2. BÖLÜM
BEYNİN YAPISI
Beyin milyarlarca hücreden, dört lobdan ve hücre kümeleri (ganglion)’lerinden oluşan sinir ağlarıyla donatılan bilgi işleme organıdır. Beyinden bilgisayar olarak da söz edebiliriz. İnsan vücut ağırlığının % 2 sini (yaklaşık 2 kg) oluşturmaktadır. İnsanın kumanda ve kontrol merkezidir. Değişik hücrelerden oluşmuş bölümler vardır. Bölümler arası koordinasyon ve iletişim vardır. Bu ilişkiler sinir hücreleri ve hormon denilen nöro ileticiler (nörotransmitter) ve elektrik akımı ile sağlanır. Vücudun diğer organları arasındaki iletişim de bu şekilde yapılır. Kan damarları da bu iletimde en büyük rolü oynar.
İnsan vücudunu oluşturan iskelet, kas sistemi ve iç organlardır. İskelet sistemi ana omurga üzerine kuruludur. İskeleti saran kas sistemi hücrelerinden enerji üretilerek hareketi sağlar. İç organlarımız sindirim, dolaşım, solunum ve boşaltım işlemlerini üstlenirler. Vücudun denetim, kumanda ve koordinasyon merkezi beyindir. Beyin organlar arasındaki denetimi, kontrolü ve korumayı kan, lenf ve sinir sistemi aracılığıyla yapar. Otonom sinir sistemi, sempatik ve parasempatik olarak ikiye ayrılır. Parasempatik sinir sistemi organların otomatik işlemlerini gerçekleştirir. İstem dışıdır. Sempatik sinir sistemi ise istemlidir. İnsanın farkında olduğu iletim sistemidir. Vücudun savunma sistemini üstlenen lenf sisteminin merkezi, göğüs kafesinin üzerindeki timüs bezidir. Lenf, dolaşım sistemi ile ilişkilidir. Kan, vücutta damarlar arasında bütün vücuda yayılarak dolaşır. En ücra köşedeki karbondioksiti alarak, akciğerlerde temizler, oksijeni tüm hücrelere ulaştırır. Kan beyne de ulaşır ama Kan Beyin Bariyeri (KBB)’ni geçemez. Bundan sonraki işlem beyin hücrelerinin denetimindedir. Sinir sistemi de vücudun tüm noktalarına ulaşır. İleti taşır ve duyu girişlerini alır. Vücut hücrelerinin beslenmesini, sindirim sistemi ile bağlantılı kan damarları sağlar.
Beyne duyu girişi beş duyuyla olur. Görme, koklama, işitme, tatma, dokunma duyuları. Duyu girişlerinin en fonksiyonel olanı görmedir. Gözden duyu sinirleriyle alınan duyular, değerlendirilmek üzere kafatasının arkasında yer alan oksipital loba gelir. Oksipital lob görüş alanına giren nesnenin cinsine göre diğer beyin lobları ile ilişki içerisindedir. İşitme duyusu kulak ile alındıktan sonra iç kulaktaki alıcı tüyler ile ses frekansları olarak sol temporal loba gelir. Burada sesin niteliğine göre anlamlandırılarak değerlendirilir. Koku duyusu evrimsel olarak en eski ve gelişmiş duyulardan birisidir. Koku duyusunun niteliğine göre limbik sistemde değerlendirilmeye alınır. Dil ile alınan tat, besinin ekşi, tatlı, acı ve tuzlu olarak değerlendirilmesine yol açar. Japon bilim insanlarının umami (domates tadına benzer) tadını bulması ile beşinci tat duyusu olarak litaratüre eklenmiştir. Dokunma duyusu; insanın hemcinsleriyle ilişkisinde güven algısı için önemlidir. Ayrıca nesnelerin özellikleri ile ilgili bilgi ediniriz.
Duyular, ilgili beyin kısmına ulaştıktan sonra beynin uzmanlaşan kısımlarında işlenir ve çıktı üretilir. Bu çıktı bir hareket ya da pozisyon alma olabilir.
devam edecek