Haberin Tarihi:
3.9.2014 09:47:00
- Okunma Sayısı:2523
defa okundu.
Isparta Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Adar, ortalama 700 Bin Ton rekolte ile Türkiye'nin yüzde 25'lik Elma üretimini gerçekleştiren Isparta için çıkış yolunu anlattı:
ISPARTA TİCARET BORSASI BAŞKANI AHMET ADAR:
“ELMA BORSASI İÇİN MÜCADELEYE DEVAM...”
Isparta Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Adar, ortalama 700 Bin Ton rekolte ile Türkiye’nin yüzde 25’lik Elma üretimini gerçekleştiren Isparta için çıkış yolunu anlattı:
1- Isparta Markası.
2- Rusya Pazarı için daha çok emek.
3- Elma Borsası.
4- Yeni Tür dikimi ve tüketimin yaygınlaştırılması.
5- AR- GE ve teknolojiye yatırım.
ITB Başkanı Ahmet Adar, çiftçi, kooperatif ve tüccarların Rusya pazarına odaklanması gerektiğini söyledi. Sadece Elma için değil meyve/ sebze türlerinin tamamının Rusya’ya ihraç edilebileceğini söyleyen Adar, sözlerine şöyle devam etti: “İlaç kalıntısı ile mücadele konusunda daha fazla hassasiyet göstermeliyiz. Rusya ile bağlantı kurmalıyız. En değerli pazar Rusya… Ürün ve ekonomiye büyük artı değerler kazandırır.”
Elma Borsası Projesi’ne (‘- saklama koşulları’) nedeniyle Bilim- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın vize vermediğini söyleyen Adar, şöyle devam etti: “Elma Borsası, çiftçinin ürününü koruyacak bir sistem. Fiyat istikrarı sağlayacak. Kuralı olacak. ‘Tarım ile sanayileşen Isparta’ idealine en üstün standartlarda hizmet edecek bir unsur bu. Var gücümüzle çalışıyoruz.”
ITB Başkanı Ahmet Adar, ziraat ekonomisinin ana motoru olan Elma için ISPARTA MARKASI inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Boğazova’nın iklim yapısının Elma’ya çok özel aroma, koku, lezzet kattığını söyleyen Adar, bunun markalaşma açısından hayati bir fırsat olduğunu savundu. Eğirdir ve Gelendost’ta markalaşma hamlelerin varlığına atıf yapan Adar, “bu gayretleri saygı ile karşılıyoruz, destekliyoruz. Ama güçlerin bir araya getirilmesi lazım. Tek bir şemsiye altında toplanması lazım… İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Moskova’da, Paris’te, Roma’da, Türkî Cumhuriyetler’de, Ortadoğu’da, Uzak Asya’da; kısacası dünyanın dört bir köşesinde ISPARTA ELMASI Markası görmek güzel olmaz mı?” dedi.
Ziraat ekonomisinin ana motoru olan Elma’da Isparta’nın çok bir güç olduğuna dikkat çeken ITB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Adar, “üretim yapılan nokta ortalama 210 Bin 567 Dekar. 15 Bin çiftçi bu ziraat ile uğraşıyor. Yıllık ortalama 700 Bin Ton üretim gerçekleştiriliyor. Türkiye’de Elma üretimi 2.5 Milyon Ton. Bu bilgi ışığında Isparta, Türkiye’nin Elma üretiminin yüzde 25’lik dilimini tek başına gerçekleştiriyor. Sağladığı ekonomik değer 600 Milyon TL. Dünyada Çin Halk Cumhuriyeti ve Birleşik Devletler (ABD)’in ardından 3’üncü sırada. İşte böylesine bir gücü yüceltmemiz lazım. Üretim- Pazarlama- İhracat- İlaç Kalıntısı- Yeni Türler- Tüketimin Çeşitlendirilmesi vd… sorunlarını çözmemiz lazım. Araştırma- Geliştirme’ye (AR- GE), bilim ve teknolojiye daha çok yatırım yapmamız lazım” şeklinde konuşmalarına devam etti.
