EĞİRDİR GÖLÜ KIYILARI, FAY’LI VE DERELERLE ÇEVRİLİ
OLDUĞUNDAN,
HIZLI TORTUL TAŞINIMINI DA BERABERİNDE GETİRİYOR…
·
TORTULLAR,
GÖL KIYISINDAKİ ALANLARI DOLDURMAKTA, KIYI İLERLEMESİNE NEDEN OLMAKTA…
·
TORTULLAR,
RÜZGAR VE AKINTILARLA GÖLÜN İÇ KESİMLERİNE DAĞILMAKTA…
·
REGÜLATÖRÜN
SU BOŞALTMASI, GÖLÜN TUZLANMASINI ENGELLEMEKTE, KİL BOYU TORTUL TANELERİNİN DE
UZAKLAŞMASINI SAĞLAMAKTA, BU SURETLE DE GÖLÜN DOLMASI, BİR NEBZE DE OLSA
AZALMAKTA…
·
GÖL
KIYISINDAKİ TARIMSAL FAALİYETLER VE GÖL SUYUNUN YANLIŞ KULLANIMI İLE ORTAYA
ÇIKAN SU SEVİYESİNDEKİ ANİ DEĞİŞİMLER, TORTULLAŞMANIN HIZINI ARTIRMAKTA!!!
EĞİRDİR GÖLÜ’ NÜN GELECEĞİ TEHDİT
ALTINDA !!!
ISVAK’ ta yapılan
Panelimizin bu bölümünde, MTA Koordinatörü Dr. Özden İLERİ’nin sunumunu
değerlendireceğiz… Dr. İLERİ; Göllerin yağmur, kar ve buzul erime suları, dere
ve yer altı suları ile beslendiklerini söylüyor, “açık” veya “kapalı” olmak
üzere iki ana konumda olduklarını vurguluyordu… Ve bu konumlanmayı, bakın nasıl
açıklıyordu: “…Bir Göl, sularını nehir veya bir çıkış yolu ile başka bir yere
veriyorsa, “AÇIK GÖL” olarak
adlandırılır. TÜM TATLI SU GÖLLERİ “ AÇIK”tır. Kapalı Göllerin suları ise,
genellikle “TUZLU” dur.”
Dünya üzerindeki
suların dağılımına bakıldığında; tatlı su kaynakları, toplam suların %2,5 den
daha azdı… Ve bu durumda, TATLI SU GÖLLERİ büyük önem arz etmekteydi…EĞİRDİR
GÖLÜ ise; ülkemizin 2. Büyük TATLI SU GÖLÜ idi ve Isparta ili içme sularını
EĞİRDİR GÖLÜ’ n den sağlıyordu… Dr.
ÖZDEN’ i dinliyoruz: “…Sıcaklık, ışık
ve rüzgar Göllerin kimyasal ve fiziksel özelliklerini etkileyen önemli üç
faktördür. Güneş ışığı suyu ısıtır, rüzgar ise soğutur ve suyun karışmasını
sağlar… Bu süreçten etkilenen Göllerdeki su kütlelerinde termal tabakalaşma
meydana gelir… Termal tabakalaşma; Gölün
üç ana sıcaklık katmanından oluştuğunu ifade eder.”
***
EĞİRDİR GÖLÜ’ nün
ortalama derinliği 10 m.den az olduğu ve rüzgarla karışımın güçlü olmasından
dolayı, Termal tabakalaşma görülmüyordu. Göldeki en önemli kimyasallar ise;
AZOT ve FOSFOR’du. Bu kimyasallar, bitki ve yosunların büyümesini hızlandıran
önemli bitki besinleriydi. AZOT ve FOSFOR; organizmalardan, bitkilerin ve “ALG”
lerin EKO-SİSTEM içerisindeki yerinden de doğrudan etkileniyordu…
…Ve bakın Dr. İLERİ, bu
konudaki sözlerini nasıl sürdürüyordu: “… Yerleşim yerlerine ait KANALİZASYON (azot
ve fosforca zengindir ) şebekelerindeki sızmalar, Göllerde MAVİ – YEŞİL ALG’
lerin ve ALG PATLAMALARI’nın hızla
büyümesine ve çoğalmasına neden olur…Göl etrafındaki Çiftlikler, meyve
bahçeleri, parklar ve gezi alanlarındaki çimlerde FOSFOR bazlı GÜBRE
kullanıldığında, yüzey suları ile yıkanmakta ve Gölleri kirletmektedir…”
***
İklimsel değişimlerin
belirlenmesi ve Göllerin geçirdiği evrelerin açıklanması sayesinde, Göl
çevresindeki alanın geleceğine yönelik makro planlamalara katkı sağlanmaktaydı…
Ve EĞİRDİR GÖLÜ ile ilgili literatürde pek çok çalışma vardı… Yer bilimleri ile
ilgili olarak; sedimantoloji, tektonik, kıyı kenar çizgisi, hidrojeoloji ve
hidroloji, bilirkişi raporları mevcuttu…
DEVAMI YARIN…
BİZİ TAKİP EDİN…