Türkiye'yi Enerji Devi Yapabilecek Maden
Isparta’da
Yeşil
nükleer enerji olarak adlandırılan toryum, Türkiye'yi dünyanın enerji devi
haline dönüştürebilir.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Avrupa
Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Bilim Komitesi Üyesi Prof. Dr. Saleh
Sultansoy, "yeşil nükleer enerji" olarak adlandırılan toryumun,
dünyanın enerji problemini çözebilecek en önemli kaynaklar arasında bulunduğunu
belirterek, "Toryumu enerjide kullanmaya başladığımızda dünyanın önde
gelen ülkeleri arasında yer alabiliriz" dedi.
TOBB
Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde de öğretim üyesi olan Sultansoy, yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin cari açığının en önemli iki nedeninin enerji kaynakları
ve ileri teknoloji ürünlerin ithalatı olduğunu söyledi.
Sultansoy,
2030 yılında gelişmiş ülkeleri seviyesine çıkabilmek için en az 100 gigavatlık
ek güç kurulması gerektiğini belirtti. Yılda 50 ton toryum ile 50 gigavat
enerji üretilebileceğini belirten Sultansoy, bu miktarın Türkiye'nin toryum
rezervinin onbinde birinden daha az olduğunu ifade etti.
Gelecek
20 yıl içerisinde dünyanın enerji haritasının toryum ile değişeceğini savunan
Sultansoy, şunları kaydetti:
"Gelişmiş ülkeler, enerjilerinin büyük
kısmını nükleer santrallerden sağlamaktadır. Fransa, enerjisinin yüzde 85'ini
nükleer santralden karşılarken, biz yıllardır bu santrallerin kurulup
kurulmamasını tartışıyoruz. Şu anki bilimsel verilere göre, Türkiye toryum
rezervinde dünyada ikinci sırada bulunuyor. Türkiye'nin gelişmesini istiyorsak
toryumdan enerji üreten santraller kurmalıyız. 1 gigavatlık enerji için 3,5
milyon ton kömür veya 200 ton uranyum gerekiyor. Aslında 1 ton toryumdan da bu
enerji elde edilebilir. Toryum yakıtlı reaktörlerin 2020'li yıllarda
ticarileşmesi öngörülüyor. 2030'larda ise elektrik enerjimizin yüzde 50'sini
yerli kaynağımız toryumdan üretebiliriz. Türkiye enerji devi olabilir, yeter ki
biz bu teknolojiye sahip çıkalım ve uluslararası işbirliklerine
katılabilelim."
Toryumla
çalışan santraller konusunda dünyada en büyük ilerlemeyi sağlayan ülkenin
Hindistan olduğunu belirten Sultansoy, ABD, Norveç, Kanada, Japonya ve Çin gibi
ülkelerin toryumu elektrik santrallerinde kullanmak üzere proje ürettiklerini
söyledi. Türkiye'nin elektrik enerjisi üretimini OECD ortalamasına
yükseltebilmesi için mevcut kapasitesini üç katına çıkarması gerektiğine
dikkati çeken Sultansoy, ülkedeki toryum rezervlerinin bin yıllar boyunca
enerji gereksinimini karşılayacak kapasitede olduğunu vurguladı.
Sultansoy,
toryumun tabiatta şu anki nükleer santrallerde kullanılan uranyumdan yaklaşık
üç kat fazla bulunduğu belirterek, dünyanın toryum yerine uranyuma yönelmesinin
tek nedeninin nükleer silahlanma yarışı olduğunu savundu.
Dünyada
toryum rezervi açısından üç ülkenin başı çektiğini ifade eden Sultansoy, şöyle
devam etti: "Bilinen toryum miktarı açısından Hindistan ilk sırada
bulunuyor. Onun hemen ardından Türkiye ve Brezilya geliyor. Uluslararası Atom
Enerjisi Kurumu (IAEA) ve OECD verilerine göre 880 bin ton ile dünyadaki toryum
rezervinin yüzde 11'i Türkiye'de bulunuyor. Diğer bağımsız kaynaklar ise
ülkedeki rezervlerin bundan 3-4 kat daha fazla olduğunu ve Türkiye
topraklarındaki toryumun değerinin 120 trilyon dolar olabileceğini tahmin
ediyor.
Isparta'da
bulunan Çanaklı Madeni'nde kolay işlenebilen torit minerali şeklinde 20 bin ton
rezerv var ve sadece bu rezerv 100 yıl boyunca elektrik enerjimizi
karşılayabilir. Toryumla beraber atom bombası yapılamayan bir enerji
üretilecek. Daha da önemlisi, hızlandırıcı sürümlü toryum yakıtlı sistemler
nükleer atık problemini çözmeye imkan sağlayacak. Yüksek miktarda toryum
rezervine sahip olan Türkiye'nin bu işten karlı çıkması bazı güç odaklarının
işine gelmiyor. Toryumu enerjide kullanmaya başladığımızda dünyanın önde gelen
ülkeleri arasında yer alabiliriz."
Sultansoy,
Türkiye'nin yakın gelecekte kalıcı bir stratejik değer oluşturabilmek için
toryumla ilgili ulusal yol haritasını belirlemesi, gerekli insan kaynağını
yetiştirmek amacıyla nükleer teknoloji üniversitesinin ve laboratuarların
kurulması gerektiğine dikkati çekti.