GABİ İLE HABİ’DEN
23 NİSAN
Gabi: Yaslı gittim, şen geldim!
Habi: Merhaba Gabi.
Gabi: Senelerdir görmediğim dostum, merhaba!
Habi: Şen olmanı anladım da… Ne
yası bu, böyle günde?
Gabi: İlâhi Habi! Marş söylüyorum, marş!
Habi: Ah, o marşlar! Ah, o
marşlar!
Gabi: Atan, baban, ceddin, deden…
Habi: Bir Fatih…
Gabi: Kimdir o?
Habi: İstanbul’u fetheden, çağ
açıp kapayan…
Gabi: Padişahımız, sultanımız, efendimiz…
Habi: Bir Yavuz…
Gabi: Kimdir o?
Habi: Mısır’ı fetheden! Hilafeti getiren!
Gabi: Padişahımız, sultanımız, halifemiz, efendimiz…
Habi: Bir Kanuni…
Gabi: Kimdir o?
Habi: Viyana kapılarına dayanan!
Gabi: Yaşasın 23 Nisan! Mustafa Kemal oldu başkan!
Habi: O da kim?
Gabi: Anadolu’yu kurtaran, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran komutan!
Habi: Türk Ordusu olmasaydı…
Gabi: Fatih, İstanbul’u fethederken… Yavuz Mısır’ı alırken… Kanuni,
Viyana kapılarına dayanırken… Osmanlı Ordusu “uzuneşek” mi oynuyordu?
***
Profesör Mazhar Bağlı’nın bilgisunar
(=internet)-sosyal ağ (Twitter) hesabındaki bir iletisinden söz edildi: “Bu
saatten sonra milletin öfkesini asla kavga kesmez. İntikam istiyor millet, kan
kusturanlara kan kusturulsun istiyor.” Yalçın Doğan, Hürriyet’teki köşesinde 19
Nisan’da yazdı. Ondan önce de basında yer aldı. Okununca mide kalkmasına yol
açan bir ileti. Kişinin AKP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi olması o kadar önemli
değil de bu iletinin bir sosyoloji profesörüne ait olması daha önemli.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
açılışıyla birlikte çok yönlü anlamı ve gelişmeleri yapısında barındıran 23
Nisan’ın Doksan Dördüncü Yıldönümü’ndeyiz. Bu gün nedeniyle Dünya Çocuklarını
Eğirdir’de bile konuk ediyoruz. Çocuk tanışıklığıyla başlayan dostluk,
ilerleyen yaşlarda sürer. Çocuklarla başlayan bu dostluk, devletlerin dostluğuna
uzanır diye düşünülür. Bu nedenle çocukları konuk etmenin temelinde “BARIŞA
ULAŞMAK” yatar. Ulusların başına yüzyılda bir gelebilen dehalardan Mustafa
Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünya’da Barış” sözü de insanlığın özlemi olan
BARIŞ üzerinedir. Devletlerin karar noktalarına bu çocukların ulaşabilmelerini
dileyelim.
Umutsuzluk, umarı olmayanlara
özgüdür. Söz konusu kafalara rağmen Türkiye’de ve Dünya’da bu özlemin dineceğini
umut ediyorum. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarınız kutlu olsun!