İHMALDEKİ YARA
(Soma faciasından duyduğum acıyla)
Esmer bedenlerde
Yüzler kara, eller kara, saçlar kara,
giysiler, kasklar kara
Kara kömürün kara tozu ki para
İhmaldedir yara, şimdi ağlamak kaç para?
Tuzlu deniz kokusunda bedenler
Solur derinden, ta derinden
Sızar alnından, şakağından emeğin gücü
Yari değildir esmer çizgileri, yardır bin türlü
Koşar kimileri sözün en önünden
Tuzlu deniz kokulu bedenlerin terinden, terinden
Esmer bedenlerdir
Kara kömürün kara tozundaki para
Vicdandır kömür, rengi gibi kapkara
İhmaldedir yara, şimdi ağlamak kaç para?
Kurtarır mı senin vebalinden,
kalanın “Ah!”ı, “Vah!”ı?
Ağızda bir yemin, önden koşansa kendinden emin
Yatırıldığın depodaki şu soğuk beton zemin
Affı yok bunun, öyle der şahların şahı
Bedenler solar kara kuyuda, soluksuz derinden
İçer kimileri kara kuyunun kanından, terinden
Esmer bedenlerin
Kara ömür müdür kaderi?
Bahtı mıdır kara vicdandaki kara sömürü?
İhmaldedir yara, şimdi ağlamak, kaç para?
(Soma’da yaşamını yitirenlere rahmet, kalanlarına başsağlığı dileklerimle)