EĞİRDİR VE JEO-TURİZM

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,EĞİRDİR VE JEO-TURİZM
Haberin Tarihi: 18.2.2014 10:26:00 - Okunma Sayısı:1889 defa okundu.

EĞİRDİR VE JEO-TURİZM

 

            15 şubat 2014 cumartesi günü ISVAK’ ta düzenlenen “Eğirdir Gölü çevresindeki taşların gizemi ile EĞİRDİR GÖLÜ” konulu PANEL, Isparta’lı hemşerilerimizce büyük bir beğeni ile izlendi… Ankara Üniversitesi öğretim üyesi  Prof. Dr. Muhittin GÖRMÜŞ ile, MTA Koordinatörü Dr. Özden İLERİ’nin panelist olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü, ekonomist-yazar Zeki TARHAN yaptı. Üç saat aralıksız süren Panelin ardından, konuklara ISVAK ikramı sunuldu.

***

            ISVAK Başkanı Bekir ÇELİK’in kısa bir açış konuşmasıyla birlikte, panelistlerin kısa özgeçmişlerini okumasından sonra, Paneli yönetmek üzere, Zeki TARHAN’ı moderatör kürsüsüne davet etmesiyle başlayan kültürel  etkinlikte  ilk sunum, Prof. GÖRMÜŞ tarafından yapıldı… Prof. GÖRMÜŞ,  Eğirdir Gölü çevresinin  FAY SİSTEMİ’ni anlatırken; Eğirdir Gölü ve Göller Yöresindeki Göllerin, birer çöküntü alanları içerisine yerleşmiş su birikintileri olduğunu söylerken, bu sistemlerin “DİRİ FAY” denilen “FAY”  sistemleriyle kontrol edildiğini de dile getiriyordu… Prof. GÖRMÜŞ’ü dinliyoruz:

            “…Eğirdir kenarı, Kemik Hastanesi yakınındaki “FAY”, Senirkent – Barla Yolu kenarlarındaki faylar, yükselen kesimleri kontrol eden faylardır. İki önemli fay sistemi (Burdur – Fethiye Hattı, Sultandağ  Fay Hattı)  “ISPARTA BÜKLÜMÜ” nü oluşturmuştur. Bu iki büyük fay hattındaki depremler, daha büyük şiddette gelişmektedir.” Muhittin Hoca; Eğirdir yerleşiminde, evlerin sağlam zeminlere yapılması gerekliliği üzerinde de önemle duruyor ve bunu örneklerle vurguluyordu…

***

            Milyon yıllar öncesine ait fosiller (insanlık tarihi öncesinde yaşamış organizma kalıntılarının) Sarıidris, Aksu, Sütçüler, Dinar, Senirkent ve  Dereboğazı  alanlarında makro olarak gözlenmekte olduğunu anlatan Prof. GÖRMÜŞ, mikro fosillerin de çoğu yerde bulunduğunu ve bu fosil kayıtların milyon yılları, okyanusları ve farklı okyanus derinliklerini işaret ettiklerini de dile getiriyordu…

             “ Eğirdir Gölü, son birkaç milyon yıl öncesinde Gelendost, Yalvaç’a kadar uzanan bir Göldür.Eski Göl fosillerini Gelendost – Yalvaç Yolu, Barla Yolu üzerindeki kayalarda bulabilmek mümkündür. Senirce Ovasındaki eski Göl ise, Burdur Gölü uzantısıdır. Eski Okyanus ve Göle ait bu bilgiler ile, insanlık tarihinin jeolojik zamanlar açısından çok kısa olduğu, taşların içerisindeki bu kayıtların, geçmişe ışık tuttuğu anlaşılmaktadır…”

            …Evet, Muhittin Hoca böyle diyordu ve fosil alanların “JEO-SİT” olarak değerlendirilmesi gerekliliği üzerinde de önemle duruyordu… Ve sıkı durun, Isparta GÖLCÜK için de bakın ne diyordu: “Birkaç milyon yıl süresince, farklı dönemlerde GÖLCÜK  Volkan patlaması ile LAVLAR  ve KÜLLER, Eğirdir ve Gelendost kesimlerine kadar yayılmıştır.”

EĞİRDİR VE ISPARTA’ DAKİ TARİHİ YAPILARDAKİ YAPI TAŞLARI, EĞİRDİR VE DEREBOĞAZI ÇEVRESİNDEN…

- EĞİRDİR GÖLÜNDEKİ ÇÖKME VE SU GİRDİLERİ, GÖLÜN YAKIN BİR ZAMANDA YOK OLMAYACAĞINI DÜŞÜNDÜRÜYOR…

- EĞİRDİR GÖL HAVZASINDAKİ MERMER İŞLETMECİLİĞİNDE, DOĞAL DENGENİN BOZULMAMASI İÇİN, GEREKLİ TÜM ÖNLEMLER ALINMALIDIR…

-        EĞİRDİR GÖLÜ ÇEVRESİNDEKİ FOSİL DEĞERLER VE KAREKTERİSTİK JEOLOJİK YAPILAR, JEO-TURİZM AÇISINDAN, “BELGESEL” OLARAK ELE ALINMALIDIR…

      Su kaynaklarının beslenme ve gider alanları, genellikle karstikti… Eğirdir Göl  Havzasında ise, bu karakteristik gözle görülür, elle tutulur bir olguydu…Kalkerli arazi yapısı, Gölün su seviyesinin fazla yükselmesine de el vermiyordu. Karstik yapı; Gölün su bilançosunu da doğal bir sistematiğe bağlamıştı adeta…Göl kıyısındaki çökelme, bazı yerlerde fazla gelişmekteydi…Bununla beraber, GÖLDEKİ ÇÖKME VE SU GİRDİLERİ, Su kütlesinin yani; EĞİRDİR GÖLÜ’ nün yakın bir tarihte yok olmayacağını düşündürüyordu…

***

      Eğirdir’ de zaman   zaman,  yada belli aralıklarla  “KAYA DÜŞMESİ” ne tanık olunuyordu… Heyelan riski;  ayna teşkil eden düz kayalıkların varlığı, FAY HATLARI’ na evlerin yapılmamasını bizlere anımsatsa da, ne yazık ki EĞİRDİR yerleşiminde bütün bunlar göz ardı edilmişti. Gerek devlet ve gerekse de şahısların umurunda bile değildi bu tehlike!!! Hatta, Eğirdir’ deki Dere yataklarına konutların yapılması ve buna yerel yönetimlerin izin vermesi de affedilmez bir sorumsuzluk örneğiydi…İşte Prof. Muhittin Hocamız, bütün bunları  yani; FAY HATLARI’ na evlerin yapılmamasını örneklerle  anlatıyordu EĞİRDİR  özelinde…

***

      Eğirdir ve Isparta’ daki tarihi yapılarda yapı taşı olarak, genellikle taşların kullanıldığı ( Isparta’ da kilerin DEREBOĞAZI çevresinden, Eğirdir’ deki tarihi yapıların da, Eğirdir çevresindeki kayalardan tercih edildiği), bunların  “dayanık” lıklarının  daha fazla olduğu örneklerle anlatıldı ISVAK Panelinde.

***

      Mermer işletmeciliğinin, ekonomik bir gereklilik olduğu, ama bunun yanında dağ eko-sistemini bozan, doğal dengeyi altüst eden faaliyetlerin de, sürdürülebilir  ve “ÇEVRE” boyutunu da gözeten bir anlayışla yapılması gerektiği üzerinde önemle durulan panelde; işletme öncesinde, işletme sırasında ve işletme sonrasında gerekli tüm çalışmaların yapılması gerekliliği dile getirildi…

                                                    ***

      Eğirdir Gölü çevresinde belirtilen FOSİL DEĞERLER, karakteristik  jeolojik yapıların, “ JEO-TURİZM” açısından BELGESEL olarak ele alınması da Prof. Dr. Muhittin  GÖRMÜŞ  hocamız tarafından öneriliyordu…

YARIN : DR. ÖZDEN İLERİ’ NİN SUNUMU ... BEKLEYİNİZ…

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap