakarak, bu
ortamlarda istediğiniz düzenlemeyi
tekrar tekrar yapabilmeniz mümkündür. Hatta “tavuk çitliğindeki tilkileri” uzaklaştırmak
da mümkündür. Fakat; 10 m. su seviyesine ve 480 000 000 m2 lik alana sahip olan
Eğirdir Gölü’nün suyunu boşaltıp, gölün dibini- kabını, zararlılarını
temizlemek olası mı?
-
“Dökme suyla değirmenin dönmeyeceği gibi”, dökme balıkla gölün ne eski
balıkları, ne de göl eski haline döner… Etçil balıklar gölün dokusuna uymaz,
doku-maya tutmaz. Bu balıklandırmalar “dostlar alışverişte görsün”dür.
Balıklandırma sonucu gölde büyüyen bir kg. balık kaç TL’ye mal olmakta? Göl
büyütme ortamı değil, 1955 öncesi gibi doğurgan olmadır.
Balıklandırmayı
balıkçılar şu şekilde özetlemekte; eski balıklar gelecek dediler yıllardır göle
balık döktüler, inandık, bekledik… gölde balık bitmedi (çoğalmadı), sinek- ot
bitti (çoğaldı)... Kepez’den eski balıkların panosu geldi, sevindiler!!!
Gülelim mi ağlayalım mı halimize? Gölün balıkları değişti, “çapaklarmız oldu
“vali balığı”, sıraz gözüktü ama o sıraz da bizim sıraz değil ne diyelim… Neye
razı olalım?!!”
Balıklandırma
yöntemleriyle gölün bu hale gelmesine neden olan dişli balığın çoğalmasını
belirli ölçüde sağlayabilirsiniz, bundan memnun olmak, yaşananları unutmak
demektir. Balıklandırma ile gölde dişli
balığın çoğalacağını umut edenler;
“İsrail sazanı ve gümüş balığının göldeki varlıklarını ve beslenme
özeliklerini de unutmamaları gerekir. İstilacı balıklardan kurtulmanın yolları
onları beslemekle olmaz... Doğru bilgiye sahip olunmalı, kişisel, popülist
yaklaşımlardan - boş sözlerden, davranışlardan, ben bilirimden kaçınılmalıdır.
Dostlar alışverişte görmemeli… 1955 öncesinde göl; bize para ve çapa harcamadan balık veriyordu.
Doğayla- doğal olanın dengesiyle oynanmaktan vazgeçilmelidir. Gölün kurtuluşu,
göstergesi balıktır diye diye, “biz atmaz isek başkası atar” mantığıyla gölde
istilacı, üç farklı canavar yaratıldı… Göl ise eski haline dönmedi… Bundan
da ders alınmalı.
Maalesef “Kümese bir değil, üç
farklı tür tilki dadandırıldı”. Hala dişli sevdası niye?
Bana
sorulan sorulardan biri de; son zamanlarda ortay atılan gen bankasıyla gölün
balıkları geri gelir mi? Korunur mu?
Nedir gen bankası?
devam edecek…