NOZUL- KELTEN-SIRAZ

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,NOZUL- KELTEN-SIRAZ
Haberin Tarihi: 28.5.2013 11:27:00 - Okunma Sayısı:2122 defa okundu.

 

                                NOZUL- KELTEN-SIRAZ

       Sıraz da; Eğirdir Gölü’nün tüketilen hazinelerindendir. Gölü paraya dönüştürmek isteyenler  “Sıraz ekonomik balık” değildir, “göldeki verimliliğin artması” gerek diyerek, Sırazı; Sudak-dişli balığa yem ederek, neslini tükettiler.

          Avustralyalı balık ilimci Viktor Pietschmann (1881-1956) tarafından  ilk kez 1933yılında Eğirdir Gölü’nde tespit edilen sıraz balığına  bilimsel olarak Capoeta pestai( Varicorhinus pestia) (adı verildi ve literatürlerde de Eğirdir adı ile yer aldı. Eğirdir Gölü’nün ENDEMİK  Balığı  Sıraz (Siraz) Eğirdir Gölü’ne özgü, endemik(bulunduğu bölgenin ekolojik şartları yüzünden yalnızca belirli bölgede yaşayan/yetişen, dünyanın başka yerinde yaşama/yetişme ihtimali olmayan)  bir balık türüydü. Havyarı zehirli olan Sıraz’ın(1kğ üzeri-6kğ) Balığının; en küçüklerine(100gr) NOZUL, orta boydakilerine (200-400gr) KELTEN, (500gr-1kğ KELTEN AZMANI  adı verilirdi(Adalı Balıkçı).

              Sazangillerden olan, Eğirdir’in Sırazı 1960 yılı öncesi gölde doğal olarak bulunan otçul balıklardandı. O yılların göl hakkında karar sahibi olanlar  bu balıklara;    “ekonomik değeri olmayan balık türleri” dediler ve göldeki verimliliği artırmak  ve gölde ekonomik değeri olmayan balık dedikleri yöre halkının temel besinlerinden olan sazan, kavinne, sıraz, eğrez vd türlerinin değerlendirilmesi amacıyla 1955 yılında  etçil ve istilacı  olan sudak  –dişli balık Eğirdir Gölü’ne aşılandı (Akşiray,1961).

      Balıkçılığın geliştirilmesi için D.S.İ Genel Müdürlüğü ve dönemin Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili birimleri tarafından yürütülen,  “yöre halkından bazı kişilerin!?  istekleri de öne sürülerek” yürütülen çalışmalarda Sander lucioperca( Dişli balık-sudak-Alman Levreği)’nın  BİLİNÇLİ olarak  aşılandığı bildirilmektedir ( Balık, S. Ustaoğlu,M.R,2006)

       Gölün doğal balıklarının  yok edilmesinden  sonra,  gölde 10-15 yıl gölde  sudak bereketi yaşandı, belirtildiği gibi gölün verimliliği artmadı, gölde balık kalmadı. Balıklandırma ile gölün doğal balıklarının yok edilmesinin  “büyük bir hata olduğu”  konusunda karar verildi. Gölü 1960 öncesi  balılar kıymete bindi. Yok edilen balıkların tekrar gölde üretilmesi  girişimleri yıllardır devam etmekte. Son yıllarda  gölde sıraz balığı  gözlenmekteyse de,  bunun gölün doğal türü Varicorhinus pestia olmadığı (sırazın 12çeşidinden  biri olabileceği) belirtilmektedir. Eğirdir Gölü doğal bir göldür, gölde  balıklandırmayı-aşılamayı  kontrol altına almanız söz konusu olmaz ve olmamıştır.  Gölü; havuz veya akvaryum gibi görmek ve ona göre çalışmalar yapmak  hatadır.

     1960 öncesinin  “Eğirdir Gölündeki verimliliği artırmak gerek; gölün doğal balıklarının ekonomik değeri yoktur” denilerek, göle özgü olan  balık türlerini balıklandırmayla yok eden anlayışla, gölün korunması için çıkarılan; 1983 Su kirliliği Kontrol Yönetmeliği-Çevre Kanununun uygulanmamasındaki-uygulanamamasında ki, ertelemelerin-gerekçelerin ve  2012 de çıkarılan Özel Hükümlerin “tavsiyeleri”nin, arasında ne fark vardır? Göl korunmuş mudur? Neden?

 

 

 

 

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap