BATAKLIKTAN FİDANLIĞA, FİDANLIKTAN ELMA ORMANINA.. (3)
TÜM ÜRETME İSTASYONLARI KAPANIRKEN, EĞİRDİR’ DE NASIL
OLDU DA, ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜNE DÖNÜŞÜM OLDU?!!!
- 9. CUMHURBAŞKANI DEMİREL’İ KİM İKNA ETTİ?...
- KISA ZAMANDA, MODERN ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE
ÖNDER KURULUŞ!!!
- DR. KANKAYA; MARİM’LE, ENSTİTÜNÜN
KURUCU MÜDÜRÜ OLARAK GURUR DUYUYOR…
Gelişim ve de Dönüşüm sürecinin tam da orta göbeğinde, bayrağı devralan Dr. KANKAYA, MARİM’ in prestij mekânı haline gelen ve de göz kamaştıran “DİJİTAL SALON” da masaya yatırılan BAHÇE KÜLTÜRLERİ’ nin kurumsal kimliğini anlatırken, ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ’ nün kurucu Müdürü olarak, haklı bir gurur sergiliyordu… Tüm katılımcılar da bu haklı gururu hep birlikte paylaşıyorduk…
İşte virgülüne dokunmadan, sayın Dr. KANKAYA’ nın o hepimizin can kulağı ile dinlediği konuşması…”İSTASYON” u kabul etmiyor, hepimiz “ENSTİTÜ” DİYORDUK… Öyle ya, hantal devlet yapısından kurtuluyor, küçülen devlet, büyüyen ekonomi diyorduk MARİM için…
Haydi başalayalım:
Doç Dr. Abdullah KANKAYA: “ Van Meyvecilik Üretme İstasyonu Müdürü iken 17 Haziran 1991 tarihinde Eğirdir Meyvecilik Üretme İstasyonu Müdürü olarak atandım. Bu tayinin gerçekleşmesinde zamanın siyasetçilerinin isteği yanında Sayın Osman Nuri Özmeral Bey'in büyük katkı ve uğraşı olmuştur. Bu atama benim mesleki kariyerimin ve Enstitünün (MARİM) belki de başlangıcıydı. Ülkemizde dört adet depo fidanlığından en büyüğü olan fidanlığa atanmak benim azmimi daha da artırdı. Müdürlükte köy hayvancılığını ve tavukçulunu geliştirmek amacıyla damızlık hayvan ve tavuk yetiştiriciliği vardı. Müdürlüğüm esnasında işletmenin var olan tanıtımı ve üretimi sahada ilerilere gitti. Bakanlık, üretme istasyonlarının geçmişten bu tarafa yaptıkları misyonu tamamladıklarını, üretim işlerinin artık özel sektöre devredilmesi gerektiğini savunuyordu. Bu gerekçeyle üretme istasyonlarını kapatacaklardı. Oysa Eğirdir Meyvecilik Üretme İstasyonu sert ve yumuşak çekirdekler meyve üretiminin büyük bir kısmının üretiminin yapıldığı bölgedeydi. Bu konuda çalışan enstitüler bölgeye çok uzak ve konuları farklıydı. Biz bu gerekçelerle, araştırma enstitüsü olmak üzere çalışmaya başladık. Daha önce Van'da beraber çalıştığımız, Aksu Kösre köyünden ziraat mühendisi Suat Yılmaz Bey Amerika'da doktora yapıyordu. Kendisine bölgedeki üretimi ve araştırma enstitüsü olması ile gerekçelerimizi hazırlamasını ve bana yardımcı olmasını rica ettim. Kendisi güzel bir dosya hazırladı. Bu arada yerel yöneticiler ve siyasetçilerin büyük desteğini alarak araştırma enstitüsü olduk. Bu işlem bu kadar kolay olmadı bürokratik engellemelere rağmen Sayın dokuzunu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'e Belediye Başkanımız Ömer Şengöl'ün ulaşması ile işlem tamamladı. Tüm üretme istasyonları kapanırken biz araştırma enstitüsü olduk. Ondan sonra zorlu bir çalışma başladı. Araştırma için arazi yeterli ancak teknik eleman, laboratuvar ve şey ekipman yetersiz olmasına rağmen çalışmalara başladık. Kısa zamanda modern elma yetiştiriciliğinde önder kuruluş olduk. Üç mühendis iken kısa zamanda 8-9 mühendis ve teknikler tayinleri oldu. Fiziki olarak binamızın en büyüğü kredi yurtlarına tahsis edilmişti. Araştırmacılar için yer sıkıntısı vardı.
Büyük çalışmamalar yapmamda bana destek veren tüm siyasetçilere, rahmete erişmiş olanlara Allah'tan rahmet yaşayanlara sağlıklı uzun ömür dilerim. Siyaseten 1999 Aralık’da tayinim Isparta İl Müdürlüğü'ne çıktı. Sayın Rektörüm Lütfü Çakmakçı'nın desteğiyle SDÜ’ye Yrd. Doç. olarak atandım. Bu süre zarfında da enstitüde çalışan arkadaşlarıma ve kuruma her zaman destek oldum.. MARİM'in bu noktaya gelmesinde benden sonra bayrağı teslim alan arkadaşlarımın büyük desteği olmuştur. Kurumun bugünkü durumundan Enstitünün kurucu müdür olarak gurur duyuyorum. Çalışanları tebrik eder başarıların daim olması dileğiyle hayırlı günler dilerim.”