Elma üreticisini bekleyen büyük tehlike!

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Elma üreticisini bekleyen büyük tehlike!
Haberin Tarihi: 7.1.2014 10:09:00 - Okunma Sayısı:2642 defa okundu.

ITSO Başkanı Şükrü Başdeğirmen Isparta'nın ekonomisi ağırlıklı olarak Tarım, Hizmet, Eğitim ve Sağlık üzerinedir. Elma en önemli kalemdir.

Elma üreticisini bekleyen büyük tehlike!

 

            ITSO Başkanı Şükrü Başdeğirmen “Isparta'nın ekonomisi ağırlıklı olarak Tarım, Hizmet, Eğitim ve Sağlık üzerinedir. Elma en önemli kalemdir. Türkiye elma üretiminde ve depolamasında Isparta bir numara olmasına rağmen son yıllarda Ülkemiz etrafındaki komşularımızda oluşan olumsuz gelişmeler nedeni ile ihracatımızda büyük sıkıntılar mevcuttur. Bunun aşılmaması durumunda elma üreticisini çok kötü günler beklemektedir.” dedi.

            Türk Ocakları Isparta Şubesi'nin sohbet günlerine katılan ITSO Başkanı Şükrü Başdeğirmen, elma üreticilerini bekleyen büyük tehlikeyi açıkladı.

            Türk Ocakları Isparta şubesinin yeni yıldaki ilk cuma sohbetinin konuğu Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şükrü Başdeğirmen oldu. Yoğun katılıma sahne olan Türk Ocağı konferans salonundaki sohbete SDÜ Öğrencileri, Ticaret ve Sanayi çevresi ile Türk Ocaklılar ilgi gösterdi. Ocak Başkanı Op. Dr. Levent Başyiğit'in hoş geldiniz konuşmasından sonra söz alan Başdeğirmen konuşmasının ilk bölümünde Isparta'nın ekonomisi üzerine şunları söyledi:

            “Isparta'nın ekonomisi ağırlıklı olarak Tarım, Hizmet, Eğitim ve Sağlık üzerinedir. Elma en önemli kalemdir. Türkiye elma üretiminde ve depolamasında Isparta bir numara olmasına rağmen son yıllarda Ülkemiz etrafındaki komşularımızda oluşan olumsuz gelişmeler nedeni ile ihracatımızda büyük sıkıntılar mevcuttur. Bunun aşılmaması durumunda elma üreticisini çok kötü günler beklemektedir.

            Isparta kalitesiz iplik kullanarak halısını ve bunun girdisini kaybetmiştir. Aynı duruma gülyağı ve gülsuyu'nun düşmemesi için mücadele vermekteyiz. Merdiven altı tabir edilen kalitesiz üretimlere savaş açarak, ekonomik cezalar uygulayarak kontrol altına almaya başladık. Fakat Dünya'nın bir numaralı gülyağı üreticisi Türkiye, Gül'ü bizim mücadelemiz sonrası daha yeni "süs bitkisi" konumundan "yağlı tohum statüsü"ne almıştır. Üreticisine daha fazla teşvik vermeye başlanmıştır. Kalitesiz gülyağı üreten Bulgaristan'la Dünya pazarında mücadele etmenin başka da yolu yoktur. Dünya deodorant sanayisinin hammaddesi gülyağıdır. Fransa bizden 2 milyon Avro’ya aldığı gülyağını işleyip parfüm yapıp 3 Milyar Avro’ya Dünya'ya satmakta, biz de öylece bakakalmaktayız. Bu sektörde bir an önce sanayileşmenin yollarını bulmalıyız. Gülyağını analiz edecek akredite laboratuvarlarımız olmadığı için gülyağlarımız yurtdışında incelenebilmekte. Bölgenin en büyük, güçlü ülkesi isek bu sıkıntıları artık aşmamız lazım.

            Isparta ekonomisine Davraz kayak merkezimiz yeterince katkı yapamıyor. Çünkü uçak seferleri haftada 3 gün. Cuma gelen misafiri pazar günü gönderemiyoruz. Ama size müjde verebilirim çok yakında uçak seferleri her gün olacak.”

            Konuşmasının ikinci bölümünde SDÜ Öğrencilerine seslenen İTSO Başkanı Başdeğirmen özetle şöyle dedi:

            "Sevgili gençler, sizler Isparta'da ailenizin kıt kaynaklarını size aktararak okumaktasınız. Kardeşlerinizin ve ailenizin haklarını yemeyin. Zamanınızı boşa geçirmeyin. Öğrenmenin yaşı yoktur ama okumanın yaşı maalesef vardır. Ben Ticaret Lisesi mezunuydum. 1980’li yıllarda terör vardı. Babam beni yüksek tahsil için göndermedi. Ben de ısrarcı olmadım. İşimizin başına geçtim. Ailemin evlen dediği kız Üniversite'de okuyordu. Ona kültür farkı olur, bu evlilik yürümez dedim, çareyi onun okulunu bırakmasında bulduk. Daha sonra çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarında görev almaya başladım. Mesela Teknokent de başkan yardımcısı idim. Bazı toplantıları ben yönettim. Ama toplantıdaki profesör üyelerden beni rahatsız edecek bir davranış görmediğim halde bir şeylerin yanlış olduğunu gördüm. Eşime ben yüksek tahsil yapacağım dedim. 40 Yaşından sonra Celal Bayar Üniv. Kooperatifçilik bölümüne kayıt yaptırmaya gittik. Kayıt anında görevli beyefendi "kayıt olacak çocuğunuz nerde, velisi kim olacak" dediğinde beynimden kaynar sular boşaldı. Hanım ‘Okuyacak olan beyefendi, velisi de eşi olarak benim’ dedi. Görevli de mahcup oldu, biz de. Yani okumanın bir zamanı var, ama öğrenmenin yok. Bu yıllarınızın kıymetini bilin. Okulu bitirdim daha sonra ben hızımı alamadım bir de SDÜ Eğirdir MYO Muhasebe ve vergi uygulamaları bölümünü okudum. Şimdi Anadolu Üniv. İşletme Fak. 4. sınıf öğrencisiyim. Tabi bu arada hanım da yarım bıraktırdığımız Yüksek okulunu bitirdi. Bu Ülkeyi yarın sizler yöneteceksiniz. Küreselleşen Dünya'da eski usul gidemeyiz. Rakipleriniz gibi teknolojiyi mutlaka kullanmalısınız. Her an yeni bir şeyler öğrenme peşinde olun. Eğitiminizi hep ileriye taşıyın. Çok iyi bir yabancı dil bilin. Spor ile sanat ile ilgilenmeye de zaman ayırın. Görüyorum ki 100 yıllık ulu çınar Türk Ocağı ile tanışmışsınız. Bu kültür Ocağından, bu irfan yuvasından size bir zarar gelmez, aksine hayat mücadelenizde size lazım olacak bir çok şeyi buradan öğrenebilirsiniz."

            Daha sonra soru cevap ve ikramlara geçildi. Dolu dolu 2 saat süren sohbet bir sonraki proğramda bir arada olmak temennisi ile sonlandırıldı.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap