BALIKLAR BOĞULDU
Bafa Gölü'nün Kapıkırı mevkiinde Gümüş balıkları maalesef boğuldu.
Bu başlığı bilerek attım.
Balıklar boğulur mu?
Boğuldu maalesef.
Bu balık boğulmaları bilim adamlarının yıllardır feryat figan seslendiği Bafa Gölü’nde oldu maalesef.
Böyle giderse, Bafa Gölü çöl olur ve tabiat ananın ve de insanoğlunun gözyaşları sel olur?
***
Türkiye’nin en önemli su varlıklarından, eşsiz tarihi ve doğal güzellikleri barındıran Bafa Gölü çü-rü-yor.
Yıllardır yazıyorum bu konuyu…
Bıkmadan da yazacağım.
Feryadı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu duyana kadar, Başbakan, Cumhurbaşkanı el atana kadar, dünya bu duyarsızlığa dur diyene kadar sık sık tekrarlayacağım.
Bu konularda beni yıllardır doğru bilgilerle donatan bir bilim adamı var.
Yaptığı araştırmalardan edindiği deneyimleri bizimle paylaşıyor.
Bu Bilim adamının adı Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici,
Kesici, Bilim adamı duyarlılığıyla sorduğumuz sorulara bıkmadan cevap veriyor.
Film adamlarına inat, bilgilerini paraya tahvil etmiyor.
Satmıyor doğayı ve insanları.
Bu bilim adamı, kendini su varlıklarına adadı.
Bereketli topraklar kadar verimli olan su varlıklarına.
“ Bafa Gölü Ölüyor “diyor, Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici.
Alg patlaması yaşanıyor gölde ve duyarsızlık devam ediyor.
Şu sıralar ise durum vahim.
Zira, Mayıs ayında meydana gelen alg patlaması Temmuz başında göldeki dayanıklı Gümüş balıklarını bile öldürdü.
Ekolojik bozulmaların en net şekilde görüldüğü Beşparmak Dağları’yla Bafa Gölü’nün birbirini kucakladığı noktada saklı bir cennet olarak adlandırılan ve Antik Herakleia kenti ile iç içe geçtiği belirtilen Kapıkırı’ında gümüş balıklarının binlercesi ölerek kıyıya vurdu.
Bu durumu yine Kesiciye sorduk. Aydın Kuşadası- EKODOSD bilim danışmanı da olan Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, “Akdeniz kökenli olan balıklandırma yöntemiyle de göllerimize katılan Gümüş balığı (Atherinaboyeri- boyları 5-12 cm) deniz ve göllerde yaşayabilen çok -hareketli balıklarındandır. Çok farklı su özeliklerinde yaşayabilen dayanıklı balık türleri olmasına rağmen, Bafa Gölü’nde kitleler halinde gümüş balığı ölümlerinin görülmesi düşündürücü olmasının yanı sıra göldeki kirliliğin diğer bir göstergesidir” diyor.
GÖL OKSİJENSİZ
Bafa Gölü’nün yıllardır kirlilikte en somut göstergesi olan, gölün batı kısmını tamamen kaplayan alg çoğalmasının hala devam ettiğini de belirten Kesici, “Gölde birim alanda bulunması gereken Mavi-yeşil alg oranı binlerce kat fazla. Bunun sonucunda gölde sediment miktarı artmakta buna bağlı olarak sudaki oksijen seviyesi önemli oranda azalmaktadır. Bunun sonucunda da su canlılarının- balıkların ölümleri gerçekleşmektedir. Gölü’nün koy görünümdeki doğu kesimleri Gölyaka-Kapıkırı mevkiinde kirlilik nedeniyle renk değişimi gözle görülebiliyor. Su sıcaklığının etkisiyle birlikte, su kalitesinde çok farklı değişim gösteren göllerde canlıların yaşaması söz konusu değildir” diye uyarıyor.
AYNI GÖLDE FARKLI BİR GÖRÜNÜM
Bafa Gölü’nün coğrafik ve ekolojik bakımdan farklılık gösteren dışarıdan su girişinin olduğu Serçin kesiminde, oksijen seviyesi Gölyaka ve Kapıkırı’ya nazaran daha iyi olduğunu da belirten Kesici, “Bu kesimde de balıkçıların ifadelerince balık bereketi söz konusudur. Bu kesim tür çeşitliliği ve su kalitesi yönünden farklılıklar içermektedir. Bafa Gölü’nün sorununu da, çözümünü de gölle çalışan bilim insanları defalarca dile getirmekte ve önerilerini sunmaktadır. Yıllardır bu konuda çalışmalarını özveriyle sürdüren bilim insanlarına kulak verilmeli ve çözüm için girişimlerde bulunulmalıdır. Bafa Gölü önlem alınmaz ise önümüzdeki günlerde çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Bir gölde aşırı kirlilik göstergesi olan alg çoğalması sonucunda gölün suyu yeşile-kahverengiye boyanıyorsa ve gölün içindeki dayanıklı balıklar kitleler halinde ölüyorsa artık beklenmemelidir” diyor.
Bafa Gölü’nde çalışmalarını sürdüren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü de, balık ölümlerini ilgili kurumlara bildirdiklerini belirtti ve acil önlem istedi.