SDÜ Yayınlarından ''Tarihi Isparta Evleri''nin Korunmasına Yönelik İki Eser
SDÜ Yayınlarında ''Isparta Evleri'' ve ''Isparta Tarihi Kent Merkezi İçin Sağlıklaştırma Önerisi'' başlıklı 2 belgesel kitap yayınlandı. Her iki eserde ''paha biçilemez kültürel mirasın'' daha fazla tahribata uğramadan koruma altına alınmasına yönelik yol haritası sunuyor.
''Isparta'nın kültürel mirası''
SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı: ''Anıt bölgelerin korunması için iki prestij kitap hazırladık. 30 yıl emek verilen bu eserlerin fayda sağlayacağını, dinamikleri harekete geçireceğini umut ediyorum. Çok heyecan duyuyorum.''
''Yok oluş durdurulmalı''
Doç. Dr. Doğan Demirci: ''150 yıllık eserler var. Mülkiyet sorunları sağlıklı bir şekilde çözülmeli. Hak sahipleri için evlerin onarımı, restorasyonu için yardımcı olunmalı. Bir politika oluşturulmalı. Bu bir kültür hazinesidir. Kent belleğidir. Gelecek kuşaklara aktarılmalı. Yok oluş durdurulmalı.''
'Korunan alanlar araç trafiğine kapatılsın''
Restoratör Yüksek Mimar Duygu Köse: ''Araştırma yaparken dâhi evlerin yandığına; yıkıldığına tanık oldum. Yaşananlar çok hazin. 372 yapıyı inceledim. Tescil edilebilecek yeni yapılar tespit ettim. Yeni öneriler sundum. Korunan alanlar kontrollü şekilde araç trafiğine kapatılmalıdır.
YOK OLMADAN…
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Yayınları, Isparta kent belleği ve kültürel hazinesi için çok önemli iki belgesel kitap bastı. Çelebiler Mahallesi'nde yoğunlaşan; Cumhuriyet'in ilk dönemlerinden gelen tarihi yapıların belgelendirilmesi, korunması, gelecek nesillere aktarılması için bir dizi reform önerilerinin bulunduğu, fotoğraf ve haritalarla desteklenen eserler dün düzenlenen lansman ile kamuoyuna açıldı.Lansmana Rektör Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, SDÜ Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Lütfü Çakmakçı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Ali Dulupçu, akademisyenler ve basın mensupları katıldı.
'Anıt bölgeler canlandırılmalı''
SDÜ Yayınları'ndan çıkan bu iki eserin anıt bölgelerin tekrar canlanması, sağlıklaştırılması, korunması ve gelecek kuşaklara kültür hazineleri olarak aktarılması bakımından çok değerli olduğuna işaret eden SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ''Geçmiş ile bağlarını koparanın geleceği de olmaz. Bu açıdan Isparta medeniyetinden izler taşıyan anıt bölgelerin korunması gerekiyor. Sağlıklaştırılması gerekiyor. Gelecek kuşaklara aktarılması gerekiyor. Sanat Tarihçisi Doç. Dr. Doğan Demirci'nin ortalama 35 yıllık bilimsel çerçeveye oturtulmuş bu çalışması o açıdan çok değerlidir. Yine Restoratör Yüksek Mimar ve Araştırma Görevlisi Duygu Köse'nin on yıla uzanan saha çalışmalarını bilimsel bir disiplinde kaleme alması; sağlıklaştırma ve yeni alanların koruma altına alınma önerileri çok değerlidir. Bu eserlerin koruma ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde aktarılması bağlamında artı değer ve fayda üreteceğine dair umudum var. Çok heyecanlıyım'' diye konuştu.
Sanat Tarihçisi Doğan Demirci:
'Çok kaybettik. Kalanlar yaşatılmalı''
SDÜ Fen- Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, Sanat Tarihçisi, ''Isparta Evleri'' belgesel kitabının yazarı Doç. Dr. Doğan Demirci, lansmanda duygu ve düşüncelerini şöyle paylaştı:
''Bu eser üzerine ortalama 35 yıl çalıştım. Doktora tezimdi. Bu eser üzerinde çalışırken şunu çok net bir şekilde gördüm: Eserlerin korunmasında çok geç kalındı.
