Elma üreticisini bekleyen büyük tehlike!
ITSO
Başkanı Şükrü Başdeğirmen “Isparta'nın ekonomisi ağırlıklı olarak Tarım,
Hizmet, Eğitim ve Sağlık üzerinedir. Elma en önemli kalemdir. Türkiye elma
üretiminde ve depolamasında Isparta bir numara olmasına rağmen son yıllarda
Ülkemiz etrafındaki komşularımızda oluşan olumsuz gelişmeler nedeni ile
ihracatımızda büyük sıkıntılar mevcuttur. Bunun aşılmaması durumunda elma
üreticisini çok kötü günler beklemektedir.” dedi.
Türk
Ocakları Isparta Şubesi'nin sohbet günlerine katılan ITSO Başkanı Şükrü
Başdeğirmen, elma üreticilerini bekleyen büyük tehlikeyi açıkladı.
Türk
Ocakları Isparta şubesinin yeni yıldaki ilk cuma sohbetinin konuğu Isparta
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şükrü Başdeğirmen oldu. Yoğun katılıma sahne
olan Türk Ocağı konferans salonundaki sohbete SDÜ Öğrencileri, Ticaret ve
Sanayi çevresi ile Türk Ocaklılar ilgi gösterdi. Ocak Başkanı Op. Dr. Levent
Başyiğit'in hoş geldiniz konuşmasından sonra söz alan Başdeğirmen konuşmasının
ilk bölümünde Isparta'nın ekonomisi üzerine şunları söyledi:
“Isparta'nın
ekonomisi ağırlıklı olarak Tarım, Hizmet, Eğitim ve Sağlık üzerinedir. Elma en
önemli kalemdir. Türkiye elma üretiminde ve depolamasında Isparta bir numara
olmasına rağmen son yıllarda Ülkemiz etrafındaki komşularımızda oluşan olumsuz
gelişmeler nedeni ile ihracatımızda büyük sıkıntılar mevcuttur. Bunun
aşılmaması durumunda elma üreticisini çok kötü günler beklemektedir.
Isparta
kalitesiz iplik kullanarak halısını ve bunun girdisini kaybetmiştir. Aynı duruma
gülyağı ve gülsuyu'nun düşmemesi için mücadele vermekteyiz. Merdiven altı tabir
edilen kalitesiz üretimlere savaş açarak, ekonomik cezalar uygulayarak kontrol
altına almaya başladık. Fakat Dünya'nın bir numaralı gülyağı üreticisi Türkiye,
Gül'ü bizim mücadelemiz sonrası daha yeni "süs bitkisi" konumundan
"yağlı tohum statüsü"ne almıştır. Üreticisine daha fazla teşvik
vermeye başlanmıştır. Kalitesiz gülyağı üreten Bulgaristan'la Dünya pazarında
mücadele etmenin başka da yolu yoktur. Dünya deodorant sanayisinin hammaddesi
gülyağıdır. Fransa bizden 2 milyon Avro’ya aldığı gülyağını işleyip parfüm
yapıp 3 Milyar Avro’ya Dünya'ya satmakta, biz de öylece bakakalmaktayız. Bu
sektörde bir an önce sanayileşmenin yollarını bulmalıyız. Gülyağını analiz
edecek akredite laboratuvarlarımız olmadığı için gülyağlarımız yurtdışında
incelenebilmekte. Bölgenin en büyük, güçlü ülkesi isek bu sıkıntıları artık
aşmamız lazım.
Isparta
ekonomisine Davraz kayak merkezimiz yeterince katkı yapamıyor. Çünkü uçak
seferleri haftada 3 gün. Cuma gelen misafiri pazar günü gönderemiyoruz. Ama
size müjde verebilirim çok yakında uçak seferleri her gün olacak.”
Konuşmasının
ikinci bölümünde SDÜ Öğrencilerine seslenen İTSO Başkanı Başdeğirmen özetle
şöyle dedi:
"Sevgili
gençler, sizler Isparta'da ailenizin kıt kaynaklarını size aktararak
okumaktasınız. Kardeşlerinizin ve ailenizin haklarını yemeyin. Zamanınızı boşa
geçirmeyin. Öğrenmenin yaşı yoktur ama okumanın yaşı maalesef vardır. Ben
Ticaret Lisesi mezunuydum. 1980’li yıllarda terör vardı. Babam beni yüksek
tahsil için göndermedi. Ben de ısrarcı olmadım. İşimizin başına geçtim. Ailemin
evlen dediği kız Üniversite'de okuyordu. Ona kültür farkı olur, bu evlilik
yürümez dedim, çareyi onun okulunu bırakmasında bulduk. Daha sonra çeşitli Sivil
Toplum Kuruluşlarında görev almaya başladım. Mesela Teknokent de başkan
yardımcısı idim. Bazı toplantıları ben yönettim. Ama toplantıdaki profesör
üyelerden beni rahatsız edecek bir davranış görmediğim halde bir şeylerin
yanlış olduğunu gördüm. Eşime ben yüksek tahsil yapacağım dedim. 40 Yaşından
sonra Celal Bayar Üniv. Kooperatifçilik bölümüne kayıt yaptırmaya gittik. Kayıt
anında görevli beyefendi "kayıt olacak çocuğunuz nerde, velisi kim
olacak" dediğinde beynimden kaynar sular boşaldı. Hanım ‘Okuyacak olan
beyefendi, velisi de eşi olarak benim’ dedi. Görevli de mahcup oldu, biz de.
Yani okumanın bir zamanı var, ama öğrenmenin yok. Bu yıllarınızın kıymetini
bilin. Okulu bitirdim daha sonra ben hızımı alamadım bir de SDÜ Eğirdir MYO
Muhasebe ve vergi uygulamaları bölümünü okudum. Şimdi Anadolu Üniv. İşletme
Fak. 4. sınıf öğrencisiyim. Tabi bu arada hanım da yarım bıraktırdığımız Yüksek
okulunu bitirdi. Bu Ülkeyi yarın sizler yöneteceksiniz. Küreselleşen Dünya'da
eski usul gidemeyiz. Rakipleriniz gibi teknolojiyi mutlaka kullanmalısınız. Her
an yeni bir şeyler öğrenme peşinde olun. Eğitiminizi hep ileriye taşıyın. Çok
iyi bir yabancı dil bilin. Spor ile sanat ile ilgilenmeye de zaman ayırın.
Görüyorum ki 100 yıllık ulu çınar Türk Ocağı ile tanışmışsınız. Bu kültür
Ocağından, bu irfan yuvasından size bir zarar gelmez, aksine hayat
mücadelenizde size lazım olacak bir çok şeyi buradan öğrenebilirsiniz."
Daha
sonra soru cevap ve ikramlara geçildi. Dolu dolu 2 saat süren sohbet bir
sonraki proğramda bir arada olmak temennisi ile sonlandırıldı.