2. BÖLÜM
ANTROPOLOJİ
Homo sapiens olarak bilinen modern insanın yaşantısı, özellikleri hep araştırma konusu olmuş, antropolojik olarak bilimsel çalışmalar yapılmıştır. Afrika daki insan, mağara yaşantısı, hangi kıtalarda ne zaman var olmuş, kültürel özellikleri nelerdir, iletişim nasıl dı? hep merak konusu olmuştur. Kafatası ölçümleri, fosil kalıntıları, karbon testleri yapılmaktadır. İnsanın eski çağlarda kullandığı aletler, yiyecekleri üzerinde bilimsel araştırmalar yapılmıştır. Bugün insanın çağlar öncesi yaşantısı bilinmektedir.
İNSAN ANATOMİSİ
Yüzyıllardan beri insan anatomisinin anlaşılması üzerine çeşitli deneyler yapılmış, insan sağlığı esas alınmıştır. Yaraların tedavisi, ağrı ve acıların dindirilmesi, kötü ruhların bedenden çıkarılması gibi nedenlerle, insan vücudu kesilip biçilmiştir. Hastalıklar ve patolojiler, insanı deney tahtasına çevirmiştir. Tarihsel gelişim içerisinde; insanı anlamak için hayvanlar üzerinde de deneyler yapılmıştır. Yirminci yüzyılın başlarında kurbağa bacağına elektrik verilince, bacaklarının kasıldığı görülmüştür. Canlıların akımı ilettiği görülünce insan üzerinde elektro şok denemeleri yapılmıştır. Zihinsel rahatsızlıklarda elektro şok tedavisi uygulanmaya başlamıştır. Zaman içerisinde beyin ve sinir dokusunun biyokimyası gelişme kaydetmiştir. Bulgular şaşırtıcıdır.
Sinir dokusunun temel işlevi elektrik uyarılarının iletilmesidir. Vücut ağırlığının yaklaşık % 2-3’ü sinir dokusudur. Sinir dokusunun % 80’i de beyinde bulunur. Sinir dokusuna destek olan glial hücreler bulunmaktadır. Beyin metabolizmasını sürdürebilmek için oksijen ve glikoz’a ihtiyacı vardır. Bu maddeleri beyine ulaştıran kan dokusudur. Vücut ağırlığının % 2’sini oluşturan beyin, oksijenin % 20’sini, glikoz’un % 60’ını kullanır. Sinir dokusu arasındaki iletişim sinapslarla, elektriksel sinyaller hücreden hücreye aktarılarak oluşur. Elektriksel uyarı aksiyon potansiyeli oluşturarak, bilginin hızlı, uzun mesafelere iletilmesinin sağlar. İki nöron arsındaki bilgi geçişi de kimyasal ileti ile olur.
SİNİR İLETİSİ
Sinir iletisi, elektriksel uyarıdır. Aksiyon potansiyeli ile oluşur. Sinir hücrelerinin dinlenme halindeki elektriksel yükü – 70 mv’dur. Hücre dışındaki Sodyum (Na) ile hücre içerisindeki Potasyum (K) anyonları elektriksel uyarı ile yer değiştirir. Na hücre zarından içeri, K dışarı çıkar. Hücrenin depolarizasyonu hücrenin elektriksel yüküne + 30 V’a kadar değiştirir. Bir müddet sonra hücre tekrar polarize olur. Elektriksel uyarı da sinir hücresi uzantısı olan akson boyunca iletilir. Sinir hücresi başka bir hücre ile bağlantı yaptığında (sinaps); akson ucundaki kesecikler (vezikül)’lerden kimyasal ileticiler salınır. Bu kimyasal ileticiler diğer hücrenin uzantısına (dentrit) mesaj iletir. Bunlar kimyasal haberciler (nörotransmitter)’dir. Bu kimyasal haberciler, diğer hücrelerin alıcıları (reseptör) ile alınarak, değerlendirilir. Bu da hücrenin davranışını etkiler. Kimyasal haberciler iyon kanalları ile iletişim kurarlar. Kimyasal haberciler, sinir hücrelerinden kana salınırsa nörohormon olarak adlandırılır. Nörohormonlar kan yoluyla hedef hücrelere mesaj iletirler.
devam edecek