Bilim- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın (‘- saklama süresinin kısa zaman dilimli olması nedeniyle’) Elma Borsası’nın kurulmasına izin vermediğini anlatan Adar, mücadeleye devam edeceklerini kaydetti. ‘Elma Borsası’nın Isparta ekonomisine çok büyük bir şekilde güç katacağı’ tezini ortaya atan Adar “Şöyle ki; soğuk sistemler arasında bir koordinasyon sağlayacak. Yazılım/ donanım ve programlar ışığında tek bir tuşla, hangi soğuk zincirde; ne kadar Elma olduğu tespit edilecek. Ürünün değeri artacak. Endüstrinin büyük bir kuralı olacak. Bu söylediğim çok önemli. Elma Borsası, büyük bir kural getirecek. Bu uğurda çalışmaya devam ediyoruz. Bakanlık nezdinde görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Ziraatla sanayileşen Isparta idealinin ana bileşenlerinden biri de hiç şüphe yok ki Elma Borsası’dır” diye konuştu.
Isparta Ticaret Borsası’nın (ITB) kurumsal değerinin ‘birlik- beraberlik’ olduğunu vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Adar, “Türkiye’de ve dünyada ilham verecek güzellikte örnekler var. Afyon ve Konya’da Yumurta Borsası var. Yine Avrupa’da ürün odaklı çok güzel yapılanmalar var. Şunu net bir şekilde anlamamız lazım: Toplu ve düzenli yapılan kurumsal işlerde ‘Para’nın batma riski daha azdır. Örneğin Yumurta Borsası’nda fiyat tek elden belirleniyor; ülke çapına ilan ediliyor. Pazarın, ticaretin bir kuralı var. Üretici de tüccar da başarılı. Tüccar olmaz ise üretici de olmaz. Üretici olmazsa tüccar da olmaz. Bunlar et ve tırnak gibi birbirine geçmiştir. Şunu anlatmaya gayret ediyorum: Türkiye’de yumurta, dünyada Elma Borsası çok başarılı olmuştur.
Biz Ticaret Borsası olarak çok uzun yıllardır bu konuda çaba gösteriyoruz. Bilim- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı önümüze engel koydu. Elma’nın saklanma gücü arpa, buğday, pamuk, ayçiçeği ve zeytin gibi değil. Süreç uzun değil. Onun için vize vermiyor. Oysa ki Isparta, soğuk zincir açısından Türkiye’nin en iyi ve yüksek kapasiteli kentidir. Şu an Isparta genelinde 94 Soğuk Hava Deposu var. Kapasitesi 363 Bin Ton. Biz, 1996 yılında ‘Ziraat ile Sanayileşen Isparta’ kavramını gündeme getirdiğimizde hep bunları işaret etmiştik: AR- GE’ye, bilimsel bilgi ve teknolojiye yatırım. Soğuk zincir açısından Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ve Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Koordinatörlüğü çok önemli destekler veriyor.
Örneğin Tulum Gıda, şu an Yılanlı Köyü’nde bir yatırım gerçekleştiriyor. Bizim yapmamız gereken Kontrollü Atmosferli (KA) Soğuk Hava Deposu kurmak. Yine Dinamik Kontrollü Atmosferli (DKA) Soğuk Hava Deposu yatırımları gerçekleştirmek. Bunun için BAKA ve TKDK kadar Gıda- Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (İl Teşkilatı) da çok hayati destekler veriyor. Ancak şu da çok kritik bir eşiktir: Yatırımcının vizyonu, çevresi, bakış açısı… Bu yatırımcıların kent içi, dışı ve uluslararası alandan tüccar getirmesi gerekmektedir. Kimi yatırımcı 10’uncu ayda hasat edilen ürünün tamamını 60 gün içinde ihraç ediyor. Kimi ise izleyen yılın Bahar Mevsimi’ne kadar bekletiyor. Bu da maliyetleri yükseltiyor. Bu açıdan ‘soğuk zincir yatırımcısının vizyonu, bakış açısı önemlidir’ diyorum.
Elma Borsası kurmayı başarırsak ilk önce şu olacak: Kural… Avrupa’da çok benzerini gördüm. Bir yazılım ile tüm soğuk zincir birbirine entegre ediliyor. Tek tuşa basarak nerede; ne kadar ürün var anında ekranda karşına çıkıyor. Ürünün hangi bahçeden alındığı, ne gün toplandığı; soğuk zincire ne zaman giriş yapıldığı belli… İşte kural bu… Bilimsel bilgi, teknoloji destekli üretime çok inanıyoruz. Bu bağlamda Avrupa’da fuarlara katılıyoruz, Isparta’ya entegre etmeye çalışıyoruz. Bu bilgiler ışığında bir bilgi paylaşayım: İtalya’da robot sistemi var. Elma 400 kg’lık kasalara bozuluyor. Evet yanlış duymadınız? 400 kg… Bizde elma bozumu sürecinde bile sayısız hata, kusur var. Ürünü zedeliyoruz. Oysa Boğazova’da yetişen Elma’daki tat, aroma, lezzet dünyanın hiçbir yerinde yok.
Avrupa’da gördüm, oradaydım, canlı tanığıyım. Elma hasat edildikten en fazla 1 saat sonra soğuk zincire giriyor. Bizde ise öyle mi? Belki 2 gün, 3 gün, 1 hafta bahçede bekletiliyor. Bu da Elma’nın saklama ömrünü kısaltan bir unsur. Hata değil mi? Yanlış değil mi? İşte Elma Borsası bu açıdan çok önemli. Ayrıca Elma Borsası fiyatı istikrarı sağlayacak. Piyasada kötü niyetli insan yok mu? Var. Çiftçinin ürününün kötü niyetli kişilerin eline geçmesi engellenecek. Bir çiftçi, Elma’yı 1 kişiye veriyor. Ancak karşılığını alamıyor. Ne olacak? Yazık değil mi çiftçiye. Bunu engellemenin yolu Elma Borsası’dır. Biz idealimizden vazgeçmedik. Bilim- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nı ikna etme çabalarımızı sürdürüyoruz. Muhakkak bir gün Elma Borsası’nı kuracağız.” dedi.
Adar, Elma açısından en büyük pazarın Rusya olduğunu ifade ederek bu fırsatın sadece Elma değil, kiraz, kayısı, çiçek, domates, buğday ve diğer ürünler için de geçerli olduğunu kaydetti. Ziraat ile uğraşanların, tüccar ve sanayicinin rotasını Rusya’ya çevirmesi gerektiğini anlatan Adar, “ilaç kalıntısı konusunda daha fazla hassasiyet göstermek mecburiyetindeyiz. Bilimsel bilgiye, AR-GE’ye, teknolojik ekipmanlara yatırım yapmak zorundayız. Şunu anlatıyorum: Çiftçi kendini yenilemek zorunda. Aynı oranda sanayici de kendini yenilemek zorunda. Örneğin, Isparta yoğunluklu olarak Golden ve Starking üretiyor. Oysa Rusya, Avrupa, Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler, Uzak Asya yeni türler istiyor.
Bunun için de Isparta’nın Red Chief, Granny Smith, Fuji, Red Buraeburn, Pinkleydi, Netchief, Scarlet Spur, Clear Red, Jersey Mac, Galaxy Gala, Summer Red, Supercif ve Janogold’u daha çok üretmesi gerekiyor. Elma’nın yüzde 30’u meyve suyu olarak tüketiliyor. Yüzde 70’lik dilimi sofralık oluyor. Oysa daha çok tüketimin çeşitlendirilmesi gerekiyor. Cips, sirke başta olmak üzere gıda için daha fazla formüllerin geliştirilmesi lazım. Markalaşmaya da yatırım yapılmalıdır. Birlik ve bütünlükten güç doğar. Elma için tek bir şemsiye kurulmalıdır: ISPARTA MARKASI… Bugün İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere ana kentlerde bizim ürünümüz var. Ama büyük bir çoğunluğu farklı isimler altında. Tek bir isim olsa güzel olmaz mı?
‘Isparta’nın aklı gözündedir’ şeklinde bir yaygın inanış var. Ben bu görüşe katılıyorum. Bunun avantajlı tarafları olduğu kadar sorun yaratan unsurları da var. Biz bunun için ‘Yayla Şartlarında Tarım ve Hayvancılık Fuarı’ düzenliyoruz. Fuarların gücüne, etkinliğine, verimliliğine, faydasına çok inanan bir kurumuz. Çiftçi ile tüccarı, bilimsel bilgi ile teknolojiyi buluşturuyoruz. Kavgamız şu: Isparta, teknik ziraat açısından İtalya’dan çok geri. Oysaki Isparta’nın tarımda yolu çok açıktır. Teknolojiyi yakalamalıyız. Yenilikleri çok hızlı bir şekilde entegre etmeliyiz. Size bir örnek vereyim: Çin Halk Cumhuriyeti, Elma için ilaçlamayı uçak ile yapıyor. Biz ise hâlâ çok geri sistemler ile gerçekleştiriyoruz. Bunun için Fuar düzenliyoruz. Önemine çok inanıyoruz.
Çok uzun yıllardan bu yana söylediğimiz ancak şu ana kadar sonuç alınamayan bir talebimiz daha var: Fuar Alanı… Isparta’nın mevcut fuar alanları çok yetersiz durumdadır. Çok daha yüksek kapasiteli alanlara gereksinim var. Bu konuda tüm tarafların üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu yıl Yayla Şartlarında Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nı 18 Kasım 2014 Salı günü açıyoruz. Yine söyleyeceğiz. Artık son olsun. Tüm umudumuz 2015 yılında bu soruna kökten çözüm üretilmesidir. Isparta, sadece tarım açısından değil, ulusal, orta vade gelecekte ise uluslararası Kongre Merkezi olabilir. Bu konunun çok katmanlı tarafları var. Turizm ile de kalkınmak istiyorsak Kongre için güçlü donanımlar ve altyapı kurmaktan başka çıkış yolumuz yoktur.
Yayla Şartlarında Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nı izleyen hafta ise Borsamızın Dubai’de düzenleyeceği etkinliklere katılacak. Bilimsel ve teknik bilgiyi Isparta’ya transfer etme arayışlarımız hep sürecektir. Isparta Ticaret Borsası’nın (ITB) aktif üye toplamı 500. Merkez ve 12 İlçe’ye en doğru, verimli, hızlı hizmeti götürme gayreti içerisindeyiz. Ramazan Ayı sürecinde Eğirdir, Yalvaç, Şarkîkaraağaç, Senirkent, Keçiborlu ve Merkez İlçe’de İftar verdik. Kent genelinin sorunlarını paylaştık, çözüm yolları için beyin fırtınası estirdik. Bunu yapmaya da devam edeceğiz. Isparta ekonomisinin ana motorlarından biri ziraat. Tarım ekonomisinin gücü, Isparta’yı kalkındıracaktır. Ülke sathında da Isparta’nın tarım ekonomisindeki payı Antalya ve Burdur ile birlikte 1’inciliktir.”
Yalvaç’ta 107 Bin TL finansman ile Analiz Laboratuvarı kurduklarını anlatan Adar: “2009 yılında Yalvaç’ta Borsa Tescil İşlemi de yapmaya başlamıştık. Bu süreçte bize destek veren Yalvaç Ticaret ve Sanayi Odası ile Belediye Başkanı ve emeği geçenlere candan teşekkür ederiz. Buna ilave olarak çok hızlı sonuç veren Analiz Laboratuvarı kurduk. Yeni Hizmet Ünitesi’ni de çok yakın bir süreçte açacağız. Şarkîkaraağaç’ta, Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın tahsis ettiği noktada haftada 1 gün Tescil İşlemi gerçekleştiriyoruz. Eğirdir’de çok yakın bir süreçte yapılanmamızı gerçekleştireceğiz. Keçiborlu İlçesi’nde Ticaret Borsası (ITB) olarak çok güzel bir proje hayata geçireceğiz.
