-48-
1800’lü yıllarda başlıyan fizik, kimya alanındaki gelişmeler, teknolojinin altyapısını teşkil eden bir takım yasaların (Newton yasası gibi) ortaya çıkmasını sağlamıştır. Buhar gücü ile çalışan makinalar (dokuma makinaları, tren) İngiltere’de sanayi devriminin başlamasına yol açmıştır. 1900’lı yıllarda 1. ve 2. Dünya savaşlarının verdiği ivme ile havanın kaldırma gücünden yararlanılarak uçaklar ve petrol (yanma) gücünden otomobiller geliştirilmiştir. Maddenin yapısını oluşturan atom ve çekirdeğinin bulunması, atom bombasını ortaya çıkarmıştır. Fizik ve kimyadaki bu gelişmelerle bir çok alanda (MR-Manyetik Rezonans) faydalanılır hale gelmiştir. 1950’lere doğru atom altı parçacıklarının bulunması ve üzerinde çalışmalar, mıknatıs, teleskop gibi ışık yasalarından yararlanılan araçlar geliştirilmiştir. Nano teknolojililerden tekstil ve kimya (boya) alanlarında faydalanılmıştır.
1970’lere doğru; elektronik alanında hızlı bir gelişme yaşanmış, Lambalı radyolardan transistörle çalışan radyolara geçilmiştir. Transistörlerin gelişmesi ile mikroçipler üretilmektedir, buradan büyük boy bilgisayarlara geçiş olmuştur. Gelişmeyle birlikte bilgisayarların boyutları küçülmüş, dizüstü bilgisayarlar ortaya çıkmıştır. Buradan uydularla haberleşmeye ve nihayet cep telefonlarına geçilmiş, kablosuz iletişim hayatın her alanına yayılmıştır. Teknoloji ile birlikte insan sağlığı alanında hızlı gelişmeler olmuştur. Hastalıkların teşhisi (MR ile), hastalıkların sebepleri araştırılarak, aşı gibi koruyucu sistemler bulunmuştur. İnsan genetiği (DNA) üzerindeki çalışmalar, insan ömrünün uzamasına yol açmaktadır. Keza gıda genetiği üzerindeki kapsamlı araştırmalar, beslenme üzerinde iyileştirmeleri beraberinde getirmiştir.
Topluma dayalı çalışmalar ve gözlemler antik çağlardan beri var olmuştur. Heredot gibi tarihçiler, İbni Haldun gibi evrensel tarihi analiz eden İslam düşünürleri vardır. Toplumsal sorunlarla ilgilenen sosyoloji bir bilim dalıdır. Ondozuncu ve 20. Yüzyıllardaki Weber ve Durkheim klasik sosyologlardır. Budist metinlerde dahi incelemeler vardır. Antik Yunan’da Eflatun (Devlet adlı eseri), Aristo ve Homeros sosyoloji ve mantık bilimleriyle uğraşmışlardır. Nizamülmük’ün devlet ile ilgili siyasetnamesi, Katip Çelebi’nin Cihannuması siyaset bilimi ile ilgilidir. Bununla birlikte Ortaçağ’da klinik ve deneysel yaklaşımlar Müslüman bilim adamları tarafından başlatılmıştır. Psikoloji dalında diğer önemli bir isim İbni Sina’dır. Avusturya’lı bilim adamı Sigmund Freud psikanaliz ile ün kazanmıştır. Yine 19. yüzyılın sonlarında Rus bilimci Pavlov’un şartlı refleks çalışmaları ünlüdür. Yine Bruni’nin Ortadoğu, Akdeniz, Güney Asya kültür ve dinleri üzerinde yaptığı mukayeseli inceleme ile insan antropolojisi üzerinde katkıları vardır.
Toplum içerisinde yaşamanın getirdiği zorunluluklar; sosyoloji ve psikoloji üzerinde kapsamlı araştırmaların yapılmasına yol açmıştır.
devam edecek