EĞİRDİR VE JEO-TURİZM 3

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,EĞİRDİR VE JEO-TURİZM 3
Haberin Tarihi: 20.2.2014 09:26:00 - Okunma Sayısı:1591 defa okundu.

EĞİRDİR GÖLÜ KIYILARI, FAY’LI VE DERELERLE ÇEVRİLİ OLDUĞUNDAN,

HIZLI TORTUL TAŞINIMINI DA BERABERİNDE GETİRİYOR…

·        TORTULLAR, GÖL KIYISINDAKİ ALANLARI DOLDURMAKTA, KIYI İLERLEMESİNE NEDEN OLMAKTA…

·        TORTULLAR, RÜZGAR VE AKINTILARLA GÖLÜN İÇ KESİMLERİNE DAĞILMAKTA…

·        REGÜLATÖRÜN SU BOŞALTMASI, GÖLÜN TUZLANMASINI ENGELLEMEKTE, KİL BOYU TORTUL TANELERİNİN DE UZAKLAŞMASINI SAĞLAMAKTA, BU SURETLE DE GÖLÜN DOLMASI, BİR NEBZE DE OLSA AZALMAKTA…

·       

GÖL KIYISINDAKİ TARIMSAL FAALİYETLER VE GÖL SUYUNUN YANLIŞ KULLANIMI İLE ORTAYA ÇIKAN SU SEVİYESİNDEKİ ANİ DEĞİŞİMLER, TORTULLAŞMANIN HIZINI ARTIRMAKTA!!!

 

EĞİRDİR GÖLÜ’ NÜN GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA !!!      

                        ISVAK’ ta yapılan Panelimizin bu bölümünde, MTA Koordinatörü Dr. Özden İLERİ’nin sunumunu değerlendireceğiz… Dr. İLERİ; Göllerin yağmur, kar ve buzul erime suları, dere ve yer altı suları ile beslendiklerini söylüyor, “açık” veya “kapalı” olmak üzere iki ana konumda olduklarını vurguluyordu… Ve bu konumlanmayı, bakın nasıl açıklıyordu: “…Bir Göl, sularını nehir veya bir çıkış yolu ile başka bir yere veriyorsa, “AÇIK GÖL”  olarak adlandırılır. TÜM TATLI SU  GÖLLERİ  “ AÇIK”tır. Kapalı Göllerin suları ise, genellikle “TUZLU” dur.”

                        Dünya üzerindeki suların dağılımına bakıldığında; tatlı su kaynakları, toplam suların %2,5 den daha azdı… Ve bu durumda, TATLI SU GÖLLERİ büyük önem arz etmekteydi…EĞİRDİR GÖLÜ ise; ülkemizin 2. Büyük TATLI SU GÖLÜ idi ve Isparta ili içme sularını EĞİRDİR GÖLÜ’ n den sağlıyordu… Dr.  ÖZDEN’ i dinliyoruz:  “…Sıcaklık, ışık ve rüzgar Göllerin kimyasal ve fiziksel özelliklerini etkileyen önemli üç faktördür. Güneş ışığı suyu ısıtır, rüzgar ise soğutur ve suyun karışmasını sağlar… Bu süreçten etkilenen Göllerdeki su kütlelerinde termal tabakalaşma meydana gelir… Termal  tabakalaşma; Gölün üç ana sıcaklık katmanından oluştuğunu ifade eder.”

                                                                   ***

                      EĞİRDİR GÖLÜ’ nün ortalama derinliği 10 m.den az olduğu ve rüzgarla karışımın güçlü olmasından dolayı, Termal tabakalaşma görülmüyordu. Göldeki en önemli kimyasallar ise; AZOT ve FOSFOR’du. Bu kimyasallar, bitki ve yosunların büyümesini hızlandıran önemli bitki besinleriydi.  AZOT ve  FOSFOR; organizmalardan, bitkilerin ve “ALG” lerin EKO-SİSTEM içerisindeki yerinden de doğrudan etkileniyordu…

                     …Ve bakın Dr. İLERİ, bu konudaki sözlerini nasıl sürdürüyordu: “… Yerleşim yerlerine ait KANALİZASYON (azot ve fosforca zengindir ) şebekelerindeki sızmalar, Göllerde MAVİ – YEŞİL ALG’ lerin ve ALG  PATLAMALARI’nın hızla büyümesine ve çoğalmasına neden olur…Göl etrafındaki Çiftlikler, meyve bahçeleri, parklar ve gezi alanlarındaki çimlerde FOSFOR bazlı GÜBRE kullanıldığında, yüzey suları ile yıkanmakta ve Gölleri kirletmektedir…”

                                                                      ***

                  İklimsel değişimlerin belirlenmesi ve Göllerin geçirdiği evrelerin açıklanması sayesinde, Göl çevresindeki alanın geleceğine yönelik makro planlamalara katkı sağlanmaktaydı… Ve EĞİRDİR GÖLÜ ile ilgili literatürde pek çok çalışma vardı… Yer bilimleri ile ilgili olarak; sedimantoloji, tektonik, kıyı kenar çizgisi, hidrojeoloji ve hidroloji, bilirkişi raporları mevcuttu…

                                                     DEVAMI YARIN…

                                                      BİZİ TAKİP EDİN…

                                                                   

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap