Milli Park'a nükleer santral önerisine
tepki
Haber: Yusuf Yavuz
Türkiye
20 gündür Taksim Gezi Parkı'ndaki ağaçlara sarılan insanların başlattığı
isyanla sarsılırken Makine Mühendisleri Odası Isparta İl Temsilcisi Hasan
Akıllı'nın milli park ve doğal sit alanı statüsünde olan Kovada Gölü çevresinde
nükleer santral yapılması önerisiye adeta şoke oldu. Akıllı'nın Kovada'ya
nükleer santral önerisi karşısında söyleyecek söz bulamadığını ifade eden SDÜ
Öğr. Üy. Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, "bugün herkesin kendisine şu soruyu
sorması gerekiyor: Acaba ülkemizde mili park ilan edebileceğimiz bir doğa alanı
kaldı mı? Her şey enerji değil. Ben fişe takılınca değil, doğanın verdiği
enerjiyle yaşıyorum" dedi.
Makine
Mühendisleri Odası (MMO) Isparta İl Temsilcisi Hasan Akıllı, geçtiğimiz
günlerde yaptığı açıklamada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na başvurarak
Türkiye'nin üçüncü nükleer santralinin Isparta'nın Eğirdir ilçesi sınırlarında
bulunan Kovada Gölü bölgesinde yapılması önerisinde bulunduğunu söyledi. Japonya'da
meydana gelen Fukişima nükleer felaketinin tusunamiden kaynaklandığını söyleyen
Akıllı, Isparta'da böyle bir tehdidin bulunmadığını ve bölgeye yapılacak
nükleer santralin 4-5 bin kişiye iş olanağı sağlayacağını da öne sürdü.
KOVADA'DA SU VAR, NÜKLEER DE SULANIYOR
ÖYLEYSE...
DHA'nın
haberine göre, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanı Necati Yamaç ile
telefonfa görüştüğünü belirten Akıllı, "Kovada'da su var. Nükleer
santrallerde reaktörlerin sürekli sulanarak soğutulması gerekiyor. Mevcut su
potansiyeli 4 reaktörü sulayarak soğutabilecek güçte. Bu nedenle Kovada,
Türkiye'nin 3'üncü nükleer santral yatırımı için uygun bir yer. Bakanlık
yetkilileriyle görüştük. Isparta'da bu yatırımın yapılmasını istedik. Müsteşar
Bey Isparta'yı araştıracaklarını söyledi. İnşallah bu yatırım burada
gerçekleşir" diye konuştu.
'YANLIŞ BİLİYORSUNUZ, NÜKLEER ZARARLI
DEĞİL'
Nükleer
santrallerin insan ve çevre sağlığı açısından zararlı olmadığını ve insanların
bu konuda yanlış bilgiye sahip olduğunu iddia eden Akıllı, "Nükleer
santrallerin bilindiği gibi bir zararı yok, ancak mekanik sistem 45-50 yıl
sonra ömrünü tamamlıyor. 50 yıl sonra sistem değişmezse zararlı olup ölümlere
neden olabilir. Ama sistem 45-50 yıl hiçbir zararı olmadan çalışabilecek
durumda" ifadelerini kullandı.
YARD. DOÇ. DR. KESİCİ: 'SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM'
Bölgedeki
köylülerin de tepkisini çeken Akıllı'nın önerisiyle ilgili görüşüne
başvurduğumuz Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi
Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, Milli Park ve doğal sit alanı olan
bölgede nükleer santral kurulması önerisini anlamakta zorluk çektiğini söyledi.
Kovada Gölü'nde geçmişte yapılan HES'in yarattığı tahribatın etkileri bile
giderilmemişken buraya nükleer santral kurulmasının önerilmesini, "bilgi
sahibi olmadan fikir sahibi olmak" sözleriyle eleştiren Kesici,
"Kovada'yı neden milli park ilan etmişler bunu biliyorlar mı acaba? Bu
bölge bir ağaç müzesi. Sahip olduğu iklimden dolayı biyoçeşitlilik merkezi.
Dünya nükleeri terk ederken biz neden sarılıyoruz? Biz 'kötünün iyisi'
denilebilecek HES'lere karşı çıkarken Kovada'ya nükleer önerisine söyleyecek
söz bulamıyorum" diye konuştu.
'ELİMİZDE MİLLİ PARK LAN EDECEĞİMİZ YER KALDI MI?'
Türkiye'de
yeterince doğa ve biyoloji eğitimi verilmediğinin altını çizen Kesici, "bu
nedenle doğaya karşı çarpık bir bakış açısı ortaya çıkabiliyor. Böyle
önerilerle karşılaşabiliyoruz. Doğaya yalnızca mühendis aklı ve ekonomik
gerekçelerle bakılabiliyor. Kovada'da yapılan ekolojik bir müdahalenin etkisinin
Afrika'da ortaya çıkabileceği unutuluyor. Bugün milli park ilan edebileceğimiz
bir doğa alanı kaldı mı? Herkesin bu soruyu kendisine sorması gerekiyor.
