Ispartalı Dr. Süleyman Gülsüner, dünya tıp
biliminde yeni çığırlar açıyor
Amerika'da
3 yıl önce Kırıkhan’da el-ayak üzerinde yürüme hastalığı için bir ailenin
genetik şifresini çözen Ispartalı Dr. Süleyman Gülsüner, şimdi de dünya tıp
biliminde yeni çığırlar açıyor.
Isparta’nın
33 yaşındaki genç beyni Dr. Süleyman Gülsüner, dünya tıp bilimine damgasını
vurdu. Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim
görevlisi iken Hatay Kırıkhan’da el-ayak üzerine yürüme rahatsızlığı bulunan
ailenin genlerini çözen Dr. Gülsüner, bu başarısıyla İsveç'in Göteborg kentinde
İnsan genetiği alanında en prestijli ödüllerden biri olarak kabul edilen
'Isabelle Oberle Young Investigator Award' ödülünü kazanmıştı. Bu başarısından
sonra Amerikalı bilim adamlarının da dikkatine çeken Dr. Gülsüner, Washington
Üniversitesi’nden Prof. Dr. Marie Claire King ve ekibi tarafından Amerika’ya
davet edildi. 3 yıldır Amerika’da ekibiyle çalışmalarını sürdüren Gülsüner, tıp
dünyasında çığır açarak, şizofreni hastalığan neden olan 54 yeni gen keşfetti.
Baba
Hüseyin Gülsüner, oğlunun genç yaşta dünya tıp bilimine damga vurmasından
dolayı haklı bir gurur yaşıyor. 3 çocuk babası Gülsüner, Süleyman’ın ilkokul
çağlarında araştırmaya meraklı olduğunu söyledi. Gülsüner, “İlkokuldan beri
bilim adamı olacağım diyordu. Daha ilkokuldayken ben ona mikroskop aldım.
Kurbağa yakalıyor ve inceliyordu. Hiç okumasa 5 bin kitap okumuştur. Okumaya ve
araştırmaya çok meraklı. İlkokul, ortaokul ve liseyi Isparta’da okudu. Liseden
sonra 9 Eylül Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi’ni kazandı. Süleyman’ı büyük
fedakarlıklarla okuttum” dedi.
Öte
yandan ABD'de çalışmalarını sürdüren Dr. Gülsüner ve çalıştığı ekibin yürüttüğü
3 yıllık çalışmada, şizofreni hastalığına neden olan 54 yeni gen keşfedildi.
Bilim dünyasında beyin kaynaklı hastalıkların şifresinin çözülmesi yolunda
büyük heyecanlar uyandıran Dr. Gülsüner'in çalışmasında geliştirdiği yöntemler,
otizm ve zeka geriliği gibi hastalıkları aydınlatmak üzere kullanılmaya
başlandı. Çalışmada, bulunan gen mutasyonlarının özellikle baba yaşının ileri
olduğu durumlarda sperm hücrelerinde ortaya çıktığı da saptandı.
Dr.
Süleyman Gülsüner, mutasyon saptanan genler arasında beyin gelişimi ve sinir
sisteminde sinyal iletiminden sorumlu çok önemli genlerin bulunduğuna işaret
ederek, farklı hastalarda saptanan genlerin anne karnındaki gelişimsel dönemde
beynin 'prefrontal korteks' adı verilen bölümünde etkileşim ve uyum içinde
çalıştıklarının ortaya çıktığını da saptadıklarını belirtti. İnsan beyninin
işlevselliğini kazanması ve bunu devam ettirebilmesinin binlerce proteinin ve
genin etkileşimiyle oluşan iletişim ağlarının bütünlüğünü korumasına bağlı
olduğunu vurgulayan Dr. Gülsüner, "Bu ağlarda yer alan bir ya da bir kaç
genin bozulması tüm sistemin göçmesi ile sonuçlanabiliyor. Şizofreni
hastalarında mutasyona uğrayan genlerin birden fazla network ağı oluşturması
klinik olarak farklı özelliklere sahip hasta gruplarının farklı mekanizmalar
sonucu ortaya çıktığını gösteriyor. Bu bulgular hem insan beyninin nasıl geliştiğini
anlamamızı sağlayacak hem de klinik olarak da çeşitlilik gösteren şizofreni
hastalığını biyolojik gruplara ayırmamıza ve hedefe yönelik ilaçlar
geliştirmemize olanak verecek." dedi.