Haberin Tarihi:
26.5.2014 09:59:00
- Okunma Sayısı:1916
defa okundu.
BATAKLIKTAN FİDANLIĞA, FİDANLIKTAN ELMA ORMANINA..
- HALİL ÜSTÜN NE YAPTI?
- NİĞDELİ MÜDÜR MUSTAFA AKAY NELER SÖYLEDİ?
- EĞİRDİR’DE İLK ELMA BAHÇESİNİ KİM OLUŞTURDU?
- EĞİRDİR’DE İLK TİCARİ ELMAYI KİM
KAÇ LİRAYA SATTI?
- 1986 YILINDA DEMOKRAT EĞİRDİR YAZIHANESİNDE
ELMA ÜZERİNE NE KONUŞULDU?
İşte bu soruların cevabını Eğirdir’de araştırmaları ile tanınan ve Eğirdir yakın tarihini araraştırarak bilgilerini kitaplaştıran ve aynı zamanda gazetecilik de yapan Emekli Edebiyat Öğretmeni İlhan Şimşek’ten dinleyeceğiz. Söz, Araştırmacı Gazeteci İlhan Şimşek’te:
“Eğirdir’in yakın tarihi aydınlığa çıkmadığı için ben şahsen bu konu ile yakından ilgilendim. Bağlar ne zaman kuruldu? Eğirdir’de ilk elektrik ne zaman, kimin çalışması ile odalarımızı aydınlattı? İlk elma bahçesini kim kurdu? Halil Üstün Amerikan elmalarını nasıl ticarete döktü? Eğirdir elmacılığının temelinde devlet hangi noktada?
Bu soruların cevabı şu elimde tuttuğum “Eğirdir Çınarları -1(İz Bırakanlar)” kitabımın içinde yer alıyor. Eğirdir’de ilk elma bahçesini 1954 yılında belediye Başkanı olan ve Demokrat Eğirdir gazetesinin sahibi Mustafa Kurtay (Kılkırdoğlu) Bey Meseyin’deki bahçesinde kuruyor.
Değerli panelistler, sunucumuz Sayın Zeki Tarhan’nın 3 Temmuz 1986 tarihinde başlayan “Eğirdir Elmacılığının Dünü- Bugünü- Yarını” konulu görüşmesinden aldığımız bilgiler doğrultusunda Eğirdir elmacılığının temeli “Bağlara yayılacağız, turizme sarılacağız!” sloganı ile başlıyor. Mustafa Kılkırdoğlu ilk elma bahçesini kurduğunda Eğirdirli, “Elin delisi, elin zıpırı, elin budalası… Elma ağacı dikecekmiş de para kazanacakmış!” diye benimle alay ettiler demektedir. Geldiğimiz güne bakılacak olursa elin delisi şeklinde nitelendirilen insanların başlattığı elma girişimi bugün Eğirdir’in en büyük ekonomisini oluşturmaktadır. Öyle ki elli yıl içinde Isparta’nın her yeri elma ağacı ormanına dönmüş durumda.
Eğirdir’de elma girişimi önceleri kişisel çabalar gibi algılanmışsa da benim araştırmalarımda olayın durumu hiç de öyle değil. Burada en büyük görev devlete düşmüş ve Eğirdir Meyve Fidancılığı’nın ilk Müdürü Mustafa Akay Bey’in devlet olarak hizmeti çok büyüktür. Çünkü Akay Bey, Niğdelidir ve Niğde’de yetişen elmaları yakından izlemiş ve bu sayede Niğde’nin büyük paralarla oynadığını yakından bilmektedir. Ona göre, “Eğirdir Küçük Niğde olacaktır.” Eğirdir Taşkahve’de halka hitap eden Akay Bey’in çalışmaları devlet adına iş görmüştür.
Daha sonra Halil Üstün aracılığı ile Adapazarı Arifiye meyvacılıkten Arifiye Müdürü İsmail Hakkı Tuncay’ın zorlamasıyla Eğirdir’e getirilen starking ve golden elmaları Eğirdir’e dikilmeye başlanmıştır. Bu elmaları bahçesine 1954 yılında diken Halil Üstün 1959 yılındaki ilk ürünlerini İstanbul’da kabzımalcılık yapan Hasan Koyuncu’ya 13.500 liraya satınca Eğirdir’in gözleri faltaşı gibi açıldı. O zaman bir memurun maaşı, Sayın Müşavir Ali Kemal Bedestenci’nin verdiği bilgilere göre Ziraat Bankası Müdürü babasının maaşı, 300 liradır.Ondan sonra da bağ üzüm kütükleri sökülüp elma bahçesine çevrildi.
Böylece Eğirdir’de elma yarışı başladı. Sayın panelistler, Eğirdir’de elmacılığın temelini devlet kurarken elmanın ticaretini de Halil Üstün yapmıştır. Eğirdir bugünkü durumunu bu iki unsura borçludur. 1950 yılında bataklık olan Boğazova, bugün elma ormanına dönmüşse yukarda sözünü ettiğimiz insanların büyük emekleri vardır.
Aslında Eğirdir’de elmacılığın tarihçesi apayrı bir konudur. Benim araştırmalarımla ortaya koyduğum , “Eğirdir Elmacılığının Tarihçesi” bu anlamda son derece önemlidir.
Sözlerimi burada bitirirken hepinizi saygı ile selamlarım.”