Keçiborlu’da Belediye Başkanı Yusuf Murat Parlak ile çok güzel bir diyalog kurduk. (‘- Kendisine çok teşekkür ederiz. Isparta Ticaret Borsası’na (ITB) destek veren tüm kurum ve kuruluşlara da can-ı gönülden teşekkür ederiz. Ben şuna inanıyorum: Türkiye’nin en büyük sorunu moral ve motivasyondur… Bir işte emeği geçenlere teşekkür etmek, hakkını teslim etmek, onore edici mesajlar vermek çok değerlidir… Bunun için bu mesajları vermeyi çok önemsiyorum.’) Keçiborlu’da Hayvan Pazarı, Hububat Borsası, Sosyal Tesis (‘- Otel’) projemiz var. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ile birlikte hayata geçireceğiz. Keçiborlu Isparta’nın önemli bir yüzü… O hattan geçip Isparta’ya uğramayanlara yönelik de çok güzel bir eser kazandıracağız. Orijinal ürünlerimizi tanıtma fırsatı bulacağız.” İfadelerini kullandı.
Isparta Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Adar, Isparta’nın Gül Çiçeği, Elma, Kiraz, Kayısı, Üzüm, Ayva, Armut üretiminde de güçlü olduğunu kaydetti. Türkiye’nin olduğu kadar Isparta’nın da Ürün Haritası’na ihtiyacı olduğunu savunan Adar, “Rönesans gerekiyor. Ziraat yol haritası çıkarılmalıdır. Stratejik ürünler desteklenmelidir. Ayrıca Toprak Reformu’na kesinkes ihtiyaç olduğunu da buradan vurgulamam gerekiyor. Ziraatta bilinçlenme çağı başlatmalıyız. İlk aşamada İyi Tarım Uygulamaları’na (EUROGAP) geçmeliyiz. Daha sonraki hedef rota Organik Tarım’dır. Eğirdir Gölü özelinden örnek vereyim: İçme suyu havzası ve ilaçlı tarım aynı anda gitmez. Mutlak surette kalıcı çözümler bulmak zorundayız” şeklinde görüş belirtti.
VII. Ekonomi Şurası’nda sorunların tespiti ve çözümüne yönelik 5 madde sunduklarını ve bunların 2’sinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulduğunu anlatan Adar, “şöyle ki zirai ürün ihracatı için Gümrük’te donanımlı insan kaynaklarına ihtiyacımız var. Biz VII. Ekonomi Şurası’nda Gümrük çalışanlarının artırılması gerektiğini yazmıştık. Bu madde ana dosyaya girdi. Ayrıca enerji konusundaki sorunları ve çözüm yollarını anlatmıştık. Bu da dosyaya alındı. Yani Şura’da ana dosyaya giren maddelerin 2 tanesini Isparta Ticaret Borsası yazdı. Çalışma Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde yapılmıştı. Dosya olarak kendilerine sunulmuştu. VII. Ekonomi Şurası’na giren maddeler yakında yayınlanacak ve çözümler için yol haritası çizilecek.”
Isparta Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Adar, Ticaret ve Sanayi Odası (ITSO) ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) içerisinde yer aldığı İstanbul Yolu’nda konuşlandırılacak olan Kampus Projesi’nde ITB olarak olumsuz bir konumda olmadıklarını ifade etti. Birlik, beraberlik, ahenk, takım oyunu, ortak akıl gibi değerlere çok önem atfettiklerini kaydeden Adar, “olumsuz bir görüşümüz yok. Projede yer alıp almama konusunda net bir karar vermedik henüz. ITSO ve BAKA’nın aralarında yer aldığı EKONOMİ KAMPUSU Projesi’nde yer alabiliriz. Ancak şartlara bağlı” dedi. Adar, Isparta Ticaret Borsası Yönetim Kurulu’nun 5 üyeden oluştuğunu, Meclis’te ise 9 üyenin yer aldığını ifade etti. Adar, Isparta Ticaret Borsası’nın işlem hacminin her geçen yıl yükseldiğini de sözlerine ekledi