Yanıtınız 'hayır' ise, elimizdekileri gözümüz gibi korumak zorundayız. Çünkü
mili park sadece iki banktan ibaret deği!" görüşünü dile getirdi.
'GELECEĞİN SAVAŞLARI SU VE TOPRAK İÇİN'
Enerji
talebiyle ilgili gerekçelere de değinen Kesici, enerjinin akıllıca
kullanılmadığı görüşünü savundu. "Memleketin her yeri kuyumcu vitrini gibi
ışıklandırılıyor" diyen Kesici, "biz neyin ürünüyüz? Nükleer
santralin mi? Ben fişe takılınca çalışmıyorum. Biz doğanın ürünüyüz. Ben
enerjimi Kovada'dan alıyorum, nükleer santralden değil. Çağımız su ve gıda
çağı. Gelecekteki savaşlar bu iki değer için yaşanacak. Temiz toprak, hava ve
su olmadan yaşanmayacağını anlayın artık" diye konuştu.
Makine Mühendisleri Odası'ndan açıklama:
'Türkiye'de nükleer santral yapımına
karşıyız.'
TMMOB
Makine Mühendisler Odası, Isparta İl Temsilciliği’nin kendi görüşlerini Oda’nın
kurumsal kimliği ile yansıtmasını kınadığını açıkladı.
Makine
Mühendisler Odası tarafından yapılan açıklamada, Oda’nın görüşlerine aykırı
kişisel görüşler Oda’nınmış gibi kamuoyuna sunulmasından dolayı ilgili
kurullarda gerekli incelemelerin başlatıldığını duyurdu.
Makine
Mühendisler Odası bir bütün olarak Oda’nın mevcut koşullar ve iktidarın
uyguladığı politikalarla Türkiye’de nükleer santral yapımına karşı olduğunu
vurguladı.
Enerji biçimi ve türü olarak nükleer
enerjiye bilimsel açıdan karşı çıkmadıklarını ancak AKP hükümetinin ülke
ekonomisini, ulusal, kamusal çıkarları, çevre ve insan faktörlerini dışlayıcı,
dışa bağımlığı artırıcı bir politika izlediğinin altını çizen Makine
Mühendisler Odası yaptığı açıklamada şu ifadeler yer verdi:
“Odamızın
Isparta İl Temsilcisi Hasan Akıllı, Milli Park ve doğal SİT alanı statüsünde
olan Kovada gölü çevresinde bir nükleer santral yapılması yönünde basına
açıklama yapmış ve tamamen kendisine ait görüşleri, Odamızın bilimsel mesleki,
kamusal konumunu da istismar ederek, sanki Odamızın da görüşleriymiş gibi
yansıtmış ve açıkladığı görüşler bazı gazetelerde yer almıştır. Hasan Akıllı
hakkında bu nedenle Odamızda gerekli işlemler başlatılmıştır.
Bu
vesileyle belirtmek isteriz ki, nükleer enerji, Türkiye’nin birincil enerji
önceliği ve gereksinimi değildir. Elektrik üretiminde dışa bağımlılık oranı
yüzde 60, toplam birincil enerji tüketiminde dışa bağımlılık oranı yüzde 73
olan Türkiye’nin enerji gereksiniminin karşılanmasına yönelik yeni kaynak
arayışları, bu bağımlılığı azaltacak, yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı
alternatif enerji politikalarıyla karşılanabilecektir. Bu açıdan Türkiye
nükleer santralden elde edilecek enerjiden fazlasını sağlayacak yerli kaynak
potansiyeline ve alternatif çözüm olanaklarına sahiptir. Ancak bu gerçekleri
dile getiren TMMOB ve bağlı Odaların, bilim insanlarının, duyarlı kurum ve
kuruluşların, ülke ve halk çıkarlarını esas alan çağrılarına kulaklar
tıkanmakta, nükleer lobilerin kâr hırsları doğrultusunda kararlar alınmaktadır.
Enerji
verimliliği uygulamalarının etkinleştirilmesi ve enerji tasarrufu sağlanması;
yeterince değerlendirilmeyen linyit, hidrolik, rüzgar enerjisi, jeotermal ve
güneşe dayalı elektrik üretim potansiyelinin harekete geçirilmesi; birincil
enerji tüketimi ve elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması,
serbestleştirme ve özelleştirmelerden vazgeçilerek kaynakların esas olarak
kamusal çıkarlar gözetilerek değerlendirilmesi, kamusal planlama, kamusal
üretim ve denetim öncelikli enerji politikası olmalıdır.”