ISPARTA,
ÖNÜNDEKİ (10) YILI DÖNÜŞTÜREBİLECEK
Mİ ?...
Isparta,
ekonomisini 2023’e hazırlıyor… Bundan önceki iki köşe yazımızda yazdığımız
gibi, bu hazırlığın derin analizini yapmayı, bu yazımızda da sürdüreceğiz…
Isparta’nın (10) yıllık sürdürülebilir kalkınma stratejisini, ISPARTA TROYKASI
dediğimiz üçlü yönetim hazırlayacak… Bu modelde; Isparta yerel yönetimi yok.
Yerel seçimlere de (2) ay gibi bir süre kaldı. Şöyle düşünülebilir: On yıl gibi
uzun bir süreyi kapsayan, önemli bir stratejik planlama sürecine, yerel
yönetimi katmamak ve onu paydaş olarak görmemek, ne kadar bir rasyonel tavır
olur?...
…
Evet, kafalarda bu ve buna benzer soru işaretlerinin olmasını doğal karşılamak
gerektiğine inanıyorum… Yerel yönetim; son tahlilde siyasal bir kimlik taşıyacaktır.
Troykada ise, böyle bir kimlik söz konusu değil.
***
ITSO’nun
öncülüğünde gerçekleştirilen birinci Ankara çıkartması, Isparta’nın ekonomi
tarihinde gerçekleşen ekonomsal bir
milattır. Isparta’nın dinamiklerinin ve toplumsal güçlerinin Merkezi Otoriteye
rüştünü ispatladığı eylemin adıdır BİRİNCİ ANKARA ÇIKARTMASI. Halısını kaybeden
Isparta’nın “GÜL”üne sahip çıkmasıdır. Elmanın başkenti olmasından kaynaklanan
ekonomsal konumunun, merkezi otoritece kabullenilmesi hareketinin adıydı BİRİNCİ ANKARA ÇIKARTMASI.
Isparta’nın;
sanayi teşvik kriterlerini içine sindirmesi ve bu yüzden sanayileşmiş illerle
aynı kefeye konup, aynı statüde
değerlendirilmesini kabullenmesi beklenemezdi. Ve bu itirazını, en yüksek
perdeden merkezi otoriteye, tek bir yumruk, tek bir yürek olarak yapmasını
beceriyordu… Üniversite şehri oluşumuz,
(60) bin öğrencimizle internet kullanıcılarımızla, meğerse mamur ve
müreffeh bir il olup çıkmışız da, haberimiz yokmuş?!!!
Sosyal
gelişmişlik parametrelerinin değişmesini bekleyecektik sınıf atlamamız için.
Görünen, maalesef buydu… Peki, önümüzdeki (10) yılı nasıl görecek, nasıl
planlayacaktık?...
***
Isparta’yı
dağlar kurtaracak diyorduk ama, bu yıl ikincisini yapacağımız DAVRAS
KONGRESİ’ni bile, DAVRAS KAYAK MERKEZİ’nde
gerçekleştiremeyecektik. Kongrenin adında “DAVRAS” ismi vardı ama,
oturumlar, paneller, yuvarlak masa toplantıları şehir merkezinde yapılacaktı…
Bu şu demekti: Isparta’nın en önemli prestij mekânı, en önemli kaynak değeri,
ne yazık ki, uluslar arası arenaya taşınamıyor, birinci kongrede dillendirilen
o meşhur slogandan vazgeçilmiş oluyordu… Artık; “NE GEREK VAR DAVOS’A?!!!”
diyemeyecektik… Bu, bir geriye gidişin göstergesi gibiydi…
Isparta’yı
dağlar kurtaracaktı ama, Isparta dağlarının zirvelerindeki Mermer rezervleri,
yabancılar tarafından aranıyor, kapatılıyor ve işletiliyordu… Isparta’nın ne
sanayi ve ne de ticari sermayesi, sahip olduğu dağların zirvelerine
ulaşamıyordu… Ve delik deşik edilen Isparta’nın dağlarından, sürdürülebilir
kalkınma stratejisini de bırakın hayata geçirmeyi, planlaması ve belirlemesi de
mümkün görülmüyordu… Isparta’nın müteşebbisi, sahip olduğu yer altı
kaynaklarını arama ruhsatına da, işletme ruhsatına da neden sahip
olamıyordu?!!!.
…Ve
Isparta’nın sanayi ve ticaret burjuvazisi, kendi arasında böyle bir özeleştiri
yapmış mıydı?...
BİZİ İZLEMEYE DEVAM EDİN…