ACİL DOKTORU, DİNLE!..
Senin
görevin gelen hastaları ayırım yapmaksızın muayene etmek değil midir?
Senin
görevin acile gelen hastaları telefon görüşmesi yaparak yarım saat bekletmek
midir?
Senin
görevin acile gelen hastaları bir an önce muayene edip tedbir almak değil
midir?
Senin
görevin, seni kibar bir şekilde göreve davet edenlere bağırıp çağırmak mıdır?
Senin
görevin, seni göreve davet eden bir bayana kızıp telefonu yere atıp kırarak
caka satarak, “Lan!..” diye doktorluk kültürüne yakışmayan bir şekilde bağırmak
mıdır?
Senin
görevin, yüksek sesle “Zaten ben bu işi isteyerek yapmıyorum!” diyerek
hastalara kafa tutmak mıdır?
Senin
görevin hastalara yardımcı olmak yerine, “Beni istediğiniz yere şikayet
edebilirsiniz!.. Bana kimse bir şey yapamaz!..” narası atarak hastaları
korkutmak mıdır?
Senin
görevin, acile gelmiş çocukları, “Ben çocuk doktoru değilim!..” deyip bağırarak
söylediğin bu sözden sonra orayı terk etmek değil midir?
Senin
görevin hasta gelmesin de yan gelip yatayım mıdır?
Kendine
gel, 18.5.2013 Cumartesi günü Kemik hastalıkları Hastanesi acil bölümünde saat
13-14 arasında bir yığın hastanın beklediği sırada yarım saat telefon görüşmesi
yapan doktor!..
Sen,
hastaları, sana görevlerini hatırlattıkları için bağırarak suç bastırmaya çalışan
babanın uşakları mı sandın? Şayet bu işi zorla yapıyorsan seni tutan yok. Basar
gidersin!.. İşini severek yapmayan bir doktordan hastaya hiçbir zaman yarar
gelmez. Sanırsam sen Hipokrat yemini de etmemişsindir!..