"İstanbul'da Bahçe ve Çiçek"
Konulu Sergi
10-20 Mayıs tarihleri arasında
Isparta’lıların beğenisine sunulacak
TEMA
Vakfı Kurucusu ve Onursal Başkanı Ali Nihat Gökyiğit'in eşinin adına kurduğu
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi'nin düzenlediği "İstanbul'da Bahçe ve
Çiçek" adlı sergi, 10-20 Mayıs tarihleri arasında Türk Ocakları Isparta
şubesi vasıtasıyla Isparta’lıların beğenisine sunulacak.
Yetkililer
sergi ile ilgili olarak şu bilgileri verdiler:
"" İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti" etkinlikleri arasında
yer alan bu sergiyi hazırlayabilmek için 17 müze, 10 kütüphane dahil, çeşitli
kaynaklardan ve başta çok değerli sanat tarihçisi Prof. Dr. Nurhan Atasoy olmak
üzere danışmanlarımız ve sanat severlerden yararlandık. Bu çalışmalar bize
İstanbul'un zengin bahçe ve çiçek kültürünün çok az bilindiğini ve tanıtılmaya
muhtaç olduğunu gösterdi.
Birbirine
karışan kuş ve su seslerini, zarif çiçeklerin renk ve desenleri ile
buluşturmaya özen gösteren ve bunları keyifle seyretmek için birbirinden güzel
köşklere yer veren Osmanlı bahçelerinin tasviri, hayret
ve hayranlık yaratmaktadır.
İstanbul'da
çiçek yetiştirme ve çeşitlerini elde etme sanatı, şiir ve müzik gibi tutkulu,
ince bir sanat olmuştu. Örneğin lalede 1585, gülde 1018 çeşidin isimleri ve
yetiştirenleri kayıtlara geçmişti. Evliya Çelebi 17.yy'da İstanbul'da birkaç
bin bahçe, bostan ve sur içerisinde seksen kadar çiçekçi dükkanı olduğunu
belirterek, dönemin çiçek sevgisini dile getirmiştir.
"Bahçıvan " ve yeni bir çiçek
çeşidi geliştirenlere verilen "Sahib-i tohum" unvanlarını almak
hükümdarlar için bile iftihar vesilesi oluyordu. 1641 yılında "Bahçe
Düzenleme ve Ağaç Geliştirme" adlı cemiyetin kurulması ve
"Çiçekçibaşı" makamının oluşturulması, konuya verilen önemi ve
kurumsallaşma çabasını göstermektedir.
Kısa
bir zaman sonra bu cemiyet, adeta bir akademi gibi çalışan "Çiçek
Meclisi" unvanını almış ve yeni çeşitlerin kabulü ve isim alabilmesi için
tespit ettiği şartları uygulamaya başlamıştı. Bu kriterlerin sayısı, örneğin
lale için 20, nergis için 22'ye ulaşmıştı.
Manevi
değerler de taşıyan gül ve lale, çiçek tahtına oturmak için hep rekabet içinde
oldular. Ulaştığı her yeri fetheden lale için: "Haşa, gülü de severim,
fakat açmış gülü değil, henüz gonca halindeki gülü. Çünkü gonca halindeki gülde
ufak lalenin hali vardır" denecek kadar, lale herkesin gözdesi olmuştu.
Avrupa'ya da gitmeye başlayan lale, 17.yy başlarında Hollanda'da
"Tulipomania" (lale çılgınlığı) dönemine yol açmıştı.
Çiçek
kadar ağaç da özellikle servi, çınar ve meyve ağaçları İstanbul bahçeleri ve
yaşamında önemli yer almıştı. Meyve ve çiçekler ise Osmanlı mutfağını
zenginleştirmede sebzeler ile yarış etmişlerdi.
Çiçek
yetiştirenler kadar, bunların motiflerini değişik sanat uygulamaları ile çok
çeşitli yer ve malzemelerde, süsleme unsuru olarak nakşeden mahir sanatçılar
yetişti. Çiçek ve meyve motifleri, Türklerin hayatına giren bütün eşyaları ve
yaşam alanlarını süsler oldu. Bu sergi ile birlikte, İstanbul’un çok az bilinen
ama çok yücelmiş bahçe ve çiçek kültürünü tanıtmaya çalıştık.
Sergi
çıktığı Türkiye gezisine, Ankara’dan başladı; Ankara Vakıf Eserleri Müzesi,
Gazi Üniversitesi, Trabzon, Rize ve Giresun, Ordu (İki farklı mekânda), Samsun,
Gaziantep, Mardin, Batman, Siirt, Karabük, Kastamonu, Sinop ve Düzce (3 farklı
mekanda) illerinde ziyaretçilerin yoğun ilgisini gördü.
11
Şubat - 04 Mart 2013 tarihinde ise Hollanda-Lahey'de büyükelçiliğimizin
evsahipliğinde sergilenmiştir.
Şu
anda Konya Mevlana Kültür Merkezinde açık olan sergimiz 10-20 Mayıs tarihleri
arasında Türk Ocakları Isparta şubesi vasıtasıyla sayın Isparta’lıların
beğenisine sunulacaktır.”