DEMOKRASİ HALİ-5
DEMOKRASİYLE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR
Demokrasi-Cumhuriyet
Bir yönetim biçimi olan cumhuriyetin uygulanış şekillerinden biri demokrasidir. Cumhuriyet rejimleri demokratik cumhuriyet, dini cumhuriyet, oligarşik cumhuriyet, sosyalist cumhuriyet şeklinde biçimlenmiştir. Demokratik cumhuriyetlerde, meclis ve ülkenin başkanı belli süre için halk tarafından seçilir. Bu sistem Avrupa ülkelerinde kabul görmüştür. İngiltere’de görünüşte ülkenin başında görünen kral-kraliçe halk tarafından seçilmez. Ancak ülkenin yönetimi halkın seçtiği temsilciler eliyle (oligarşik cumhuriyet) yürütülür.
Tam demokrasi dediğimiz cumhuriyet rejiminin gerçekleşmesi için:
- Gönüllü birliktelik içindeki ülke halkının tüm kesimlerinin çoğulcu özgür iradeleriyle yönetim ve denetim süreçlerine doğrudan katılmasından,
- Demokrasiyi tüm sivil kurum, kuruluş ve kadroları ile var etmesinden,
- Çok kimlikli, değişik inançlı ve çeşitli kültürlerin bir mozaik oluşturacak şekilde bir arada yaşamasına olanak veren bir devlet yapılanmasından başka yol yoktur.[24]
Demokrasi-Sekülerizm
Liberal demokrat düşünürler tarafından ortaya atılan sekülerizm, dinin siyasetten arındırılmasıdır. Bu görüş, demokraside “çoğunluğun tiranlığını” önlemek için devletin tüm dinlere aynı mesafede kalmasını bir zorunluluk kabul eder.
Din bilginleri, din bilimciler, çeşitli dinler açısından sekülerizme düşünsel olarak karşı çıkarlar. Buna rağmen demokrasi dini cephede kabul görmüştür. Sekülerizm karşıtı bazı din adamları sekülerizm olmaksızın demokrasinin var olabileceğini ileri sürmüşlerdir.[25][26][27]
Güçler Ayrılığı
Güçler ayrılığı ilkesi şu temele dayanır. Yasama, yürütme ve yargı kurumları devletin farklı organlarında bulundurulur. Bu yolla iktidarın tek elde toplanması engellenmiş olur. Yasama, yürütme ve yargı kurumunun birbirlerini denetleyebilmesini sağlamak anlamına gelir. Güçler ayrılığı ilkesi, siyasal rejimlerin sınıflandırılmasında temel alınmıştır. Yasama ve yürütme güçlerinin bir elde toplandığı rejimlere “güçler birliği” denilmektedir.'[28]
İktidar gücünü yasama, yürütme ve federatif olarak ayıran John Locke, bütün topluluğun “savaş, barış, birlik, ittifak ve devletin kendi dışındaki bütün kişiler ve topluluklarla her türlü işlemde karar alma gücüne” federatif güç adını vermektedir. [29]
Güçler ayrılığı sayesinde demokratik yollarla iktidara gelen kişilerin tiranlıkları engellenmeye çalışılmıştır. Güçler ayrılığından doğan karşılıklı denetimin önemi, özellikle İkinci Dünya savaşı öncesinde demokratik yollarla Almanya’da iktidara gelen Adolf Hitler örneğinden sonra daha da artmıştır.
KAYNAK: Wikipedia Özgür Ansiklopedi
24. tmobb.org
25. www.nzcatholic.org.nz (Erişim tarihi:12.12.2007) (İngilizce)
26. Zaman gazetesi
27. Aksiyon dergisi
28. Dr. Şeref İba
29. Dr. M.Tevfik Gülsoy
(Devam edecek.)