FESTİVALLER
ŞEHRİ ALTIN ELMA
Eğirdir'in
turizm kenti haline gelebilmesi için mutlaka festival, yarışma gibi
etkinlikleri organize edebilme gücüne ulaşması gerekmektedir. Bu güç öncelikle
vizyon sahibi olmakla daha sonra da akıllı yatırımlarla mümkün olabilir.
Benim
çocukluğumda Eğirdir'de pınar pazarı çimlerle kaplı idi ve pınar pazarı
sonlarına doğru bu alanda yağlı güreşler düzenlenirdi. Ama sonradan bu etkinlik yok edildi şimdi de
mezbahanın kapatılması ile pınar pazarı ekonomik olarak tarihe gömülmek
üzeredir. Yani geçmişteki belediyecilik
anlayışının yeterli olmadığı bu küçük örnekte bile görülebiliyor.
Tabii
geçmişi yermek bize fayda getirmiyor.
Önemli olan bizlerin gelecekle ilgili tasavvurları ve halkımızın buna
göstereceği teveccühtür.
Festivallerin
simgeleri çok önemlidir. Bu nedenle
tespit edilecek simgenin sahiplenilmesi gerekir. Eğirdir'de simge
"elma" dır ve doğal olarak festivalin ödülü de "altın elma"
olmalıdır.
Altın
elma festivalinin içi doldurulması ve bir etkinliğe dayandırılması önem
kazanmaktadır. İşte bizim belediye
başkanlığı dönemimizde bu işin patenti mutlaka alınacaktır. Önümüzdeki dönemde bu projenin nasıl olması
gerektiğinin geniş bir şekilde tartışılmasının kamuoyu desteği açısından önemli
olduğuna inanıyorum.
Altın
elma sadece bir festivaldir ama bir festival Eğirdir'in güzelliğini yansıtmak
için mavi gözlü dünya güzeli Eğirdir'in kapasitesi yanında bir rimel darbesi
kadar kadar küçük kalmaktadır.
Neler
yapılamaz ki?
-
Pınar Pazarı bölgesindeki yağlı güreş etkinliği,
-
Göl üzerinde yelken yarışması,
-
Ulusal ve uluslar arası balon yarışması,
-
Yamaç paraşütü,
-
Oluklacı'da "Davos değil Davras" konferansları,
-
Pınar Pazarı ve Oluklacı'da yüzlerce bungalo tipi yapılanma ve başta din
turizmi olmak üzere turizm etkinlikleri,
-
Eğirdir - Akpınar - Camili Yayla- Cire
Yaylası- Beşkuyuları kapsayan veya Camili Yayla - Isparta üzerinden stabilize
yol üzerinde bisiklet ve hatta sadece atletlere yönelik yarışmalar,
Sadece
ilk akla gelenlerdir.
Dahası
her Eğirdir'li ve Eğirdir'de askerlik yapan bütün vatandaşlarımız Acun
ILICALI'nın "SURVIVOR" programını izlerken herhalde şöyle
düşünmüştür:
"- Bizim komandolar Eğirdir - Kovada Gölü -
Sütçüler arasında hayat-i idame kursuna tabi tutuluyorlar. Acun ILICALI neden
başka ülkelerin reklamını yapıyor ki?
Kendisine teklif götürsek herhalde geri çevirmez. Çevirirse de bir kendimiz bir yolunu bulur bu
etkinliği Eğirdir'e kazandırabiliriz...vb"
Birşeyleri
düşünebilmek için kendinizi o mekana adamanız ve konsantre olmanız gerekiyor. Tabii bu konudaki görgü, bilgi ve herşeyden
önce organize edebilme gücünüz de önemlidir. Ben belediye başkan adayı olarak
bütün bu etkinlikleri Eğirdir'e kazandırma iddiası ile yola çıkıyorum.