GÜLBUDAK SOĞUK HAVA DEPOSU ŞİRKETİ-21-
İbrahim
Savaş ile Gülbudak’a kazandırılan elektronik boylama makinelerini geziyoruz.
Geniş bir yer tutan elektronik boylama makinelerinin birçok yönü var. Burada
bir Kayseri fıkrası aklıma geldi.
Sucuk
ve pastırma fabrikasına sahip bir Kayserili,
oğlunu almış fabrikayı gezdiriyor. “ Bak oğlum, burası fabrikanın ana
damarıdır bunu unutma!... Şuradan fabrikaya giren bir inek el değmeden kesilir.
Yine el değmeden kısımlara ayrılan etler şuradan girer. Bütün bu işlemlerin
sonunda da şu kısımdan sucuk veya pastırma olarak çıkar. Delikanlı babasını
dinledikten sonra muzip eda ile babasına, “ Baba, buradan da sucuğu veya
pastırmayı soksak öbür taraftan inek olarak çıkar mı?”
Elektronik
boylama makinelerinin Kayseri fıkrasındaki gibi becerisi çoktu. İbrahim Savaş
ile gezdiğimiz sırada gördüklerim beni gerçekten şaşırttı. Özellikle elektronik
boylama makinesi… Elmaların yıkanması,
kurutulması, on sekiz kameralı dijital okumadan geçirilip resimlerinin
çekilmesi, boylamaya ayrılması, renginin, aromasının değerlendirilmesi…
Yıkama
havuzlarına alınan elmalar el değmeden yıkanıyor; yıkanan elmalar yine el
değmeden yürüyen paletlere düşüyordu. Paletlere düşen elmalar dijital okumadan
geçiriliyordu. Elektronik makinenin can damarı işte bu dijital okuma bölümü.
Dijital okumadan geçen her elmanın resmi çekiliyor. Düşünsenize binlerce
elmanın resmini çekmek ne demek?!.. Resim çekmenin sonunda ne oluyor biliyor
musunuz? Resim çekme sırasında elmanın
boyu, rengi ölçülüyor. Aynı boyda ve aynı özellikleri taşıyan elmalar otomatik
olarak ilgili yürüyen banda düşüyor. Bant boyunca yol alan boylaması ve kalite
sınıflaması yapılmış elmalar numaralı kasalara doldurularak ilgili yerlere
taşınıyor.
Elektronik
makineler için Hasan İnce şunları anlattı: “Gülbudak, teknolojinin getirdiği en
son yeniliklerin içinde olmalıydı. Avrupa’nın birçok yerinde elektronik okumaya
geçilmişti. Dünya tüccarları bu
makinelerden geçen boylamaya ve kaliteye ayrılmış elmaları tercih ediyordu.
Amaçlarımızdan biri de Eğirdir elmasını marka yapmaksa dünyanın ileri
devletlerindeki sistem bizim fabrikamızda da yer almalıydı. Eğirdir bu
makinelere 2000- 2001 yılında sahip oldu. Bu noktadan hareketle Avrupa’nın
birçok ülkesini dolaştık, açılan makine fuarlarını gezdik. Şu anda fabrikamızda
bulunan elektronik boylama ve kalite ayırma makinesinden iki tane aldık.
Hollanda yapımı olan bu makineleri Belçika’dan satın aldık.
Makinelerden biri saatte üç diğeri saatte
dört ton elmayı işliyordu. Bu boylama makineleri sayesinde fabrikamız
ürünlerine talep daha da arttı. Çünkü tüccarın en önem verdiği boylama ve
kalite sıfır hata ile ellerine ulaşmış oldu. Dolayısıyla fabrikamız ürünlerine
güven sarsılmaz bir şekilde kendini gösterdi. Tüccar, arkasına bakmaksızın
malın parasını ödedi ve istediği kalitedeki malı pazara ulaştırdı.
Böylece
Eğirdir elması, kalitesi bozulmadan ağır tahta kasalardan kurtularak hafif
plastik kasalarla veya karton kutularla veya elma viollerine yerleştirilmiş bir
şekilde büyük şehirlere ve büyük hallere sevkiyatı yapıldı.
Bizim
en büyük kazancımız, Eğirdir elmasını marka haline getirerek Eğirdir
üreticisine ve dolayısıyla Eğirdir ekonomisine hatırı sayılır bir gelir
sağlamak oldu.”
Bu
konuda İbrahim Savaş da şunları söyledi: “Elimizde bulunan elektronik boylama
ile öncelikle tüccarın güvenini kazandık. Tüccar,”Ben birinci sınıf elma
istiyorum!” dediğinde kaç ton elma alırsa alsın aldığı elmaların hepsi birinci
sınıftır. İçinde bir tane dahi ne ikinci sınıf ne de bir tane dahi olsa yaralı
bereli veya çürük elma çıkmaz. Bu da Gülbudak’ı tüccara doğru adres olarak
gösterir ki bizim fabrika olarak en büyük kazancımız doğru adres olmaktır.”
Büyük
hedefler, zayıf bağlarla, zayıf isteklerle, altyapısı olmayan temellerle
yürümez; azim, büyük hedefe varmayı sağlayan bir kamçıdır.
devam edecek