DEPREM BÖLGESİNE BÜTÇEYİ AŞAN PAHALI YATIRIMLAR
Marmara ve İstanbul, hafif sayılmayan 6.5 şiddetinde bir depremle sallandı. Bu ilk değil! Son da olmadığı anlaşılıyor. Halk telaşlandı. Gökçe Adanın batı tarafından gelen altı buçuk şiddetindeki depremde 246 kişi yaralanmış. En çok korku İstanbul'da yaşanmış. Uzmanlar İstanbul depreminin yakın olduğundan korkuyor. Deprem riski sıkça kendini hatırlatırken; devlet bütçesinden yapılan yatırımların, depremin beklendiği bölgeye yoğunlaştırılması yanlıştır. Acaba o yanlışta ısrarın gerekçesi; o yatırımdan yararlanacak olan rant alanlarının, önemli kişilerce daha önceden kapatılmış olması mıdır?
Zaten ülke nüfusunun yarıya yakını, devletçe en çok yatırımın yapıldığı boğaz çevresine taşınıp göçmüş durumda! Yatırım yapılmayan Anadolu'nun ücra köşelerindeki tüm vatandaşlar; her ay artan bir oranda İstanbul'a göçüyor. Bu yüzden tarımsal ve hayvansal üretimimiz iyice azaldı. Eskiden ihraç ettiğimiz ürünleri şimdi, kıt dövizlerimizle ve küffara borçlanarak ithal ediyoruz. Tarım üretimiyle geçinenler için; artık "Tarlasını sürüp ekmektense veya ahırında hayvan beslemektense"; İstanbul'a gidip bulduğu bir işte çalışmak; daha kazançlı ve keyifli görünüyor vatandaşlarımıza. Çünkü orada iş bulmak daha kolay; yaşam daha tatlı! Osmanlı bile, çiftçilerin üretimi bırakmaması için önlemler almış. Çiftbozan vergisi çıkarmış.
Böyle yoğun nüfus birikimi, Allah göstermesin bizim dahil olmaya zorlanacağımız; hatta hiç katılmayacağımız bir savaşta insan kayıplarımızı ve mali zararlarımızı kat be kat artırır. Çökeriz! Bütün halkımızın risk altındaki İstanbul'a göçmemesi için; iş alanı ve olanağı yaratan yatırımların Anadolu'ya kaydırılması şarttır.
Diğer yandan, tüm yatırımların yoğunlaştığı o bölge; dış tehditlere göreceli olarak en açık olan yerimizdir. İkinci cihan savaşında oradaki önemli kurumlar Anadolu'nun ücra yerlerine taşınmıştı. Bu yönüyle de önemli ve pahalı yatırımların Anadolu'ya taşınmasının en azından planlanması gerekiyor.
Belki de İstanbul ve çevresindeki arazileri daha önceden kapatmış olanlara; oradaki nüfusun artması ballı rantlar getiriyor olabilir. Fakat ülkemizin çıkarları; yatırımların Anadolu'ya yoğunlaştırılmasını gerektiriyor. Hal böyle iken yandaş müteahhitlere; kazanç hırsıyla aldıkları altından kalkamayacakları milyarlarca dolarlık kamu ihaleleri için, devlet garantisi vermek; nasıl bir akıldır. Ne kadar cüretli bir torpildir?