BAFA GÖLÜ ERKEN ALARM VERDİ!!!
BAFA GÖLÜ ALG ve SİNEKLERİN İSTİLASINDA ….
Ege Bölgesi'nin en büyük gölü olan ve son yıllarda artan kirlliğiyle dikkati çeken Bafa, bu yıl erken alarm verdi. Genellikle yaz aylarında rastlanan yeşil renkteki algler, bahar aylarında Kapıkırı ve Gölyaka kıyılarında etkili olmaya başladı.
Aydın'ın Söke ile Muğla'nın Milas İlçesi'ni birbirine bağlayan karayolunun yanındaki Bafa Gölü'ndeki kirlilik zehirli algleri tekrar gündeme getirdi. Genellikle yaz aylarında rastlanan yeşil, zehirli alg istilası bu yıl bahar aylarında başladı. Yöre halkının isteği üzerine doğa ve tarihin iç içe olduğu Türkiye'nin en güzel göllerinden biri olan Bafa'da inceleme yapan Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) uzmanları, gölün bu yıl erken alarm verdiğini açıkladı. Zehirli alglerin Kapıkırı ve Gölyaka yerleşimlerinin önündeki kıyılarda birikerek bir balçık oluşturmaya başladığını tespit eden EKODOSD Bilim Danışmanı Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, "Bafa Gölü'nde alg çoğalması bu yıl çok erken alarm verdi.
Bafa Gölü'nde artış gösteren alg türü daha önceki yıllarda SDÜ ve Ege Üniversitesi'nin ortak çalışmalarıyla belirlenen zehirli alg türüdür. Göllerde aşırı kirlilik nedeniyle görülen aşırı alg artışı bu yıl Bafa Gölü'nde çok erken dönemde görüldü. Bafa Gölü'nde birim alanda yapılan su analiz sonuçlarında birim alandaki mavi-yeşil alg miktarı çok yüksek sayıda olup, gölde bu aydaki çözünmüş oksijen miktarı da son yıllardaki en düşük seviyededir. Bu durum önlemler alınmazsa, önümüzdeki aylar da hava sıcaklığı ve kuraklığa bağlı olarak kirliliğin çok ciddi boyutlara ulaşacağının ve göldeki yaşamın bundan olumsuz yönde etkileneceği kaçınılmazdır" dedi.
Göldeki kirlilikle birlikte çevredeki yerleşim birimlerinde yaşamı olumsuz etkileyen sinek istilası da başladı. EKODOSD Bilim Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, göl havzasında kirlilik ve biyolojik kayıplar nedeniyle artan gün sinekleri Bafa'da günlük yaşamı ve turizmi olumsuz şekilde etkilediğini belirtip, "Göl çevresinde akşamları ışık yakılamaz hale gelinmektedir. Göl sineklerinde bu anormal artış gölün çok büyük ekolojik kayıpları olduğunun göstergesidir. Bafa Gölü'ndeki aşırı orandaki kirlilik nedeniyle oluşan alg patlaması drenaj ve yüzey sularıyla taşınan tarım atıklarının gölü kirlenmesiyle oluyor. Özellikle taşkınların olduğu dönemlerde bu kirliliğin etkisi artmaktadır. Bafa Gölü'nün içi kirli, Büyük Menderes'in suyu kirli. Bafa Gölü yok olmanın yanı sıra hastalık da saçar duruma gelebilecektir çünkü bu tür algler toksik etki yapmaktadır. Göl biyolojik yöntemlerle temizlenmeli ve göle temiz su verilmelidir. Bafa Gölü 10 yılı aşkın süredir aynı sorunla karşılaşmaktadır. Şimdiye kadar alınan önlemler yetersizdir. Bafa Gölü'nün alg sorunu her yıl ciddi boyutlarda artış göstermektedir. Aşırı çoğalma su canlılarının ve kuşların ölümlerine neden olabilir. Gölden su alımlarının durdurulması ve göl suyunun kullanımına izin verilmemesi gerekmektedir. Gölde içeriden ve dış çevreden kirlilik yüklemesi olduğu için, sadece temiz su girişinin sağlanması gölün temizlenmesi için yeterli olmayacaktır. Gölün dip kısmı su bitkileri ve alglerden oluşan balçık tabakasıyla kaplıdır. Ayrıca, dönemsel olarak ani çoğalma yapan algler göldeki biyolojik kirliliğin göstergeleridir. Aşırı oranda çoğalan mavi yeşil algler koloniler oluşturarak örtü oluşturmaları 'tortu' olarak isimlendirilen dipte kümeleşen kirlilik unsurlarıdır. İlk acil önlem de göle mutlaka temiz su verilmelidir. Bunun ardından dünya genelinde uygulanan farklı temizlik yöntemlerinin Bafa Gölü için uyarlanması gerekmektedir . Göl bir bütün olarak değerlendirildiğin de bölgesel olarak mekanik temizlik ve biyolojik temizlik yöntemleri uygulanmalıdır. Bu konuyla alakalı Ege Üniversitesi Hidrobiyoloji Bilim dalı ile hazırlamış olduğumuz çalışmalar bulunmaktadır.Bakanlığa bu konuda bilgi verilmiş ve önlemlerin çok acil olarak alınması istenmiştir. Bu yıl alg çoğalmasının erken görülmesinin bir diğer nedeni de Büyük Menderes ve Bafa Gölüne ulaşan su kanallarının önlerinin kapatılmasıdır" dedi.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü de "Bölgede araştırmalarını sürdüren ve düzenli analizler yapan Ege Üniversitesi Hidrobiyoloji Bilim Dalı Doktora Öğrencisi Kutsal Kesici su kalite parametrelerinin (azot, fosfor, su sıcaklığı, çözünmüş oksijen, elektriksel iletgenlik, tuzluluk vb.) belirlenmesi amacıyla Serçin ve Kapıkırı bölgelerinden numuneler aldı. Elde edilecek sonuçlar önceki su kalite değerleri ile kıyaslanarak mevcut durum ve çözüm önerileri değerlendirilecek. Bu yıl çok erken daha henüz sıcaklar başlamadan oluşan bu durum, özellikle göl kıyısında oturan yöre insanlarında gelecek günlerle ilgili kaygı yaratmıştır. Balıkçılar göle ağ atamayacaklarını, dipte oluşan balçığa bulaşarak ağlarını kaldıramayacaklarını bu nedenle teknelerini kıyıya alarak bakıma başladıklarını belirttiler. Balıkçılarla birlikte en çok etkilenecek olanlar göl kıyısında turizm işletmeciliği yapanlar olacaktır. Kıyıya biriken ve balçıklaşan algler sıcakların da etkisiyle hem koku hem de sinek yapacaktır. Yöre insanlarının 'Bir zamanlar bu gölün suyunu içerdik' dediği Bafa Gölü'nde insanlar artık yüzemiyor. Siyah beyaz larda kalan yüzen insanları tekrar görebilmenin umuduyla, Ege'nin en güzel gölünün bir an önce temizlenerek kurtarılmasına herkes elbirliğiyle katkı yapmalıdır" dedi.