16:46:22 VALİ ABDULLAH ERİN’İN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI 16:40:00 BAŞKAN ŞÜKRÜ BAŞDEĞİRMEN’İN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI 16:35:28 ESKİ ÖZEL HÜKÜMLER / YENİ ÖZEL HÜKÜMLER VE MAYIS/24’ ÜN  46 MADDELİK ÇIKTISI?!!! (7. Bölüm) 16:17:26 EĞİRDİR BAYBUĞAN’DA KAZA 7 YARALI 15:21:32 YARINLARIN KİLİDİNİ AÇACAK ANAHTAR ÖĞRETMENLERİN ELİNDEDİR 15:17:12 BAŞKAN ÇELİK: ÖĞRETMENLERİMİZ, ÜLKEMİZİN GELECEĞİNİ İNŞA EDİYOR 15:10:27 ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜ KUTLU OLSUN 09:55:55 İNSAN YETİŞTİRME  MÜHENDİSİ: ÖĞRETMENLER 09:41:04 EĞİRDİR’DE KIŞ TEDBİRLERİ KOORDİNASYON VE İŞ BİRLİĞİ TOPLANTISI YAPILDI 09:37:21 İL GENEL MECLİS ÜYESİ ABDURRAHMAN SİNAP: “BADEMLİ KÖYÜ - DAVRAZ KAYAK MERKEZİ YOLU NE OLDU?” 17:24:55 EĞİRDİR’DE ARACIN KAPILARINI AÇIP TRAFİĞİ TEHLİKEYE SOKAN ŞAHSA 2 BİN 858 TL İDARİ CEZA KESİLDİ… 12:05:07 2024 Yılı “Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesi Destek Programı” İlan Edildi 11:36:30 EĞİRDİR SAFRAN ÜRETİM MERKEZİ OLUYOR… 11:19:35 Eğirdir Belediyespor Kulübü Yönetimi Kaymakam Çimşit’i Ziyaret Etti 11:15:02 Isparta İl Enerji Verimliliği Yönetim Birimden Kaymakam ÇİMŞİT’e Ziyaret 11:07:36 ITSO’DA LİDERLİK VE YÖNETİM BECERİLERİ SEMİNERİ DÜZENLENDİ 11:02:07 ERKILINÇ: KURUMUMUZ RESMÎ İLAN HAKEDİŞLERİNİN GARANTÖRÜDÜR 17:40:01 ITSO’NUN SERBEST BÖLGE ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR 17:13:16 Eğirdir’de Safran Hasadı Heyecanı 16:48:45 ESKİ ÖZEL HÜKÜMLER / YENİ ÖZEL HÜKÜMLER VE MAYIS/24’ ÜN  46 MADDELİK ÇIKTISI?!!! (5 - 6. Bölüm)

SEDYE KİRLENMESİN

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,SEDYE KİRLENMESİN
Haberin Tarihi: 28.5.2014 10:15:00 - Okunma Sayısı:1507 defa okundu.

SEDYE KİRLENMESİN

 

            “Çizmelerimi çıkarayım.”

            Baskılanmışlığın ve bastırılmışlığın, itilmişliğin, dışlanmışlığın, ötekileştirilmişliğin delilidir bu.

            Ailede başlar bu süreç. “Höst!” demişti baba. Baba ne yapsın? O da “höst” ile büyümüştü, “höst” ile yaşamaktaydı.

            Okul devamıydı höstün. Havuz problemini çözememişti. İnatla çözmeye zorlanmıştı. “Tembel teneke” olmuştu. Dışlanmıştı. Renklerin uyumlu dünyasında yolculuk ettiğini, kır gezisinde kimsenin dikkatini çekmeyen ender bir çiçeği görebildiğini, bir böceğin sesini duyabildiğini kim anlardı? Dilinden dökülecekti ezgiler. Bağlamaya sihir olacaktı parmakları. Hepsi boğulup gitmişti beş musluklu havuzun derinliklerinde.

            Bir kamu kurumunda baydan azar, bayandan azar. Susup yutkunmuştu. Parmaklarını sıkarak yaptığı yumruğunu “Güm!” diye masaya vuramamıştı ve acıtamamıştı elini. Onun yerine hep yüreğini acıtmıştı, hep yüreğini… Sokaktaysa, “Ananı da al, git lan! Tokadı yersin!” azar, azar. Sızar havaya katkılı suyla sağlıklı biber.

            Zor iş bulmuştu, torpille. Açlık sınırında bir ücret, geçinip giderken hiç istemediği politik toplantıya işten atılma korkusu zorlamıştı onu. Koltukları kirletenler olacağı aklının köşeciğinden bile geçmemiş, korkmuştu devletin sedyesinin kirlenmesinden. “Bari bundan azar işitmeyeyim.” diye düşünmüştü.

            Bilemiyordu ne yalan, nerede talan. Bildiğiyse iş yapandı çalan. Böyle kurgulanmıştı film. Ona kalmıştı kara kuyudaki açlık ve ölüm.

            Ve…

            Soma için yineliyorum:

            Koşar kimileri sözün en önünden,

            Tuzlu deniz kokulu bedenlerin terinden, terinden...

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap