Haberin Tarihi:
9.2.2014 20:57:00
- Okunma Sayısı:3206
defa okundu.
Bu yıl 100. Yaşına giren bu değeri korumak için Tarihi Eğirdir Garı'nda gerçekleştirilen etkinliğe yaklaşık 160 kişi katıldı.
"100. YILINDA TARİHİ EĞİRDİR GARI BULUŞMALARI” DEVAM EDİYOR
Estetikten ve kamu yararından yoksun bir projeye dönüştürülmek üzere satışa çıkarılan Eğirdir Tarihi Garının içinde bulunduğu alanın kamu yararı için kullanılması amacıyla başlatılan sivil girişim tarafından bugün fotoğraf çekme etkinliği düzenlendi. Bu yıl 100. Yaşına giren bu değeri korumak için Tarihi Eğirdir Garı’nda gerçekleştirilen etkinliğe yaklaşık 160 kişi katıldı. Ayrıca Eğirdir dışından hemşehrilerimiz, bir çok dernek ve kuruluş gönderdikleri mesajlar ile desteklerini belirttiler.
Saat 14.00’de başlayan etkinlikte bir konuşma yapan Hande Özdamar Tığlı, “Eğirdir sevdalıları… Değerli Eğirdirliler… Bu tarihi tren garına sahip çıkmak üzere düzenlenen bu etkinliğe hepiniz hoşgeldiniz.
Pek çoğumuzun çocukluk ve gençlik anılarıyla süslü bu Gar’a belki de yıllardan bu yana uğramıyoruz. ‘Orada bir Gar var uzakta’ diyerek varlığının huzuru ile geçiyoruz yanıbaşındaki yoldan. 10 yıldır ilçemize uğramayan ve duymadığımız tren sesini duyuyoruz belki de içimizde…
Ancak son haftalarda yaşadığımız olaylar tren garına olan hassasiyetimizin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Çetin Hocamızın tarihi öneminden bahsedeceği bu gar ve içinde bulunduğu değerli alan özelleştirme kapsamına alınmış ve satışa çıkarılmıştır.
1914 yılında İngilizler tarafından inşa edilmiş olan bu tarihi yapı Avrupa mimari anlayışının ilçemizdeki temsilcisidir. Haydarpaşa’dan yola çıkan Pamukkale ekspresinin son durağıdır.
29 Ocak 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan satış kararının ardından yenileri eklenmiş ve süreç 2 parselin de satışını bir hafta içinde getirmiştir. Küçük parsellerin satışı ile başlayan bu süreç, Gar’a ait tüm bu alanların satışına kadar gidecektir.
Neden buradayız?
Eğirdir Garı’nın satışını istemediğimizi anlatmak için buradayız. Hiçbir siyasi oluşumla bağlantılı olmayan bir sivil insiyatif ve halk gücü olarak bu tarihi değeri korumak için buradayız. Yaşadığımız bu güzel ilçemizin değerlerine karşı halk olarak hassasiyet gösterdiğimizi anlatmak için buradayız.
Etkinlik fotoğraf çekme etkinliği ve Gar’ın her yerinin fotoğrafını çekelim. Bu tarihi değerin korunması için elimizden geleni yapalım.
Bundan bir sonra etkinlikler yine aynı şeklide devam edecektir. Etkinlikler arasında Türkan Şoray ve Cihan Ünal’ın davetli olduğu bir program olacaktır.Tarihinin Türkan Şoray ve Cihan Ünal’a göre belirleneceği bu etkinlikle ilgili bilgileri internetteki paylaşım sitemizden edinebilirsiniz.” dedi.
Daha sonra bir konuşma yapan Çetin Meydan ise Eğitimci Yazar Recep Bozkurt’tun “Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir” isimli kitabından alıntılar yaparak Eğirdir Garı’nın tarihi önemi hakkında geniş bilgi verdi.
Son olarak söz alan Mimar Ali Sinan’da Eğitimci Yazar Recep Bozkurt’un gönderdiği mesajı okundu. Bu toplumsal çabanın, Türkiye’ de özelleştirilen diğer gar yapıları için de örnek teşkil ettiğini belirten Sinan, içinde bulunduğumuz alanın ilçemizin tarihi kimliği, kent belleği bakımından önemli bir alan olduğunu ve mutlaka korunması gerektiğini vurguladı.
Etkinlik, konuşmaların ardından fotoğraf çekimi ve tren yolunu takip ederek Demirköprü’ye yapılan yürüyüşün ardından ETUDOSD üyelerinin buradaki nefes kesen gösterisi ile sona erdi.
Katılımcılar bir sonraki etkinlikte buluşmak üzere vedalaşarak ayrıldılar.
Eğitimci – Yazar Recep BOZKURT’un Mesajı:
“SEVGİLİ GENÇLER;
DEĞERLİ KATILIMCILAR...
Şu anda karşınızda bulunan çürümeye terkedilmiş yapılarıyla EĞİRDİR GARI; bir zamanlar güzel Eğirdir'in ekonomik, sosyal ve kültürel hayatının en etkin kurumlarından biriydi.
1912 yılından itibaren Eğirdir’in yaşamına damgasını vuran bu demiryolu, bu SON İSTASYON; Batı Anadolu'yu Orta ve Güney Anadolu'ya bağlayarak Eğirdir'i güzel yurdumuzun en seçkin yörelerinden biri durumuna getirdi.
1914-1918 yılları arasındaki Birinci Dünya Savaşı’ndan başı eğik ayrılan Osmanlı Devleti, emperyalist devletlerce adım adım işgal edilmeye başlayınca bu devletlerden İtalya ve Yunanistan’ın hedefi Göller Bölgesi olmuştu. İzmir-Aydın-Denizli-Dinar-Eğirdir Demiryolu Hattı, bu amaçlarına ulaşmada ele geçirilmesi gereken en önemli araçtı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde bu işgallere karşı çıkan milletimiz, dünyanın en haklı bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine atıldı. İşte bu ölüm kalım mücadelesinde Eğirdir İstasyonu, Eğirdir Gölü, ordumuzun hayat damarlarından biri oldu; bu toprakların VATAN olmasını da çok önemli katkılarda bulundu. Eğirdirlilerin Milli Mücadele’deki payı hep şükranla yad edildi.
Bu GAR; Vatan topraklarının düşmandan kurtarılıp yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte bu kez ülkemizin kalkınması ve çağdaşlaşması yolunda yeni bir görev üstlendi. Ege Bölgesi ile Akdeniz ve İçanadolu bölgeleri arasındaki her türlü ulaşımda köprü görevini yüklendi.
Bu görevi de 80 yıla yakın bir süre başarı ile sürdüren EĞİRDİR iSTASYONU, ne acı ki 2002 yılından itibaren bu görevinden alıkonulmuş ve bütün anılarıyla birlikte ölüme terk edilmiştir.
Bu tarihi mekanı, İŞ İŞTEN GEÇMEDEN, TARİH HAFIZAMIZ SİLİNMEDEN ayağa kaldırmanın yolu bulunmalıdır.
Geçmişe olan saygımız, atalarımıza olan minnet ve şükran borcumuz; vefalı olmak, bunu gerektirmektedir.
Bu kutsal tarihin yok olmasını önlemek, Eğirdir Garı ve arazisinin tekrar kamunun yararına sunmak yolunda verilen mücadeleyi gönülden destekliyor, hepinize içten sevgiler saygılar sunuyorum...”