Neler kaybettik. Çalışma yaparken evlerin yandığına çok tanık oldum. Öyle anlar oluyordu ki İtfaiye ile beraber koşuyordum yangın yerine. Acaba en azından fotoğraf çekerek kurtarabilir miyim? diye… Üzülerek paylaşırım ki tescilli evler dâhi yakılıyor, yıkılıyor.
Çelebiler Mahallesi, Gazi Kemal Mahallesi, hemen yakınımızda olan Kaleiçi (Antalya) örneği kadar güzel olabilirdi. Ne yazık ki koruyamadık. Bundan sonrası için korumak ve yaşatılmasını sağlamak için bu doktora tezini kitap haline getirdik. Bir dizi önerilerde bulunduk. Öncelikli olarak mülkiyet sorunlarının çözüme kavuşturulması gerekiyor. Bir kamu politikası oluşturulması gerekiyor. Hak sahiplerine onarım konusunda bir dizi kolaylıklar sağlanması gerekiyor. Kitap için 123 ev çalıştım.
Belgesel kitap içerisinde önerilerimiz var. Evlerin yaşaması lazımdır. Kültür- sanat sokağı yapılabilir. Kütüphane kurulabilir.''
''Kültür Mirası'nın Gelecek Kuşaklara Aktarılması İçin Bölge Araç Trafiğine Kapatılmalı'' Önerisi
SDÜ Mimarlık Fakültesi'nden Restoratör Yüksek Mimar ve Araştırma Görevlisi Duygu Köse ise, Çelebiler Mahallesi'nde 13 ayrı sokakta bulunan 372 tarihi yapı üzerinde çalıştığını söyledi.
''Isparta Tarihi Kent Merkezi İçin Sağlıklaştırma Önerisi'' başlıklı eser Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilebilecek tarihsel değer ve içerikte yeni yapıların bulunduğuna da vurgu yaptı.
'Tescil edilebilecek yeni yapılar keşfettik''
19 ve 20'nci yüzyılda inşa edilen tarihi yapıları incelediğini ifade eden SDÜ Mimarlık Fakültesi Araştırma Görevlisi Duygu Köse, eser hakkında şu bilgileri paylaştı:
''Eser, 3 yıllık çok ciddi bir alan çalışması sonucu ortaya çıktı. Isparta Tarihi Kent Merkezi'ni çizim, harita ve görsellerle tespit ettim. Çelebiler Mahallesi'nde 13 ayrı sokağı her iki cephe boyunca çalıştım. 372 yapıyı inceledim. Mevcut durumlarını tespit ettim. Koruma ve restorasyon önerilerinde bulundum. Hâlihazırda tescilli yapıların yanı sıra yeni eserler keşfettik. Kitapta bunların da koruma altına alınması gerekliliğini bildirdik.''
''5 tarihi evin yandığını gördüm. Bu çok hazin''
3 yıllık süreçte tarihi evlerden 5'inin yangın sonucunda küle döndüğünü görmenin çok acı verici olduğunu ifade eden Restoratör Yüksek Mimar Araştırma Görevlisi Duygu Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çok üzüldüm. Bu çok hazin bir durumdu benim için. Tarihi evler Isparta'nın belleği. Medeniyet eserleri. Korumamız lazım. Toplum bilincinin de oluşturulması gerekiyor. Zira çok kıymetliler. Paha biçilemez değere sahipler. O eserler Isparta'nın hafızası. ''Kültür Mirası.'' Ben Isparta'da doğup- büyüdüm. O sokaklardan geçtim. Tarihe tanıklık ettim. O sokaklarda gezerken 1800- 1900'lü yılları görüyorsunuz. Oralar tarihsel izleri bize aktaran kültür değerlerini, yaşantıları veriyor. Ben tarihi bir konutun ''Ekmekliğini'' gördüğümde iki nesil önceki o anı hayal edebiliyorum. O teyzeyi ekmek yaparken görebiliyorum. Tarihi evlerin hiçbiri kalmadığında sadece kitaplarda yazılı cümleleri okuyup geçeceğiz. O anı hiç hayal edemeyeceğiz. Bellek çok önemlidir. Belleklerin devamı için de bu eserlerin yaşaması gerekiyor. Yapım sistemi olarak da bize çok bilgiler veriyor tarihi yapılar. Artık o ahşap, taş işçiliği kalmadı. O anlamda da bize çok güzel referanslar oluyorlar.''
''Eseri korumaya yönelik ilham olması umuduyla kaleme aldım''
İstanbul Teknik Üniversitesi'ndeki (İTÜ) Yüksek Lisans sürecinden bu yana Isparta Tarihi Yapılarının korunmasına yönelik böyle bir çalışmanın hayalini kurduğunu anlatan Duygu Köse, ''gerçeğe dönüştürmüş olmaktan dolaylı çok mutluyum. Ayrıca doğup- büyüdüğüm bu topraklara bir anlamda vefa borcunu da ödemiş oldum. Eserde ütopik önerilerde bulunmadım. Ayakları yere basan, eyleme geçirilebilirliği mümkün olan çözümler ürettim.
Örneğin Çelebiler Mahallesi'nde tarihi yapıların yoğun olduğu alanlar, Damgacı Sokak ve diğerleri araç trafiğine kapatılmalı. Zira en önemli sorunlardan biri budur. Mülkiyet sorunları çözüme kavuşturulmalı. Sürdürülebilir restorasyon yapılmalı. Ve nihayetinde keşfettiğimiz yapılar var. Hâlihazırda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmemiş çok değerli konutlar var.''
SDÜ Mimarlık Fakültesi Araştırma Görevlisi Duygu Köse, ayrıca Vali Şehmus Günaydın'ın isteği üzerine Damgacı ve Demirci Sokak'ta gerçekleştirilen ''Sağlıklaştırma'' projesinde görev aldığını sözlerine ekledi.
''Tarihin ve kültürün yaşatılması adına
yol gösterici bir eser''
Rektör Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, SDÜ Yayınları tarafından basılan Köse'nin ''Isparta Tarihi Kent Merkezi İçin Sağlıklaştırma Önerisi'' başlıklı kitabı için ''SUNUŞ'' kaleme aldı. SDÜ Rektörü Prof. Dr. Çarıkçı, şu saptamalarda bulundu:
''Üniversitelerin amacı ve varlık nedenlerinden biri de küreselleşen dünyadaki hızlı gelişmelerin yaratmış olduğu kargaşa içinde rasyonel ve güncel bilgiyi üreterek insanlığın gelişimine katkı sağlamaktadır.
Süleyman Demirel Üniversitesi de bu bilinç ışığında, bilimsel araştırma kalitesini artıracak amaç ve hedefler belirlemiş, bilgi toplumu olma gerekliliklerini kaynak ve olanakları dâhilinde en uygun düzey de yerine getirmeyi kendisine ilke edinmiştir. Bu bağlam SDÜ, bünyesinde gerçekleştirilen bilimsel çalışmaların, değer yaratacak araştırmaların, projelerin niteliksel ve niceliksel yönlerini geliştirmek, bilimsel bilgiye erişim olanaklarını artırmak ve üniversite mensuplarının araştırmaya dönük niteliklerini destekleyici dinamikleri yaratmak üzere hiç durmadan çalışmaktadır. Çünkü SDÜ Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinden elde edilecek bilimsel bilgiye duyulan ihtiyacın giderek artmakta olduğu günümüzde, gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde gelişen rekabet koşullarına ayak uydurabilmek için kaliteli bir yükseköğretimin gerekliliğinin farkındadır.
İşte Üniversitemiz, genç araştırmacıların faaliyetlerine atfettiği önemin altını bir kez daha çizerek kaliteli bilimsel çalışmaları yayınlamayı stratejik başlıkları içine dâhil etmiştir. Elinizde ki bu çalışmada bunlardan biridir.
Şehrimiz de kaybolmaya yüz tutmuş mimarimizin dolayısıyla tarihimizin ve kültürümüzün yaşatılması adına ''Mimarlık'' bilim alanına yol gösterici nitelikte ki bu çalışmanın Isparta'dan Süleyman Demirel Üniversitesi'nden doğarak bu alanda çalışma yapacak olan tüm araştırmacılara faydalı olmasını umut eder; ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim.''